1 AYET
Yine anılan o iyi kullar, asılsız şeylere şahitlik etmezler; boş ve mânasız davranışlarla karşılaştıklarında onurluca çekip giderler.
Furkân Suresi 72. Ayet
Furkân Suresi 72. Ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın
Furkân Suresi 72. Ayet Tefsiri
◼ "Asılsız şeylere şahitlik etmezler" ifadesi, çoğunlukla "yalancı şahitlik yapmazlar" şeklinde açıklanmıştır. Yalancı şahitlik, İslâm'ın büyük günahlardan biri saydığı ve kesinlikle yasakladığı fenalıklardan biridir. Nitekim Hz. Peygamber yanındakilere, "Büyük günahların da en büyüğü olan günahların ne olduğunu size söyleyeyim mi?" diye sormuş; "Buyurun yâ Resûlellah" demeleri üzerine bunları, "Allah'a ortak koşmak, ana babaya âsi olmak ve yalancı şahitlik yapmak" şeklinde sıralamış; özellikle sonuncusunu birkaç defa tekrar ederek bu hususta yanındakileri uyarmıştır.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
1 HADİS-İ ŞERİF
Resulullah (SAV) şöyle demiştir:
"Yüce Allah şöyle buyurur: 'Ben Rahman'ım, o (akrabalık bağlarının adı) da rahimdir. Ona kendi ismimden türeyen bir isim verdim. Onunla ilişkiyi sürdürenle ben de ilişkimi sürdürür, onunla ilişkiyi kesenle ben de ilişkimi keserim.'"
(Ebû Dâvûd, Zekât 45)
◼ Sıla-i rahim Müslümanlıkta çok önemli bir noktadadır. Bu haslet Allah Teala'nın emri ve Resulü'nün (SAV) sünnetidir. Hadis-i şerifte zikredildiği akrabaları ile bağını kesen Allah Teala ile olan ilişkisinde büyük ölçüde zarar görür.
1 DUA
…"Rabbim! İlmimi arttır" de.
Tâhâ Suresi 114. Ayet
Tâhâ Suresi 114. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Tâhâ Suresi 114. Ayet Tefsiri
◼ Kur'ân-ı Kerîm'in ilk hitap ettiği çevrenin Araplar olması dolayısıyla onun Arap dilinde indirilmiş olması tabii olmakla beraber son ilâhî mesajın bu ortamda ve bu dille tebliğ edilmesi de kuşkusuz birçok hikmet taşımaktadır (bu konuda bk. Yûsuf 12/2; Ra'd 13/37; Nahl 16/103). Konuya ilişkin rivayetler ışığında 114. âyet genellikle, Hz. Peygamber'in vahyi alırken onu gerektiği gibi koruyamama endişesi taşıdığı ve ezberlemek için hemen tekrar etmeye yöneldiği biçiminde açıklanmıştır. M. Esed bu âyetin öncelikle Hz. Muhammed'e hitap etmekle birlikte, bütün çağlarda Kur'an okuyan herkesi ilgilendirdiğini belirterek şöyle bir yorum yapmaktadır.