Allah kelamına muttali olunduğunda "İşittik ve iman ettik" demek, müminlerin biricik vasfıdır.
Modernist telakkinin tam aksine...
Müminler önce iman / itaat ederler, sonra, neye iman ettikleri üzerinde tefekkür ve amel...
Tefekkür mü?
Resül -i Ekrem'den, "Bir saat tefekkürün / düşünmenin bin yıllık nafile ibadetten hayırlı olduğu" rivayet edilir.
Lakin...
İman edilen hakkında (Rabbin nimetleri /hikmeti üzerinde mesela) düşünmek ile iman etmek için düşünmek farklı şeylerdir.
Bu meyanda, Hz. İbrahim'in önce Ay'a sonra Güneş'e rabbim dedikten sonra "batanları sevmem ben" diyerek vazgeçmesi kendi deneyimi / içsel tecrübesi değil, kavmine akletmeyi / akıllarını çalıştırmayı önermesinin "temsilidir."
Yoksa, Hazreti İbrahim bidayetinden beri muvahhid (Allah'a şirk koşmayan / birleyen) idi.
***
Mezkur "temsil" yerine, İbn Hazm'ın "Güvercin Gerdanlığı"ndaki durum modernist ve özellikle de "tarihselci" telakkiye daha uygundur.
Ki onlar, "işittik ve iman ettik" diyen müminlerden farklı olarak, "işittik, anlayıp iman edeceğiz" der gibidirler.
Zira, anlamadıkları şeye iman etmenin (en azından) "anlamlı" olmadığını düşünürler.
Bunlara göre kurban kesmek de (artık) "anlamlı" (farz) değildir.
Hele hele mükellef olmadıkları halde borç alarak kurban kesenlerin hiç "anlamı" yoktur.
***
Bunların anlamsız bulduklarına Rahmetli Akif Emre abim oldukça eski yazılarından birinde (10 Ocak, 2006, Yeni Şafak) bakın nasıl anlam vermişti: "Hiç kimse, borçlanarak kestiği kurbanla bayram yapanın bu eylemini dinin kendisine yüklemediği bir sorumluluğu yerine getirmek adına, bilgisizlik hatta taassuptan kaynaklanan, hayatı zorlaştıran dindarlık gösterisi olarak yorumlayamaz..."
Akif abimi (bu mübarek bayram gününde anarak ve sonsuz rahmet dileyerek) okumayı sürdürelim: "Dışarıdan bakış'ın kurban kesmenin, kan akıtmanın varoluşsal anlamını kavrayamaması gibi, borç alarak kurban kesmenin iç zenginliğini de kavraması mümkün değil.
Borç alarak kurban kesen her Müslümanın modern paradigmayı çökerttiğini göremeyenler ondaki bayram idrakini de anlayamaz....
Kurban etmenin muhteşem sembolizmi maddi boyutu aşar, yüzlerce yılın besleyerek bugüne taşıdığı müşterek soluk müminin kalbinde bir idrake dönüşür.
İç dünyamızda çıktığımız yolculuk, borç alarak yaptığımız fedakarlık yani kurban etme ve olma bilinci Kurban Bayramlarının modern hayata ters düşen görüntüsünden, seküler zihnin bir türlü içine sindiremediği steril olma kaygılarını aşan bir coşkuyu yani bayramı yaşatır..."
Bayramınız bayram içre bayram olsun.