Uzunca bir süredir döne döne söylediğimiz bir şey var. Bu CHP, o CHP değil. Bu CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si. FETÖ'nün el attığı, deformasyona tabi tuttuğu bir CHP.
Ben "deformasyon" diyorum, Emre Cemil Ayvalı "mutasyon" diyor. Ayvalı, Yönünü Şaşıran Ok: FETÖ, Kılıçdaroğlu ve Arkadaşları başlıklı kitabında 2010 sonrasında CHP'nin nasıl FETÖ tarafından mutasyona uğratıldığını konu ediniyor.
Kitap milat olarak Davos zirvesini ve Erdoğan'ın "One Minute" çıkışını alıyor. Hemen ardından Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geliş hikâyesine odaklanıyor, "Baykal kaseti" olayına ışık tutuyor. Kitapta sırasıyla 7 Şubat MİT krizi, dershanelerin kapatılma süreci, Gezi Parkı provokasyonları, 17/25 Aralık yargı darbesi, MİT TIR'larının durdurulması, 6-8 Ekim olayları, savcı Selim Kiraz'ın şehit edilmesi, FETÖ medyasına yapılan operasyon, 15 Temmuz darbe girişimi, Karlov suikastı, referandum öncesinde bakanların Avrupa'da konuşturulmaması, "adalet yürüyüşü" ve terörle mücadele operasyonları ele alınıyor, bu olaylarda FETÖ'nün CHP'yi nasıl yönlendirdiği analiz ediliyor.
Kitabı okuduğunuzda CHP'nin nasıl bir FETÖ aygıtına dönüştüğünü net olarak görüyorsunuz. Unutmadan ifade edeyim; bu önemli eserin yayıncısı Turkuvaz Kitap.
Bu ilişki en somut olarak 17-25 Aralık sürecinde ayyuka çıktı. FETÖ'nün deforme edip eline tutuşturduğu belgeleri, montajladığı tapeleri TBMM'de kürsüden okudu. FETÖ'nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbesini kontrollü darbe diyerek geçiştirmeye, Fetullah Gülen'in tiyatro söylemine destek vermeye çalıştı. Devletin terörle mücadelesini, bu süreçte devletin meşru bir araç olarak kullandığı OHAL uygulamasını her fırsatta kötüledi. Her fırsatta Türkiye'yi Batılılara şikâyet etti. Ezcümle FETÖ çaldı Kılıçdaroğlu ve arkadaşları oynadı.
Kılıçdaroğlu'nun arkadaşlarından biri bugünlerde isyan bayrağını açtı. Eren Erdem'den bahsediyorum. Erdem aday gösterilmeyince açtı ağzını yumdu gözünü.
Malum Eren Erdem yukarıda bahsettiğim yeni CHP'nin en militan tiplerinden biriydi. FETÖ'nün CHP içindeki kullanışlı aparatlarından biriydi kendisi.
Ne dedi Erdem? Bir televizyon kanalına telefonla bağlanan Erdem, iki gerekçeyle yargılandığını, bunlardan birinin MİT TIR'ları tutanaklarını elinde bulundurmak, diğerinin ise Zaman gazetesinin önüne gidip FETÖ'ye destek olmak olduğunu ifade etti.
Eren Erdem'in asıl vurgulamak istediği başkaydı elbette. O bu süreçlerde partisinden bağımsız, kendi kafasına göre hareket etmediğini, MİT TIR'ları tutanaklarını CHP genel başkan yardımcısı Bülent Tezcan'dan temin ettiğini, FETÖ'cü Zaman gazetesine yaptığı destek ziyaretini ise Kılıçdaroğlu'nun talimatı üzerine yaptığını belirtti.
Başka söze ne hacet! Eren Erdem 22 yılla yargılanıyor ve kuvvetle muhtemeldir ki eşi ve çocuğuyla birlikte Almanya'ya doğru giderken havalimanından geri çevrilmemiş olsaydı bu itirafları yapmayacaktı. O da birçok FETÖ'cü ve FETÖ destekçisi gibi yurtdışından Türkiye düşmanlığı yapmaya devam edecekti.
Umalım doğru davransın ve 2010 sonrasında FETÖ'nün CHP'yi nasıl yönlendirdiğiyle ilgili perde gerisinde kalmış bilgileri devletin ilgili makamlarıyla paylaşsın.
Fahrettin Altun