Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesinde çocuk ve yetişkinlerdeki pelvik taban hastalıkları için multidisipliner tanı ve tedavi hizmeti sunan Pelvik Taban Sağlığı Merkezinin resmi açılışı yapıldı.
Merkezin açılışı dolayısıyla düzenlenen törende, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Mesut Sönmez'in katılımıyla kurdele kesildi. Sönmez ve merkezden sorumlu hekimler, erişkin ve çocuk değerlendirme odaları, rehabilitasyon ve tedavi bölümleri içeren merkezi gezdi.
Çocuk Cerrahisi Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, multidisipliner olması açısından kamu hastanelerinde merkezin bir ilk olduğunu ifade etti.
"Leğen kemiği" anlamına gelen pelvisin içinde kalın bağırsak, mesane ve cinsel organlar gibi bir dizi organ bulunduğunu aktaran Dokucu, bunların uyum içinde çalışmasının kişiye sağlıklı bir hayat sunduğunu söyledi.
Pelvis tabanını ilgilendiren kasların uyum içinde çalışmasının mesane ve bağırsak sağlığı açısından önemli olduğunu vurgulayan Dokucu, burada yaşanan sorunların idrar veya gaita kaçırma, sık idrara gitme, kabızlık, leğen kemiğinde ağrı ve ağrılı cinsel yaşam gibi hayatı olumsuz yönde etkileyen durumlara yol açtığını anlattı.
Merkezin bir kısmının çocuk ürolojisiyle ilgili bir bölümünün de erişkinlere yönelik olduğunu dile getiren Dokucu, şöyle konuştu:
"Merkezde, fizik tedavi uzmanı, çocuk üroloğu, ürolog, nörolog, gastroenterolog, nefrolog, kadın doğum uzmanı gibi branşların bir arada olduğu konsey var. Multidisipliner olarak bu konuyla ilgili hekimlerin bir araya geldiği, hastaların ortak bir platformda tartışıldığı ve tedavileri konusunda da ortak kararlar alındığı bir ortam söz konusu. Dolayısıyla ortak akılla pelvis tabana yönelik sorunları olan çocuk veya yetişkin hastalarda iyi çözümler bulabileceğimize inanıyoruz. Bunu da kamuda ilk defa gerçekleştirme mutluluğunu yaşıyoruz."
- "10 ila 12 seans veriliyor"
Dokucu, merkezde özellikle ilaçsız tedavilerin ön planda olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Mesane ve bağırsak hastalıklarına yönelik en önemli sorun yaşam tarzıyla alakalı bozukluklar. Tedavinin birinci aşamasında, üroterapi hemşiresince hastalardan bir saat süren ayrıntılı, yapılandırılmış bir anamnez alınıyor. Bu alınan anket sonuçları değerlendiriliyor. Hastanın şikayetleri ve anket sonuçlarına göre işeme çizelgesi, yaşam tarzıyla alakalı standart halleri not ediliyor. Ardından, o hastanın değerlendirmesine bağlı olarak tedaviye karar veriliyor. Bu tedavide yaşam tarzı değişiklikleri olabiliyor. Beraberinde alarm tedavileri ve pelvis taban kaslarının güçlendirilmesi ya da gevşemesine yönelik tedaviler uygulanıyor. Genellikle hastalar haftanın bir ya da iki günü bir saat süren seanslara geliyor. 10 ila 12 seans veriliyor. Beşinci haftada bir toplantı yaparak hastanın aldığı faydaları değerlendiriyoruz. Tedaviye devam ya da tedavide modifikasyonlara gidiyoruz. Buna bağlı olarak bir süreç analizi değerlendiriliyor ve sonuca bakıyoruz."
- Çocuk hastalara özel bölüm
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Selcen Kanyılmaz Turgut da merkezde pelvik bölgeye takılan elektrotların verilen komutlar karşısındaki tepkilerini izlediklerini anlattı.
Çocuk hastalara özel bölümde, üroterapi hemşiresince aileye yaklaşık bir saat bağırsak ve mesanenin nasıl kullanılması gerektiği konusunda eğitim verildiğini dile getiren Turgut, eğitimin ardından gerekli tedavilerin planlandığını kaydetti.
Turgut, merkezde, dünyada kullanılan son teknoloji kablosuz bağlantılı cihazlar bulunduğuna dikkati çekerek, "Burada, biofeedback veya elektrostimülasyon cihazları ile her yaş grubuna pelvik taban kaslarını daha doğru kullanması için kimi zaman oyunlarla tedavilerini sağlıyoruz kimi zaman da ayna karşısında toplarla egzersizlerini yaptırıyoruz." diye konuştu.