Alzheimer hastalığına yaş ilerledikçe daha sık rastlanmaktadır. 65 yaş üstü 100 kişiden 8'inde Alzheimer hastalığı görülmektedir. Yaş 90'a gelince oran neredeyse % 50'ye kadar yükselmektedir.
Demans günümüz dünyasının önemli bir problemidir ve giderek artmaktadır. Dünya Sağlık Organizasyonu'nun (WHO) tahminlerine göre 2030 yılına kadar 32 milyon, 2050 yılına kadarsa 152 milyon kişinin demansa yakalanması bekleniyor.
Demansta zihinsel melekeler (yeti) önemli ölçüde geriliyor ve kişilikleri değişiyor. Hastalık yakalananları hem zihinsel hem de bedensel olarak bakıma muhtaç haline getiriyor. Birçokları yakınlarını tanıyamaz hale gelirken, bazıları ise saldırganlaşıyor.
İngiltere'de Alzheimer'ın, çoğu kadın 800 bin kişiyi etkilediği düşünülmektedir. 2021 yılında bu rakamın bir milyonu bulacağı tahmin edilmektedir.
Ülkemizde şu sıralar 300 bin civarında Alzheimer hastalıklı yaşlı olduğu tahmin edilmektedir. Ancak Türkiye'de genç nüfus giderek yaşlanmakta ve bu sorunun daha da artacağı bilinmektedir.
Alzheimer başlangıcında unutkanlık ciddi boyutlara ulaşır. Hasta randevularını, yemeğin altını, bakkaldan alacaklarını vb. unutmaya başlar. Zamanla unutkanlığı artar ve hastanın hafızası yeni olayları hiç kaydedememeye başlar. Fakat geçmişini, özellikle de 30-40 yaş dönemini şaşırtıcı bir ayrıntıyla anlatabilir. Eski olayları hatırlarken yakını karıştırır.
İşte Alzheimer için çeşitli ilaçlar kullanılıyordu. Bu ilaçların Alzheimer'ı geriye çevirmediğini, hatta rahatsızlığı durdurmadığı bilinmekteydi. İlaç üretici firmalar bile bunu iddia etmemekteydiler. Ancak hastalığın gidişatını yavaşlatabileceğini söylüyorlardı.
İşte şimdi öğreniyoruz ki Amerikan ilaç devi Pfizer, Alzheimer hastalığı için yaptığı ilaç araştırmalarını durdurma kararı almış. BBC'nin haberine göre firma, kaynaklarını 'sonuç alınması daha muhtemel alanlara' aktaracakmış. Uzmanlar bu aşamaya gelen bir ilaç için yaklaşık 2 milyar dolarlık bir harcama yapıldığını söylüyor.
Yine büyük ilaç üreticisi GlaxoSmithKline de geleneksel Nörobilim araştırma laboratuvarını kapatma kararı aldı ve daha üretken alanlar olarak gördüğü kanser ve kalp rahatsızlığı araştırmalarına fon ayırdı.
İlaç üreticileri Novartis, GlaxoSmithKline ve Pfizer'in kararları tıp çevrelerinde hayal kırıklığı oluşturdu. The Times'a konuşan Alzheimer Araştırmaları Kurumu'ndan Matthew Norton, "İlaç firmalarının uzun vadeli düşünerek demans araştırmalarına devam edeceklerini umuyorum." dedi.
Görüldüğü gibi Alzheimer'ın bilinen tedavisi yok ve yakın zamanlarda da bulunacağa benzememektedir. Bu yüzden korunma için dikkat etmemiz hususlar vardır:
- Kitap okuma, yazma, aktüaliteyi takip etme, bulmaca çözme ve diğer beyin uyarıcı aktivitelerle uğraşmalı.
- Beslenmeye özen göstermeli. Unlu ve şekerli gıdalardan, trans yağlardan uzak durmalı. Sağlıklı ve taze gıdalar tercih edilmeli. Ambalajlı, işlemden geçmiş ve konserve yiyecekler yenmemeli. Fazla kilodan ve obeziteden kaçınmalı.
- Sigara önemli risk faktörüdür. Sigaranın her nefesi, vücudun antioksidan savunmalarını yok eden binlerce serbest radikal üretir. ABD'de 40 milyon sigara bağımlısı vardır ve her biri demans, felç, kalp hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türleri için risk demektir. Bu rahatsızlıkların hepsi de beyin fonksiyonları üzerinde zararlı etkilere sahiptirler.
- Alkol kullanmamalı.
- Uykunun yeterli ve düzenli olması da önemlidir. Bir gece bile uyumamak, fiziksel ve bilişsel fonksiyonlarımızı anında etkileyebilmektedir.
- Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı kontrol altına alınmalı. Yüksek olmamasına dikkat edilmeli.
- Hareketli yaşamalı. Rutin egzersiz yapmalı. Yürüyüşe önem verilmeli. Pasif yaşantı uygun değildir. Çünkü fiziksel aktivite beyne kan akışını artırır, bu da beyin hücrelerinin zinde ve formda oluşuna katkıda bulunur.
- Kişinin mutlu evlilik yapması, çocukları ve yakın akrabalarıyla, dost ve arkadaşlarıyla sık görüşmesi de demanstan koruyucu olarak işe yaramaktadır. Çünkü yaşlı insanda görülen yalıtılmışlık, yalnızlık, yoksulluk problemi artırmaktadır.
- Stresten kaçınmak. Stres hormonlarına kısa süreliğine maruz kalmak bile geçici hafıza sorunlarına ve zihinsel fonksiyonlarda düşüşe yol açabilmektedir. İş yerindeki stresin çalışma üretkenliğini ve performansı bozduğunu, sağlığı olumsuz etkilediğini biliyoruz. Özel yaşamdaki stres de böyledir.
- Bu yüzden sürekli iş olmamalı, dinlenmeye ve hoş vakit geçirmeye de zaman ayırmalıdır. Gerçekten zevk aldığımız bir aktivite ile uğraşırken hem günlük sıkıntılardan uzak kalırız hem de beynimiz daha genç ve zinde kalır.
- Özellikle kolesterol düşürücü ilaçlar başta olmak üzere gereksiz ilaç kullanımına dikkat etmeli.