Kitaplar insanlığın hafızası, kültür ve medeniyetin muhafızlarıdır. Kütüphaneyi ise kitapların yaşadığı bir şehir olarak düşünmüşümdür hep.
Kitapları korumak, okumak kadar önemlidir. Bunun için kütüphane şarttır. Şu anda, Karacaoğlan'ın Bütün Şiirleri'ni elimde tutuyorum. Cahit Öztelli yayına hazırlamış. 1983 tarihli bu kitabı 84 senesinde almıştım. Fiyatı katma değer vergisi dâhil 1,540 lira. O zamana göre büyük para sayılır. On dört yaşında aldığım 480 sayfalık bu kitabı yirmili yaşlardaki çocuklarım okuyor şimdi.
Kütüphane oluşturmak ile bir dünya kurmak, benim için aynı anlama geliyor. İşte o dünyada edebiyattan coğrafyaya, tarihten felsefeye türlü ülkeler olur. Zahmetsiz bir biçimde ülkeler arasında gezebilirsiniz.
Kütüphaneyi canlı kılan, cazip hale getiren sadece kitaplar değildir. Misal: Doksanlı yıllarda Beyazıt Devlet Kütüphanesi'ne giderdik. Çünkü orada kitaplarla beraber İbrahim Çelik ağabey de vardı. Edebiyat konuşur, taze kitaplardan bahseder ve mutlu bir şekilde evimize dönerdik. Her defasında yeni bir şairden, eserden haberdar olurduk. Güzel ve bereketli günlerdi.
İlk gençlik yıllarından itibaren nadir kitaplara merakım var. Kendimce bir edebiyat kütüphanesi kurmaya çalışıyorum. Bu zaman zarfında birçok sahafla tanıştım, tarifsiz fedakârlıklarla oluşturulmuş nice kıymetli kütüphanenin üzücü bir şekilde dağıldığına şahitlik ettim.
Yakın sayılabilecek bir örnek: Eleştirmen Fethi Naci'nin kütüphanesi, bir bütün olarak önüme geldi. Yüz kadar kitap alabildim ancak. Edebiyat tarihi açısından son derece önemli notlar ve imzalı kitaplar sayısız adres arasında eriyip gitti. Bir hayatın yağmalanması gibi…
Aklımda hep aynı düşünce vardı: Devletimiz, kültürümüz açısından önemli bazı şahıs kütüphanelerine sahip çıkabilir, bu kıymetli toplamların dağılmasına müsaade etmeyebilir.
20 Şubat günü Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nin açılışına katıldık. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın konuşmasını dinliyoruz. "Nadide eserler" diyor. Hemen orada yeni bir dize geliyor aklıma: Ulu kuşların yüksek hayatı…
Konuklar arasında Doç. Dr. Erol Yılmaz ve Sahaf Nedret İşli'yi görüyorum. Selamlaşıp ayaküstü sohbet ediyoruz. İstanbul'da dönünce kütüphaneyle ilgili fikirlerini öğrenmek için kendilerini arıyorum.
Nedret İşli'yi yıllardan beri tanırım. Aynı zamanda Sahaflar Birliği'nin başkanıdır. Zor beğenir. Bu kez beğenmiş. "Çok başarılı, çok büyük bir iş" diyor. Bu cümle de ona ait: "Bu kütüphane, cumhuriyet döneminde kitaplarla ilgili yapılan en önemli işlerden biri, hatta birincisi…"
Erol Yılmaz, kütüphanecilik alanında akademisyendir. Konuyla ilgili yazılarından fazlasıyla istifade etmişliğim vardır. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi onu da etkilemiş. Hep güzel cümleler kuruyor.
KİTAPLAR ARASINDA
Millet Kütüphanesi hakkında biraz ayrıntı verelim. Bu bölümü yazmadan önce Cumhurbaşkanlığı Kütüphaneler Daire Başkanı Ayhan Tuğlu Bey'i aradığımı, kendisinden bilgi aldığımı ifade etmeliyim. Candan ilgisi için çok teşekkür ederim.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde dört milyon basılı kaynak var. İki milyonu kitap, diğer yarısı süreli yayın. Kitapların konulduğu rafların uzunluğu 201 kilometreyi buluyor. Kütüphane 134 farklı dilde kitaba ev sahipliği yapıyor.
Kütüphane içinde kütüphane oluşturulmuş. Her yaşa hitap edenler bölümler mevcut. Mesela beş ila on yaş arasındaki çocuklar için Nasrettin Hoca Kütüphanesi kurulmuş. Gençlik, Nadir Eserler ve Araştırma Kütüphaneleri, Cihanümâ ve Süreli Yayınlar Salonu gibi…
Kütüphanedeki eserlerin bir kısmı satın alma, önemli bir kısmı ise bağış yoluyla temin edilmiş. Kitap bağışlayan yahut kütüphanesi bağışlananlar arasında Abdülbâki Gölpınarlı, Cemil Meriç, Hasan Celal Güzel, Hasan Doğan, İlber Ortaylı, Mehmet Şevket Eygi, Metin Külünk, Recep Tayyip Erdoğan, Şefik Can gibi isimleri görüyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi sadece basılı yayınlardan, yani kitap ve dergilerden oluşmuyor. Kütüphane üzerinden Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı'nın 45 milyon belgesine ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu bünyesindeki 100 binden fazla nadir / yazma eserin görüntüsüne ulaşabilirsiniz. Bir kolaylık daha: Kütüphaneye e-devlet üzerinden üye olabiliyorsunuz.
Beş yıl gibi kısa bir sürede tamamlanan bu güzide eser, inşallah milletimiz gibi uzun ömürlü olur.
İbrahim Tenekeci