Hızlı okuma teknikleri egzersizlerle güçlendirilerek ve tekrar edilerek göze yeni bir okuma alışkanlığı kazandırılır, yeni okuma alışkanlığında gözün, beyne veri gönderme hızı arttırılır ve daha hızlı algılama gerçekleşmeye başlar, dolayısıyla eskisine oranla daha kısa sürede daha fazla kelime okumak mümkün olur. Yeni okuma alışkanlığı, zihin sesinden büyük oranda bağımsız gerçekleşir. Kelimeler eski okuma alışkanlığında olduğu gibi tek tek değil bloklar halinde görülür. Gözler satırlar üzerinde daha az durma ve sekme hareketi yaparak akıcı bir şekilde ilerler. Beyne veri akışı hızlı olduğu için dışarıdaki etkenlerden daha az etkilenerek daha odaklı bir okuma gerçekleşir. Yüksek odakla ve hızlı bir şekilde okuma eylemi ile birlikte cümleler arasında daha rahat bütünlük kurulur, dolayısıyla okuyucu eskisine oranla okuduğu metnin örgüsünü daha rahat oluşturur ve daha iyi anlar. Rahat veri akışı sağlandığı için sıkılmadan ve dikkat dağılmadan uzun okumalar yapılabilir. Bütün bunlar okuyucunun okuma isteğini arttırır ve okuma alışkanlığının pekişmesini sağlar.
NASIL BAŞLAMAK GEREKLİ?
"Okumayı, günlük işlerinizin bir parçası haline getirirseniz çok daha hızlı ilerleme şansınız olacaktır."
Yapmanız gereken ilk şey kendinizi test etmek ve okuma becerinizi değerlendirmek. Bu, başlangıç okuma hızınızı ve okuduğunuzdan aklınızda ne kadar şey kaldığını belirlemek anlamına geliyor.
OKUMA HIZININ TESPİTİ
"10 sözcükten birinde diliniz sürçüyor ya da okumakta sorun yaşıyorsanız bir uzmandan destek almanız en iyi çözümdür."
Çoğu insan yavaş okur çünkü aslında ne kadar hızlı okuduklarına dair bir fikirleri yoktur. Okuma beceriniz hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için kendinizi birden fazla kitapla test etmek gerekir. Bu durumda ikinci kitap ilk kitabın tersi olmalıdır. Yani ilk kitabınız kurgu olmayan bir metinse ikinci kitap roman ya da biyografi gibi tercihiniz bir kitap olmalı. Birden çok kitap üzerinde deneme yapılmasının sebebi de insanın bir alanda diğer alanlardan daha fazla sahip olması ve okuma hızına bu durumun yansıması olarak objektif sonuç vermeyeceği şeklinde açıklanır.
Hızı ölçmek için 3 dakikalık bir süre yeterlidir.
Okuma hızınız;
* Dakikada 120 sözcüğün altındaysa: Ortalama bir okuyucunun altındasınız.
* Dakikada 120-180 sözcük arasındaysa: 16 yaşın altında değilseniz okuma hızınız ortalamanın altındadır.
* Dakikada 180-240 sözcük arasındaysa: Ortalama bir okuyucusunuz.
* Dakikada 240-350 sözcük arasındaysa: Akademik düzeyde ortalama bir okuyucusunuz.
* Dakikada 350-500 sözcük arasındaysa: Ortalama bir okuyucunun üstündesiniz.
* Dakikada 500'den fazla sözcükse: Üst düzey bir okuyucusunuz.
En zor okuma türünde, teknik ya da okul için okuma olsun ortalama bir öğrenci çalışmasının üçte biri ile yarısını konuyu bilmeye ayırmalıdır. Çalışanlar ya da iş adamları raporları, e-postaları, yazışmaları ve mesleki dergileri şimdiden iki- dört kat daha hızlı okuyabiliyor olmalılar. Sadece kendi zevkiniz için okuduğunuzda ise çoğu romanı ve kolay metinleri beş ile on kez daha hızlı okuyabilmelisiniz.
OKUMA HIZININ KENDİNE AİT TEKNİKLERİ
-Okuma amacı belirlenmeli; metinde rahat okuma örgüsü sağlayabilmek için, okumadan önce metin izlenerek metin hakkında fikir sahibi olunmalı, -5N 1K soruları sorularak metin hakkındaki fikirler güçlendirilmelidir.
-Kelimeler bloklar halinde görülmeli; birden fazla kelimeye odaklanarak ve daha geniş bir alana bakarak okuma gerçekleştirilmeli.
-Okurken kelimelere cümlelere değil fikre odaklanılmalı.
-Geri dönmeden gözlerin satırlar üzerinde daha akıcı bir şekilde ilerlemesi sağlanmalı.
-Zihinden kelimelere ses vermeden okunmalı.
-Gözler daha odaklı ve süreğen hareket ettirilmeli.
-Kitaba yaklaşık 40 cm. mesafeden bakılmalı.
-Dik oturarak rahat nefes alınmalı.
-Her 15 dakikada bir dakika süre ile gözler uzağa bakarak dinlendirilmelidir.
HIZLI, ÇEVİK, SAĞLIKLI GÖZLER
Etkin okuma işlevinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için, hızlı ve çevik gözlere sahip olmanız gerekmektedir. Gözler okuma işlevini gerçekleştiren birincil organımızdır. Gözümüzü hareket ettirmenizi sağlayan 6 adet göz kasınız bulunmaktadır. Bunlar bazen doğuştan, bazen de sonradan hantallaşmaya ve çevikliğini kaybetmeye başlar, dolayısıyla okuma işlevi sırasında satırlar ve kelimeler üzerinde göz kontrolünüz zayıf olur. Egzersizler yaparak göz kaslarınızı güçlendirebilir, göz işlevinin hızını artırabilir ve göz kontrolünüzü mükemmel bir seviyeye çıkartabilirsiniz.
HIZLI OKUMADA KAYGIYA YER YOK
Çoğunuz hayatınızda hızlı okuma denemeleri yapmışsınızdır. Fakat hızlı okuyunca anlama oranınızın düştüğünü için bundan vaz geçmişsinizdir. Oysa hızlı okuma alışıldığında eskisinden daha odaklı okunur ve metinde anlatılmak istenen daha iyi anlaşılır.
Kaygılarınız sizin hızlı okumanızı engeller. Okurken kendinizi alıştırdığınız hızın sizin için güvenli olduğunu düşünür ve hep aynı hızda okursunuz. Hızlandığınız zamanda ise kontrol duygusunu kaybettiğiniz için, okuduklarınızı anlamlandırmakta zorluk yaşarsınız. Bu duygu size yavaş okuduğunuz zaman daha iyi anlayacağınızı düşündürür. Etkin ve hızlı bir okuyucu olabilmek için kaygılarınızdan kurtulmalısınız.
Hızlı okuma kaygısından, okuma ritminizi arttırıp, yeni bir okuma hız alışkanlığı kazanarak kurtulabilirsiniz. Bunun için sürme egzersizi yapmalısınız. Sürme egzersizi tamamlayıcı ve birçok egzersizi içinde barındıran bir egzersizdir; kişinin geri dönme alışkanlığını ortadan kaldırır, gözlerin satırlar üzerinde durmadan ve sekmeden ilerlemesini sağlar, kişiye yeni bir okuma – hız alışkanlığı kazandırır, aynı zamanda kişiyi zihin sesinden bağımsızlaştırarak foto grafik okumaya da alıştırır. Dikkatli ve doğru yapıldığında etkili sonuçları görülür.
BEYNİN ODAKLANMASI VE VERİMLİ OKUMA
Hızlı okumaya başladığınızda, okuduğunuz metne odaklanır, içeriden ve dışarıdan gelebilecek uyaranlara karşı daha az tepki verirsiniz. Böylelikle dikkatiniz dağılmadan ve daha iyi anlayarak uzun okumalar yapabilirsiniz. Yavaş okuduğunuzda ise içeriden ve dışarıdan gelebilecek uyaranlardan daha fazla etkilenir, anlam bütünlüğü kurmakta zorlanırsınız.
Okuma esnasında farkında olmadan kendinizi akşam arkadaşınızla gezeceğiniz yerleri hayal ederken bulabilirsiniz. Çünkü beyniniz geri planda çok hızlı çalışır, dakikada 1000 kelimeye kadar işlem yapabilir. Araya başka düşüncelerin girmemesi ve okunan metinde düşünce boşluklarının oluşmaması için hızlı okumalısınız. Hızlı okumak, sizin okuma esnasında beyninizi sürekli meşgul ettiği için araya başka düşüncelerin ve başka uyaranların girmesini engeller, okuduğunuz metinde bütünlük kurmanızı ve anlamlandırmanızı kolaylaştırır.
Okuma işlevini gerçekleştirirken, zihninizden kendi sesinizi duyar ve duyduğunuz bu sesi dinleyerek okuduğunuz metni anlamaya çalışırsınız. Bu sesin hızı genelde sizin konuşma hızınızla doğru orantılıdır. Okuma hızınızı artırdığınızda, konuşma hızınızın önüne geçersiniz ve her sözcüğe seslendirme işlevini gerçekleştiremezsiniz. Anlama oranınız düştüğü için de yavaşlayarak konuşma hızınıza geri dönersiniz.
Oysa metni foto grafik okumak ve anlamak kolaydır. Yetişkin bir okuyucuda her sözcüğün önceden öğrenilmiş sembol karşılığı vardır. Zihninizdeki ses olmadan da sözcükleri anlayabilir, metni anlamlandırabilirsiniz. Zihin sesinizin okuma hızınızı nasıl yavaşlattığını birlikte inceleyelim.
3 saniye içinde çevrenizdeki objelere hızlıca bakınız, sonra gözlerinizi kapayarak gördüklerinizi anlatmaya başlayınız. 3 saniye fotoğraf olarak görüp algıladığınız objeleri ses olarak dışarıya verme sürenizin en az 15 saniye olduğunu göreceksiniz. 21 gün düzenli egzersiz yaparak, foto grafik okuma alışkanlığı edinebilir, yüksek oranda zihin sesinizden bağımsız olarak okuma işlevini gerçekleştirebilirsiniz.
Foto grafik okuma alışkanlığı edinebilmenin en etkili yöntemi kalemle takip (sürme) egzersizidir. Sürme egzersizini yapmaya başladığınızda sözcüklere zihninizde ses verme işlevini gerçekleştiremeyeceksiniz. Çünkü kalem hızla akıp giderken zaman dilimi içinde her sözcüğe ses vermeniz imkansızlaşacaktır. Dolayısıyla egzersizi ilk yapmaya başladığınızda okuduğunuz metni anlamakta zorlanacaksınız. Çünkü arada çok fazla kelime kaçırıyor olacaksınız. Fakat egzersize devam ettikçe, zaman içinde kaçırdığınız sözcükleri cümlenin bütününde beyninizin tamamladığını ve daha iyi anladığınızı göreceksiniz.
KELİME DAĞARCIĞINIZI GENİŞLETMELİSİNİZ
Etkin ve hızlı bir okuyucu olabilmek için dil bilgisine hakim olmanız gerekir. Dil bilgisi ve kelime dağarcığı yetersizliği, okuma geçmişi zayıf olan kişilerde görülür. Kelimeleri rahat ve hızlı tanıyabilmek için, kelimelerin önceden zihninizde sembol karşılığının oluşturulması gerekir. Bu da kelimeleri ve cümle yapılarını görme sıklığınızla alakalıdır. Bir kelimeyi ne kadar çok görürseniz onu sonraki okumalarınızda tanımanız da bir o kadar kolay olur.
Okumaya yeni geçmiş çocuklar veya az okuyan kişilerin, kelimeleri ve cümle yapılarını tanımaları zorlaşır. Bu da okuma hızını büyük oranda düşürür. Günlük, düzenli kitap ve mecmua okuyarak kelime haznenizi oldukça geliştirebilirsiniz fakat bu biraz zaman alan bir süreçtir. Daha pratik yöntem olarak, Türkçe bir sözlük içindeki kelimeleri tekrar tekrar okuyabilirsiniz.
İSOAT TEKNİĞİ
İSOAT tekniğini kullanırsanız, güçlü bir okuma tasarımı oluşturmuş olursunuz.
İSOAT tekniği; İzle, Sor, Oku, Anlat, Tekrar et kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma olup, okuma tasarımı ve anlama tekniğidir.
"İzle"
Okuyacağınız kitabı ya da metni okumaya başlamadan önce incelemeli ve izlemelisiniz, izleme kitap hakkında genel bilgi edinmek amaçlı olmalıdır. Konunun ne olduğu, yazarın vermek istediği mesaj, bu mesajı verirken ki oluşturduğu kurgu yapısı irdelenmelidir. Bunu yapmak için, önsöz, içindekiler kısmı, başlıklar alt başlıklar, italik yazılmış yerler, paragrafların ilk ve son cümleleri, kitabın son sayfaları ve son cümleleri, varsa kitap üstünde ki fotoğraflar, kitabın konusunu ve bölümleri kitap hakkında bir ön izlenim edinmeniz için size bir hayli yardımcı olacaktır.
"Soru Sor"
Genel kurguyu zihninizde oluşturduktan sonra, sıra İSOAT' ın (S) si olan SOR bölümüne geliyor. Soru sormak; kitabın özetini çıkararak kitapla alakalı soru oluşturmak değildir. İzleme sonucu aklınıza gelen bütün soruları zihninizde sıralayabilirsiniz. Soruları oluştururken de bir taraftan, oluşturduğunuz soruların cevabını aklınızdan düşününüz ve tahminlerde bulunmaya çalışınız. Bunu yapmak için; "5N 1K" kuralı oldukça işinize yarayacaktır.
NE? Sorusu Konuyu verir.
NEDEN? NİÇİN? Soruları amacı verir.
NASIL? Sorusu yöntemi belirler.
NEREDE? Mekân ve yer kavramlarını belirler.
NE ZAMAN? Süreç kavramlarını
KİM? Sorusu da ilgili ve sorumlu kişileri belirler. Soru sormak okuyacağınız metne odaklanmanızı ve isteğinizi bir hayli arttıracaktır.
İzleme ve soru sürecinden sonra zihninizde yeni bağlantı yolları çoktan oluşmuştur, beyniniz artık gelecek detay bilgileri zihninizin hangi bölümlerine kaydedeceğini tespit etmiştir.
"Oku"
İzleme ve soru sorma bölümlerinden sonra kitabı okumaya başladığınızda kitap daha ilk sayfadan itibaren size çok anlamlı gelmeye başlayacaktır. Okumaya başladığınızda daha odaklı, daha fazla detaya inerek ve daha iyi anlayarak okuduğunuzu hissedeceksiniz. Okurken kelimelere değil, fikirlere odaklanmalısınız. Bu okuma hızınızı ve anlama oranınızı arttıracaktır.
"Anlat"
Anlatmak en iyi öğrenme yöntemidir. Anlatmaya başladığınız zaman, beyniniz pasif konumdan aktif konuma geçer ve öğrenme sürecine beynin birçok bölümü aktif olarak katılır. Böylece bilgilerinizi yaşantınızla ilişkilendirip anılaştırmış olursunuz. Beyin anılaştırma işlemini yaparken, seslerden, fotoğraflardan ve duygulardan yararlanır. Anılaştırılmış bilgiler kalıcı hafızaya kaydedilir ve kolay unutulmaz. Anlatırken metinde yazan cümlelerin aynısını değil, bilgileri kendi cümlelerinize çevirerek anlatırsanız, daha etkili bir öğrenme gerçekleştirmiş olursunuz, çünkü kişiler kendi cümleleriyle öğrenir.
"Tekrar"
Öğrendiğiniz bilgileri tekrar etmezseniz, çok büyük bir kısmını bir hafta içinde unutur ve hatırlamakta zorlanırsınız. Bunun önüne geçmek için günlük, haftalık aylık tekrarlar yapmalısınız. Öğrenme işlemini uykudan önce yapıp, tekrarı da sabah uykudan sonraki ilk saatler yapmalısınız. Çünkü uykundan önce beyninizi neyle meşgul ederseniz, beyniniz uyku esnasında o bilgilerle meşgul olmaktadır. Uyku süresince öğrenme devam etmekte, bilgiler analiz, sentez edilerek anlamlandırılmaktadır. Bir gün önce zor yaptığınız bir şey bir gün sonra sizin için çok daha kolay olacaktır. Sabahın ilk saatleri, zihninizin en aktif olduğu zamanlardır. Bu saatlerde yapacağınız tekrarlar oldukça etkili olmaktadır.
METNE GEREKLİ MESAFEYİ AYARLAYIN
Bütün hızlı okuma tekniklerini uyguluyor olsanız bile, kitaba yakından bakarak hızlı okumanız mümkün değil. Kitabı çok yakın tutmak daha dar bir alana odaklanmanıza sebep olur. Bu hem okuma hızınızı düşürür, hem de gözlerinizin çabuk yorulmasına sebep olur. Göz ve metin arasında ki ideal mesafe 30 ila 40 cm olmalıdır. Okuma esnasında, her 15 dakikada bir 30 saniye kadar uzağa bakarak gözlerinizi dinlendirmelisiniz. Bu hareketler göz merceğinizi ve göz kaslarınızı rahatlatarak gözlerinizin çabuk yorulmamasını sağlayacaktır. Uzun okumalar yapmak istiyorsanız bu ayrıntıya dikkat etmelisiniz.
METİN HEYECANLI OLSA DA NEFESİNİ TUTMA
Okurken, dikkatinizi okuduğunuz metne verebilmek için zaman zaman nefesinizi tutarsınız. Bu davranış uzun okumalarda sık tekrarlandığı için beyne giden oksijen miktarını düşürür. Neticesi olarak okuma sırasında başınızın ağrımasına ve dikkatinizin dağılmasına yol açar. Dikkatinizi toplamanız zorlaştığı için okuma hızınız ve anlama oranınız da aynı oranda etkilenir. Okurken karnınızdan düzenli nefes alıp verme alışkanlığı kazanmalısınız. Eğer bunu başaramıyorsanız her 10 dakikada bir 3 kez derin nefes alarak beyninize bol oksijen gitmesini sağlayabilirsiniz. Uzun okumlar yapmak istiyorsanız bu ayrıntıya dikkat etmelisiniz.
(Derlenmiştir.)