Arama

Afrin'in kaderini belirleyen şifreler

Ecdadın kanıyla suladığı topraklarımızda, tarih yazarak kazandığı Çanakkale Zaferi gibi, kahraman Türk ordumuz da bugün Afrin’de aynı ruh ve güçle yeniden tarih yazıyor. Zeytin Dalı Harekâtı bu yönüyle, savaş ve çatışma literatüründe, tarihi bir başarı hikâyesi olarak yerini alacak. Askeri operasyonlarda taktik, strateji ve kullanılan mühimmat başarısı anlamında geldiği noktayı bir kez daha tüm dünyaya kanıtlayan ve bugün tam olarak ikinci ayını deviren Zeytin Dalı Harekâtı’nın, geçmişte kazanılan zaferlerle bağlantılı birçok benzerliği bulunuyor…

Afrin’in kaderini belirleyen şifreler
Yayınlanma Tarihi: 21.03.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 21.03.2018 13:45

AFRİN'E 1920'DE OPERASYON DÜZENLENDİ

Türk ordusunun Anadolu'nun güvenliği için Milli Mücadele döneminde de Afrin'e harekât düzenlediği tarihi belgelerde yer aldı. Birinci Dünya Savaşı bittiğinde Afrin Osmanlı Devleti sınırları dahilindeydi. 1920 ve 1921'de Anadolu'nun güvenliği için asker gönderildi. Afrin'de verilen mücadele düşman işgalinin bitirilmesine kadar sürdü.

Afrin bölgesinin tarihi geçmişi ve Misakı-ı Milli toprağı olduğuna, Tarihçi Yazar Enes Demir tarafından kaleme alınan "Yeni Belgeler Işığında Vazgeçilmeyen Topraklar Misak-ı Milli" adlı kitapta yer verildi. Kitaptaki iki tarihi belge, Milli Mücadele döneminde 1920-1921 aralığında da Anadolu'nun güvenliği için Fransız işgali altındaki Afrin'e harekat gerçekleştirildiğini ortaya koydu.

30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra, Osmanlı birlikleri Afrin-Tel-Rıfat-Azez hattında hâkimiyet kurdu. Hatay'ın güneyi ve İdlib'in kuzeyine kadar olan bölgede Türk birlikleri bulunuyordu. Mondros Mütarekesi sırasında bölgenin komutanlığını 7. Ordu Kumandanı Mustafa Kemal Paşa yürütüyordu. Mustafa Kemal Paşa'nın karargahı Afrin'in Raco nahiyesindeydi ve 7. Ordu'ya bağlı 3. Kolordu ise Afrin şehir merkezinde karargah kurmuştu. Der Cemal ve güneyindeki Afrin Nehri'nde kurulan Türk savunma hattı ise 3. Kolorduya mensup askerler tarafından korunuyordu. 24'üncü Tümen ise bugünkü Afrin'in 5 kilometre güneyinde yer alan Kerzecil'de konuşlanmıştı.

Mondros Mütarekesi'nden itibaren başlayan haksız ve hukuksuz İngiliz işgali, Mart 1919'da ana vatanımızın bir parçası olan Afrin'in de uluslararası hukukun ihlal edilmesi suretiyle işgal edilmesi ile devam etti. Bölgenin ilk olarak İngilizler ve ardından Fransızlar tarafından işgal edilmesiyle bölgede yaşayan gerek Türk ve gerekse bölgedeki Kürt ve Araplar, işgale karşı direnişe geçtiler.

Afrin, Osmanlı dönemi boyunca merkezi bir yerleşim yeri değildi. 1920'de Mabadlı'ya kaymakam olarak atanan Osmanlı subayı Mustafa Namık Bey tarafından ilçeye dönüştürüldü.

İLK GÜN OPERASYONA 72 SAVAŞ UÇAĞI KATILDI

Zeytin Dalı Harekâtı'nın ilk gününde 72 Türk savaş uçağı havalanmıştı ve 108 terör hedefi vurulmuştu. Hareket için havalanan uçak sayısının özel bir anlamı da bulunuyordu. Harekâta katılan uçak sayısı Türkiye'nin Suriye'de DEAŞ'a karşı yürüttüğü Fırat Kalkanı Harekâtı ile bağlantılıydı. Fırat Kalkanı Operasyonu'nda Türkiye 72 şehit verdi. Zeytin Dalı Harekâtı'nın ilk günündeki 72 savaş uçağı bu şehitleri temsil etti.

Yani harekâtın ilk gününde havalanan 72 uçak, Fırat Kalkanı'nda şehit olan 72 Mehmetçik'e bir anlamda saygı duruşu oldu…

MERKEZE OPERASYON, HAREKÂTIN 57'NCİ GÜNÜ BAŞLADI

Harekâtın 57'nci gününde başlayan operasyon sonucunda, Afrin merkezinde kontrol sağlandı ve resmi binalara Türk bayrağı dikildi. Çok büyük anlamı olan bu 57'inci günle alakalı olarak aklımıza hemen Çanakkale'de son nefesine kadar ayakta kalan şehitlerimiz geldi. 57'inci alay Çanakkale Savaşları'nda üstün kahramanlıklar gösterdi. En son Sina ve Filistin cephesine gönderilen alay son ferdine kadar savaştı. Ve biliniyordu ki dünya üzerinde gelmiş geçmiş en çok madalya sahibi 57'nci Alay'ındı...

AFRİN'E TÜRK BAYRAĞINI 57 SİCİL NUMARALI ÜSTEĞMEN DİKTİ

Zeytin Dalı Harekâtı'nın 57'nci gününde 57'nci Komando Tugayı'na bağlı 57'nci Komando Taburu'ndan (Parslar), 57 sicil numaralı üsteğmen, Afrin'e Türk bayrağı dikerek ilçenin teröristlerden temizlendiğini gösterdi. Bayrağımızı göndere çeken üsteğmen o anları şöyle ifade ediyor:

"Sicil numaram 57… 57. Komando Taburu olarak Afrin'deyiz. Hak olan bu davada zafer muhakkaktı. Bayrağımızı Afrin'de göndere çektik. Bu görevi Allah bana nasip etti. Bu bayrak için can veren, kan döken yiğit şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık. Bu süreçte bizi bir an olsun yalnız bırakmayan yüce Türk milletine armağanımız olsun. Böyle özel bir günde böyle bir görevi yerine getireceğim için tabii ki çok heyecanlandım ve gururlandım. Önceden ne söyleyeceğime karar vermiştim. Bayrağı göndere çekerken de 'Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 18 Mart Şehitler Günü'ne, yüce Türk milletine ve şehitlere armağanıdır' dedim. Bayrağı üç kere öpüp göndere çektim."

18 Mart 1918 Çanakkale zaferinin yıl dönümünde Afrin merkezinde kontrol sağlandı. Çanakkale'de zafer 18 Mart'ta kazanılmıştı. PKK'nın kalbine Afrin'de mızrak, 18 Mart'ta saplandı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN