Arama

Dünyanın ilk denizaltısı: Tahtelbahir

Osmanlı toprakları, 18’inci yüzyılın başlarında dünyanın henüz hayal dahi edemeyeceği bir keşfe şahit oldu. Sultan III. Ahmet, şehzadelerinin sünnet düğünü için unutulmaz bir şenliğe imza attı. Dünyanın ilk denizaltısı olan timsah şeklindeki “tahtelbahir” böylece tarih sahnesine çıktı.

Dünyanın ilk denizaltısı: Tahtelbahir
Yayınlanma Tarihi: 30.11.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 17.01.2018 15:41

Tahtelbahir'in serüveni Osmanlı zamanında tertip edilen bir sünnet şöleni ile başladı. O dönemde Osmanlı'da sünnet şölenleri görkemli bir şekilde yapılır, şenlik yeri olarak genellikle Topkapı Sarayı merkeze alınır ve Dolmabahçe'den Kâğıthane'ye uzanan çok geniş bir alanda çeşitli etkinlikler düzenlenirdi. Hokkabazlar, müzisyenler, şekerciler, atlıkarıncalar, dev kuklalar, ip cambazları rengârenk çadırlarda halkı eğlendirir ve böylece şenlikler günlerce devam ederdi.

Saray erkânı, yabancı misafirler ve kadınlar için özel bölmeler yapılır, buradan şenlikleri izlemeleri sağlanırdı. Şenlikler sırasında verilen şölenlerde halka sürekli yemek sunulurdu. Borular ve davullarla yemeğe başlanacağı haber verilir, tulumbacılar tarafından sıraya sokulan halka yemek dağıtılırdı. Başlıca yemekler pirinç pilavı, kızarmış koyun eti ve muhallebiydi. Sıcakta susayanlara şerbet ikram edilirdi.

TAHTELBAHİR TARİH SAHNESİNE ÇIKIYOR

Sultan III. Ahmet, 1719 yılında şehzadelerinin sünnet düğünü için çok büyük bir şenlik düzenledi. Günlerce sürecek olan bu şenliğin ilk gününün sonunda, diğer tüm şenliklerden farklı bir şey yapıldı.

İnsanlar önce denizin üzerinde suların köpürdüğünü, sonra suyun içinden devasa timsah görünümünde, yaklaşık 15 metre uzunluğunda bir cismin çıktığını gördüler. Bu devasa cisim suya dalıp çıkıyor ve görenleri büyük bir hayrete düşürüyordu.

Padişahın önüne geldiğindeyse, timsah ağzını açtı. Böyle bir şeyi hayal etmenin bile çok uzak olduğu yıllarda insanlar, şaşkınlıkla çığlıklar atıyorlardı.

Halkın ilk kez gördüğü bu cismi tersane Baş Mimarı İbrahim Efendi tasarlamıştı. Suya dalıp çıkabilen cismin içinde 4-5 kişi saatlerce kalabiliyordu. 1719'da yapılan ve "Tahtelbahir" olarak adlandırılan bu cisim, dünyanın ilk denizaltısı olarak tarihe geçti.

MİMAR İBRAHİM EFENDİ'NİN ÜSTÜN DEHÂSI

Ağız kısımlarından birleştirilmiş kayıklardan oluşan denizaltı, su geçirmemesi için katranla kaplanmıştı. Batıp tekrar su yüzüne çıkmasını sağlayan sistemse, halatlarla tekneye bağlanan ağırlıkların bırakılıp tekrar toplanmasıyla sağlanıyordu.

Teknenin dış tarafında ise, yelpazeye benzer uçlar su altında içeridekilerin hava almasını sağlamak amacıyla bir havalandırma sistemini oluşturuyordu. Mimar İbrahim Efendi bu sistemin gövdede çirkin görünmesini önlemek için dışarıdaki uçların gövdeye konan kuş görünümünü almasını sağlamıştı.


Seyyid Vehbi'nin Sürnâme-i Hümayun'da anlattığı bu mucize buluş, bize Osmanlı'da denizaltıların ilk denemelerinin başarıyla gerçekleştiğini gösteriyor. Dünyanın ilk denizaltısı olan Tahtelbahir, bilim ve medeniyet konusunda, Türklerin Batı'dan çok daha önce uzun yollar kat ettiğinin bir göstergesi. Zamanın çok ötesinde olan bu buluştan bir asır sonraysa, dünya tarihi yine bir buluşa şahit olacak ve Sultan II. Abdülhamid'in direktifleriyle, dünyanın ilk torpido atabilen ilk denizaltısı donanmamıza kazandırılacaktı. 6 Eylül 1886 yılında suya indirilen ve Abdülhamid adı verilen denizaltı, dünya tarihinin savaşçı özellikleri taşıyan ilk denizaltısı. Hedefi tam isabet vuran ilk denizaltı olarak tarihe geçen bu denizaltının parasının Sultan Abdülhamid tarafından bizzat ödendiği belirtiliyor.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN