İçimizi ısıtan rengi, suyu, kokusu ve kabuğuyla yüzümüzü güldüren ve tadıyla bir güneşi andıran çok sevdiğimiz bu meyve; soğuk algınlığına çare, sinirlere dost, kansızlığa ve kabızlığa düşman bir şifa deposudur.
Portakalın anayurdu Doğu Asya'dır. Ülkemizdeyse Dörtyol başta olmak üzere güney illerimizde yetişir. Çocukluğumda yaşadığım mahalle portakal bahçeleriyle doluydu ve sonbaharda portakal çiçeklerinden nefis bir koku çevreye yayılırdı. Sabah bu güzel kokuyla uyanırdık. Ama giderek bahçeler azaldı ve kayboldu. Artık İskenderun'da portakal ağacına hiç rastlamıyorum.
Genç kızların başlarına taç örmek için kullanılan portakal ağacının tertemiz duru çiçekleri kadar güzel ne olabilir? Tüm bu beyazlığı, kışın gösterişli meyvelerini altın sarısı ve kızarmış bakır renklerinin yanına koyduğumuzda, adeta bir tablo uyumunu görebiliriz. Yediğimizde ağzımıza dolan şekerli suyunun doyulmaz tadı, çok değişik çekiciliğiyle hoş bir meyvedir.
Portakal ağacının yapraklarından, çiçeklerinden, meyvelerinden, meyve sularından, ağaç kabuklarından ve esanslarından yararlanılır. Portakal ağacı, bahçenin süsü, gözlerin sevincidir.
Tüm narenciyede olduğu gibi portakalda da C vitamini boldur. Bilindiği üzere beden bu vitamini depo edemez. Bu yüzden her gün bir miktar C vitamini almalıdır. Orta boy bir portakal 5-6 yaşındaki bir çocuğun C vitamini ihtiyacını karşılar.
Portakalın bileşimindeki P vitamini damarları güçlendirir. Yine muhtevasında bulunan B1, B2, B6 vitaminleri bu meyvenin sinirler üzerindeki olumlu etkisini açıklar. Portakalda önemli miktarda provitamin A bulunur. Kışın sonu veya baharın başında bu meyveden bir kür yapmak yerinde olur. Bir tek portakal 100 gram sütteki kalsiyumu sağlar. Bileşimindeki fosfor kalsiyumu bedene mal ettirerek sinir hücrelerini güçlendirir; magnezyum da bedeni yenileyerek enfeksiyon hastalıklarına karşı korur. Bu sayılanlardan başka portakalda klor, bakır, demir, çinko, brom ve manganez bulunur.
Portakal bedeni toksinlerden arıtır. Anemide, karaciğer hastalıklarında, sindirim zorluklarında, kanın aşırı koyuluğunda tavsiye edilir. Früktoz tipi şeker ihtiva ettiğinden şeker hastaları bile bir miktar portakal yiyebilir.
Portakalın posası bağırsakları etkileyerek kabızlıkta olumlu sonuçlar verir. Her meyve gibi portakal da aç karnına yenmelidir. Yemek üzerine yenen portakal gaz ve şişkinlik yapabilir.
Portakalın faydaları
Portakal çok kıymetli meyvelerin başında gelir. Kış aylarında ihtiyacımız olan çeşitli vitaminleri yeterli miktarda sağlar. Kalp için kan yoğunluğunu seyreltir. Hazım için çok faydalıdır.
- Bol C vitaminiyle kış aylarında soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara karşı vücudun korunma gücünü artırır, öksürüğü azaltır. C vitamini; hücrelere zarar veren, yaşlanmayı hızlandıran, kalp hastalıkları ve krizi, kanser gibi hastalıklara sebep olan serbest radikallere karşı vücudu uyarır. Çeşitli hastalıkları çabucak atlatma imkânı sağlar.
- Lif, bağırsaklarda bulunan fazla kolesterolü toplayıp dışarı attığı için portakaldaki lif kolesterol seviyesinin düşmesine de yardımcı olur. Yine lif, kan şekerinin düşmesine yardımcı olduğu gibi lipitleri ve insülin seviyelerini de düşürür.
- Portakalda bulunan C vitamini, lif ve kolin kalp sağlığı için çok faydalıdır. Yine içeriğindeki potasyum da elektrolit bir mineral olduğundan kalp atışlarına faydalı olur, kan basıncını düşürür, beyin kanaması geçirme riskini düşürür.
- Mevcut B vitaminleri ve bol fosfor sinir sisteminin kuvvetlenmesinde, iyi çalışmasında etkili olur. Sinir zafiyetini giderir. Bedeni ve bilhassa ruhi sıkıntıyı, yorgunluğu geçirir.
- A vitamini ve çeşitli madeni maddeleriyle portakal, cildin taze ve pürüzsüz olmasını sağlar.
- Muhtevasındaki bol vitamin ve madeni tuzlarla hasta ve çocukların kansızlığını giderir. Yüzün pembe ve cildin taze olmasını sağlar.
- Sindirimi kolaylaştırır, iştah açar.
- Karaciğeri çalıştırıp safra salgısını artırır. Bilhassa portakal kabuğundan yapılan reçel bu bakımdan daha tesirlidir. Kabuktaki esans da bağırsakları çalıştırır. Kabızlığı giderir. Gazı önler. Günde bir portakalın safra kesesi taşlarını engelleyebildiği gösterilmiştir.
- Vitaminleri ve doğrudan kana geçen şekeri hastalara, sporculara kolayca enerji sağlar.
- Katıksız portakal suyu, limon gibi turunçgiller gut ve romatizmaya yararlıdır.
Portakal kabuğunda da bol miktarda besin vardır. Özellikle flavonoidlerin kan basıncını düşürücü ve iltihaba karşı korucu etkisi vardır. Lif yönünden zengindir.
C vitamini deposu olarak portakalın kış aylarında tüketilmesi tavsiye edilir. Tam bir portakalda yalnızca 85 kalori bulunurken; yağ, kolesterol veya sodyum içermez. Meyvenin dış kabuğu ve etli kısmı arasında kalan beyaz tabakası lif açısından çok zengindir; bağırsak hareketlerini hızlandırır.
Kış hastalıklarına karşı bünyemizi güçlendirmek, enerji sağlamak ve bol vitamin almak istiyorsak, özellikle de kilo almadan bunları arzuluyorsak yeterince portakal yiyelim!
Prof. Dr. Sefa Saygılı