Arama

Mustafa Özcan
Eylül 19, 2024
Lübnan saldırıları ve Deccal teknolojisi

Birden fazla ahir zaman yolculuğu var. Bunlardan birisi mazideki değil müstakbeldeki Zülkarneyn yolculuğudur. İkincisi ise Deccal'ın küresel devri alemidir. Deccal'ın kırk günde dünyayı dolaşacağı rivayet edilir. Deccal'ın seyri seferi sırasında en fazla kendisine iki kitle eşlik edecek ya da tabi olacaktır. Yahudiler ve kadınlar. Burada elbette bütün Yahudiler ve kadınlar kastedilmiyor. Elbette bunların panzehirleri de olacaktır.

Merhum Mısırlı Doktor Mustafa Mahmut'un bazı konularda keskin yaklaşımları vardı. Üslubu insanı cezbederdi. Söz gelimi Mısır'da bazı kitaplarıyla tanıştığımda içerikleri bana çarpıcı gelmişti. Mesela teknolojinin Deccal olduğunu söylüyordu. Bilahare galiba küreselleşmenin Deccal olduğunu söylemeye başlamıştır. Küreselleşmede teknolojik gelişmelerle alakalı bir durumdur. Günümüzde Deccal'ın, kültürüyle küreselleştiği bir gerçektir. Lakin yine panzehiri olarak İslami bir küreselleşme de olacaktır. Tedafü yasasıyla birbirleriyle itişecekleri bir gerçektir. Merhum Muhammed Gazali de ABD'yi deccal kategorisine sokuyordu. Bunlar iç içe konseptler ve mefhumlar olabilir.

Günümüzde ise teknolojinin bir Deccal olduğu değil de Deccal'ın kendisine has bir teknoloji üreteceği seçeneği kabul görmektedir. Her teknoloji Deccal'ın emrinde değildir. Hadisler de Deccal teknolojisine temas etmektedir. Sahabeler Deccal meselesi gündeme geldiğinde onun hızını sorarlar. Peygamberin (SAV) ifadesi şöyledir: Arkasına rüzgar almış bir bulut gibidir. (https://dorar.net/ hadith/sharh/16805)

Bu, ahir zamanın hız çağı olduğunu gösterdiği gibi kimileri de bu ifadeden uçan daireleri çıkartıyorlar. Ya da ikisi arasında bağ kuruyorlar. Dolayısıyla kimilerine göre Bermuda Şeytan Üçgeni ya da uçan daireler Deccal teknolojisiyle alakalıdır. Şiiler arasında uçan daireleri hem Mehdi teknolojisine hem de Deccal teknolojisine mal edenler bulunmaktadır. Yorumdan yoruma değişkenlik arz etmektedir. Bununla birlikte Deccal veya araçlarının hızının rüzgar hızında olacağı hadisle sabittir. Demek ki ileri bir teknolojiye sahip bulunacaktır. Kayıtlara göre rüzgarın hızı saatte 408 kilometreye kadar çıkabiliyor.

İsrail'in uzaktan kumanda ile Hizbullah mensuplarının taşıdıkları çağrı cihazlarına sızması ve patlatması elektronik savaşlar ya da siber savaşlar kapsamında değerlendirilebilir. Süleyman kıssasında ifrit Beni İsrail teknolojisini temsil ederken 'ilmun mine'l kitap' ifadesi de belli ki hakiki Süleyman varislerine işaret etmektedir.

Saldırılar konusunda zihinler hala dalgalıdır. Hamas Lideri İsmail Heniye'nin öldürülmesinin izahında da hala geride bazı boşluklar kalmıştır. Galiba çağrı cihazlarının üzerinden Hizbullah unsurlarının tasfiye edilmesi de galiba bu teknolojiye dayanıyor. Sığırları klonlama teknolojisi de yine Deccal teknolojisine atfedilebilir. Bu teknolojinin veya teknolojilerin edinilmesi ve kullanılması ahir zaman dilimiyle doğrudan ilintili gözükmektedir. Deccal teknolojisi gelişmiş ve çok boyutlu bir teknolojidir. İsrail Gazze saldırılarıyla birlikte bu teknolojiyi geniş zeminde kullanmaya başlamış ve devreye sokmuştur. Bu aynı zamanda asimetrik bir mücadele anlamına da geliyor. İsrail'in bu teknolojiyi kullanmadan bölgesel hasımlarıyla baş etmesi zor görünüyor. Bu asimetrik bir teknoloji olarak ortaya çıkıyor. Londra'da ikamet eden Suudili muhalif Muhammed Mis'ar hologram teknolojisinin Deccal teknolojisi sınıfına girebileceğini ifade etmektedir. Buna göre hologram mantığı ile 3 boyutlu boşlukta görüntü elde edilmesi mümkündür. Birbirinden farklı 2 ayrı ortamın birinde bir kişinin hologram sistemi ile alınan kayıtları, başka bir yerde sanki kişi oradaymış izlenimi vererek görüntü oluşturulmasını imkân vermektedir.

Teknoloji bizatihi Deccal olmayıp sadece bir kısmı Deccal'ın araçları ve aparatları sınıfına girmektedir. Onu karşılayacak bir teknolojiye ihtiyaç vardır. Bu mesele insana atalarımızın teknoloji karşısındaki serzenişini hatırlatıyor: Delikli silah icat oldu mertlik bozuldu. Deccal teknolojisi kaypaklık ve kalleşlik anlamına geliyor.

Elbette hala tam olarak saldırının siber bir saldırı olup olmadığını bilmiyoruz. Çağrı cihazlarının İran'dan getirilmesi sırasında hamule yolda değiştirilmiş de olabilir. Ya da bu yönde yorumlar bulunuyor.

Amerikan Axios internet sitesine göre, İsrail, Hizbullah üyelerine yönelik "çağrı cihazı" saldırısından bir gün sonra "AECOM F-82" radyo iletişim cihazıyla bir dizi patlama gerçekleştirerek ölüm ve yaralanmalara yol açtı. Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, İlk araştırmaların, patlayan iletişim cihazlarının bubi düzeneğiyle patlatıldığını ifade ediyor. Sky News Arabia kaynakları Mossad'ın teslimattan önce çağrı cihazlarına ulaşmış ve sızmış olabileceğini söylüyorlar. Bir de bu arada İsrail'in dostunu ve düşmanını dinlediği Pegasus casus yazılımını da hatırlayalım. Kısaca İsrail'de her yol var ve amaca giden her yol mubah sayılıyor.

İsrail Deccal gibi dolaşmaya Gazze Şeridi'nden başladı, Batı Şeria'ya, akabinde de Lübnan'a uzandı. Belki de bir süre burada karar kılacak. Burada gördüğümüz gibi asimetrik bir savaş başlattı. Peki derdi ne ve ne yapmak istiyor? Hizbullah'ın bir menzil ötedeki silah yığınaklarını yok etmek ve İsrail'in kuzeyini stabil hale getirmek istiyor. Hizbullah'ı oradan silmek ve uzaklaştırmak istiyor. Pek kara saldırılarına ihtimal verilmiyordu lakin bu gelişmeler ışığında avantajlı duruma geçmiş bulunuyor. Savaşın hacmini tahmin edememekle birlikte amacının Hizbullah'ı bulunduğu yerden sökmek olduğu bir gerçektir. Hizbullah'ı Lübnan'ın güneyinden tahliye etmek istiyor. Halkını da Hizbullah korkusundan arındırarak yeniden kuzeye taşımanın hesabını yapıyor. Saldırıların devamı gelirse, Yahudileri yeniden kuzeye kaydırırken Hizbullah da bölgeyi tahliye etme durumunda kalabilir.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN