İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı tarafından Mavi Marmara yılı ilan edilen 2020 yılına özel hazırlanan yapım, Mavi Marmara Gemisi'nde 11 yıl önce yaşananları gerçek görüntülerle birlikte beyaz perdeye aktardı.
Film daha önce de Kazakistan, İtalya, Kanada, Romanya, Hindistan ve Mısır'da festival seçkilerinde gösterilerek izleyiciyle buluştu.
Çekimleri Şubat 2020'de tamamlanan filme ilişkin açıklamada bulunan yönetmen Recep Köse, geçen sene 31 Mayıs'ta çevrim içi galada seyirciyle buluşan filmin festival yolculuğunun bir yıldır yurt dışında sürdüğünü söyledi.
Aynı zamanda Mavi Marmara katılımcısı da olan Köse, "Mavi Marmara gemisindeki herkes gibi benim de bir gayem vardı. Amacımız Filistin'in sesini dünyaya duyurmak ve İsrail'in zalimliğini dünyaya göstermekti. Gazze'ye uygulanan ablukayı kırmak istiyorduk. Sinyal kısa filmini çekmek Rumman Yapım olarak aslında bizim yıllardır hayalimizde olan bir projeydi. Mavi Marmara'nın 10. yılında hayata geçirmek nasip oldu." değerlendirmesinde bulundu.
"GAYEMİZ MAVİ MARMARA'NIN İLHAM VERMEYE DEVAM ETMESİ"
Siyaset, akademi ve insan hakları gibi pek çok farklı alanda konuşulan Mavi Marmara'nın kültür sanat alanında da yansımalarının olması gerektiğini vurgulayan yönetmen, "Bizim gayemiz de diğer bütün alanlarda olduğu gibi Mavi Marmara'nın sinema alanında insanlara ilham vermeye devam etmesi, İsrail'in zulmünün kültür sanat çevresinde de duyurulmasıydı." dedi.
Recep Köse, kültür-sanat alanında yapılan çalışmaların Filistin sorununun daha farklı kitlelere uluşması için etkili bir imkan sunduğunu belirterek, Filistin'e uygulanan ablukanın halen kalkmadığını ve bu meselenin çözümüne katkıda bulunmak için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını kaydetti.
Sinyal'in, İsrail işgal devletinin zorbalıklarını dünyaya duyurmaya yönelik güçlü bir ses olacağını ve bu sesi dünyanın her yerindeki insanların duymasının önemli olduğunu vurgulayan Köse, "Biz toplum olarak her ne kadar kahramanlık hikayelerine alışık olsak da bu filmin özelliği İsrail'in zorbalıklarına odaklanması." ifadelerini kullandı.
Yönetmen Köse, filmin bu bağlamda ele alınması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bu yaklaşımdan hareketle filmin tüm aşamaları İsrail'in yapmış olduğu bu zorbalığı ortaya koymak için şekillendirildi. Hem dekor ve sanat tasarımı hem de hikaye ve senaryo bağlamında her şeyin taslağını buna göre oluşturduk. Festivallere de başvurmaya devam ediyoruz. İlk yıl için hedefimiz yurt dışı festivallerdi. Bu sene de yurt içi ve yurt dışı festivallere gitmeyi tasarladık."
YURT DIŞINDAKİ FESTİVALLERİN SEÇKİLERİNDE YER ALDI
İHH tarafından, Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerince 31 Mayıs 2010'da saldırı düzenlendi. Çekimleri İstanbul'da bir platoda tamamlanan 19 dakikalık film, saldırının 10. yılına özel olarak hazırlandı.
Yapımcılığını Rumman Grup'un üstlendiği filmin idari yapımcılığını Yavuz Yıldırım, görüntü yönetmenliğini Celal Topçu, müziklerini Yücel Arzen, kurgusunu ise Sefa Yumuşak yaptı.
Bir yıldır festival yolculuğuna devam eden yapım, Hindistan'daki Tagora Uluslararası Film Festivali'nde "En İyi Film" ödülünü kazanırken, İtalya'da düzenlenen Nazra Palestine Film Festival'inde finalist oldu.
Kazakistan, Belarus ve Moldova'daki Laurus Film Festivali'nde yarı finalist olan film, Kanada'daki Montreal Uluslararası Film Festivali, Romanya'daki Short Stop Uluslararası Film Festivali ve Mısır'daki Faten Hamama Film Festivallerinde "Festival Seçkisi"nde yer aldı.
Film, yolcuları arasında siyasiler, yazarlar, sanatçılar, gazeteciler ve alanında etkin kişilerin de yer aldığı gemide 31 Mayıs 2010 gecesi yaşananları konu alıyor. Yapım, organizatörler tarafından dünya televizyonlarıyla bağlantı sağlamak için Mavi Marmara gemisinde kurulan canlı yayın sisteminin kontrol edildiği reji odasında geçiyor.