Yeşilay Genel Müdürü Sultan Işık, çocuklarının yanında sigara tüketen ailelerin, sadece kendilerine değil pasif içici olan çocuklarına da zarar verdiklerini fark etmeleri gerektiğini belirterek, "Uzun vadede de onları birer tütün ürünü tüketicisi haline getireceklerini hatırlamalılar." dedi.
Işık, "31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü" kapsamında yaptığı açıklamada, bu günün, gündelik ve sıradan bir hal alan tütün kullanımının zararlarının yeniden hatırlanabilmesi adına önemli olduğunu söyledi.
Yeşilay'ın, tütün ve tütün ürünlerinin zararlarına dair toplum bilincinin ve farkındalığının arttırılmasına yönelik çeşitli kamu spotları yaptıklarına işaret eden Işık, kamu spotlarında daha çok sigaranın verdiği zararlarla beraber bunları önlemek adına neler yapılabileceği konusunda yol gösterdiklerini aktardı.
Işık, Yeşilay'ın "birakabilirsin.org" adlı web sitesinde tütün ve tütün ürünlerini bırakmak isteyen kişilere davranışsal olarak neler yapabileceklerini aşama aşama anlattıklarını belirtti. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığıyla (MEB) "Türkiye Bağımlılıkla Mücadelede Eğitim Programı"nı (TBM) yürüttüklerini anımsatan Işık, burada tütün bağımlılığına karşı nasıl bir önleme yapılabilir, nerede durulmalı, çocuklara neyi, ne kadar ve nasıl anlatmalı başlıklarına değindiklerini kaydetti.
"Sağlıklı nesil, sağlıklı gelecek" yarışmasında ise ilkokuldan liseye kadar bütün gençlere bağımlılığın tüm alanlarıyla ilgili eserler üretmelerini söylediklerini dile getiren Işık, yarışmanın, çocukların erken yaşlarda bilinç düzeylerinin artmasını sağladığını ifade etti.
Işık, bu çalışmaların bir sivil toplum kuruluşu olarak üzerlerine düşen görevleri olduğunu vurgulayarak, "Bu durumun, herkesin elini taşın altına koyduğu, yaptırımların daha fazla olduğu, eğitimlerin daha fazla eğitim sistemi içerisine girdiği, sağlık konularında uyarıların daha fazla yapıldığı bütünsel bir sistematikle anlatılması gerekiyor." dedi.
"YEDAM'LARDA SİGARA TERAPİLERİ YAPIYORUZ"
Nargile ve elektronik sigaranın, tütün ürünlerinden daha zararsız olduğu düşüncesinin tamamen yanlış olduğuna dikkati çeken Işık, yapılan araştırmalarda bir nargilenin 50 sigaraya karşılık geldiğinin kanıtlandığını söyledi.
Sultan Işık, gençlerin, nargilenin havalı ya da zararsız değil aksine sigaradan çok daha zarar verici olduğuna dair bilinçlerinin oluşturulması ve gençler arasındaki nargile kullanımı yaygınlığının da azaltılması gerektiğini ifade etti.
Elektronik sigaraya da değinen Işık, "Çünkü yeni piyasaya giren, artık sigara şirketlerinin bile daha çok yöneldiği, kar oranının daha yüksek ancak zararının da çok daha fazla olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Şu anda elektronik sigaranın içerisine konulan malzemeyi kontrol eden hiçbir yapı yok." diye konuştu.
Yeşilay'ın bağımlılıklarla mücadelesini de anlatan Işık, şöyle konuştu:
"Öncelikle önleme noktasında çok çalışıyoruz. Çünkü verilere bakıyoruz, çocukların sigara içme yaş oranları 15 yaşından başlıyor. Çocukları sigara içmenin zararlarıyla ilgili ne kadar erken bilinçlendirirseniz o kadar erken kurtarmış olursunuz. Bununla beraber zaten hali hazırda devam edenler için mümkün olduğunca kamu spotları ve bu kamu spotlarının içerisinde bilgilendirmeler yapıyoruz. Bunun için web sitesi kurup neler yapılabileceğine dair yol göstermeye çalışıyoruz. Bunun sonrasında ise üzerinde çalıştığımız bir modül olarak, 'Acaba sigara bıraktırma adına neler yapabiliriz?' konusunda madde ve alkolde çalıştığımız gibi özel protokoller çalışıyoruz. Şu an YEDAM'larımızda sigara terapileri yapıyoruz. Bu grup terapilerine de ilginç bir şekilde, talep çok oluyor. İnsanlar buraya katılım sağlıyorlar. Bunların dışında daha fazla bir terapi noktasına evrilmesi için de çalışmalarımız devam ediyor."
"AÇIK ALANLAR TÜTÜN MAMULLERİ KULLANAN VE KULLANMAYANLAR ADINA AYRILMALI"
Tütün mamullerinin zararlarının önlenmesine yönelik çıkarılan kanun maddesinin, pozitif ve katkı sağlayacak değişiklikler meydana getirdiğini dile getiren Işık, "Bunu desteklemesi için biz de Sağlık Bakanlığıyla beraber Yeşil Dedektör'ü geliştirdik. Bu ne demekti? Bu kanunlar çıkıyor ama bunların ihlal edildiği yerler oluyor ve bu ihlallerin önlenmesi için biz mobil uygulama geliştirdik ve bu uygulamada bulunduğunuz herhangi bir yerde eğer bu kanun suistimali varsa tek bir tuşla bildiriyorsunuz. Sonrasında da bakanlık denetleyicileri gelip bu kurumu denetliyor." bilgisini verdi.
Işık, tütünün kapalı alanlardan dışarı çıkarılsa da açık alanların sadece sigara içenlerin hizmetindeymiş gibi olduğunu ileri sürerek, "Halbuki bu alanların da tütün ürünü kullanmayan kişilerin rahatça bulunabileceği hale getirilmesi gerekiyor. Burada çocuklar, anneler, hamile kadınlar, yaşlılar var ancak bu insanların bu alanlardan faydalanabilmesi hiçbir şekilde mevzu bahis değil. Biz açık alanların da tütün mamulleri kullanan ve kullanmayanlar adına ayrılması gerektiğini söylüyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu anlamda, kısa sürede aksiyon alınması gereken bir başka alanın ise parklar olduğunu ifade eden Işık, "Bugün parklarda maalesef sigara ve tütün kullanımının olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla kanun yaptırımlarında belirli açık alan tanımlarının daha netleşmesi gerekiyor. Her açık alanın tütün kullanımı için legal yerler olmadığının fark edilmesi adına biz sivil toplum kuruluşu olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Tabii ki, bu noktada yaptırım ve cezai uygulamaların olacağı sistemlerin olmasını istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
ELEKTRONİK SİGARA, SİGARADAN DAHA ZARARSIZ DEĞİL
Gençler arasında büyüme, yetişkinlik, özgürlük ve kimi zaman isyan belirtisi olarak ortaya çıkan tütün kullanımının aslında o kadar da havalı bir durum olmadığının onlara anlatılması gerektiğini belirten Işık, "Sigaranın organlara verdiği zararların dışında, kokusu, dişlerdeki sararmalar, ciltte yaşlanma gibi fiziksel etkilerinin de nelere mal olacağını daha fazla anlatmamız gerekiyor. Çocuklarının yanında sigara tüketen aileler, sadece kendilerine değil şu anda pasif içici olan çocuklarına da zarar verdiklerini ve uzun vadede de onları birer tütün ürünü tüketicisi haline getireceklerini hatırlamalılar. Mümkün olduğunca her içtikleri sigarada yanlarındaki bireylerin, insan haklarını ihlal ettiklerini fark etmeleri gerekiyor. Herkesin eşit yaşam hakkına sahip olduğu sistemi oluşturabilmek ve birbirimize daha saygılı davranabilmek adına daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Sultan Işık, özellikle elektronik sigaranın gençler arasında daha fazla yayılacağını düşündüğünü aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çünkü son dönem reklam politikalarının da bunun üzerinde ilerlediğini görüyoruz. Ciddi manada hiçbir şekilde sigaradan daha zararsız ya da güvenli bir kullanım aracı olmadığını bilmeleri çok önemli. Şu an Türkiye'de kullanımı yasak fakat yurt dışından getirilip kullanılabiliyor ve bunların içerisine ne konulduğunu bilmiyoruz. Bu anlamda kontrolleri daha da arttırılabilir. Yeşilay olarak, farkındalık noktasında elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama biliyoruz ki bu tek başımıza yapabileceğimiz bir şey değil. Herkesin bunu görev addetmesi ve bu konuda elinden geleni yapması gerekiyor."