Harise bin Şerahil, her yerde oğlunu arıyor, bir türlü bulamıyordu. Henüz 8 yaşlarındaki oğlu Zeyd, annesi ile birlikte akrabalarını ziyaret etmeye giderken kaçırılmış, o günden sonra kendisinden hiçbir haber alınamamıştı.
🔸 Oğlunun hayatta olup olmadığını dahi bilemeyen yüreği yanık baba, acısını dizelere döküyor, dertli dertli şiirler okuyordu.
🔸 Yemen illerinde ailesi onu ararken Zeyd, kilometrelerce uzaktaydı. Kendisini kaçıran Beni Kayn sülalesinin mensupları onu ukaz çarşısında köle olarak 400 dirheme satmışlardı.
MEKKE'YE GELİŞİ
🔸 Yaşadığı bu üzücü hadiselerin ardından yeni efendisi Hakim bin Hizam ile yola düşen Zeyd, hayatının bundan sonrasında rahata ereceğinden habersiniz kutsal belde Mekke'ye geldi.
🔸 Efendisi Hakim, bu güzel yüzlü masum köleyi, halası Hz. Hatice'ye, Hz. Hatice de biricik eşi Hz. Peygamber'e (SAV) hediye etti. Böylece Zeyd, alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberin sıcacık yuvasına dahil olarak sevgi ve şefkat dolu bir yaşantıya kavuştu.
🔸 Resulullah (SAV) Zeyd'e çok değer veriyor, ona gerçek bir baba gibi kol kanat geriyordu.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN AMCASININ OĞLU CAFER B. EBİ TALİB'İN HAYATI ZEYD'İN AİLESİ İLE BULUŞMASI
🔸 Zeyd, Hz Peygamberin (SAV) yanında öylesine huzurluydu ki karşısında öz babası ile amcasını gördüğünde ne yapacağını bilemedi. Hac için Mekke'ye gelen akrabalarından oğlunun izine ulaşan Harise, kardeşi ile birlikte Resulullah'ın (SAV) yanına kadar gelmiş, Zeyd'i fidyesi karşılığında geri almak istiyordu.
🔸 Zeyd'den ayrılma fikri ona da ağır gelmiş olacak ki bu isteği hemen yerine getirmek yerine şu sözlerle karşılık vermeyi tercih etti sevgili Resul (SAV): "Onu çağırın ve istediğini seçmesine izin verin. Eğer sizi tercih ederse o sizindir. Fidye vermeniz de gerekmez. Fakat beni tercih ederse Allah'a yemin olsun ki beni tercih edeni ben kimseye tercih etmem!"
"HİÇ KİMSEYİ SANA TERCİH ETMEM"
🔸 Söz hakkı kendisine verilen Zeyd, "Ben hiç kimseyi sana tercih etmem. Sen benim için baba ve amca yerindesin." diyerek Allah Resulü'ne (SAV) olan bağlılığını dile getirdi.
🔸 Babasıyla amcası, "Yazıklar olsun sana!" diyerek Zeyd'in anne babasının yanında hür olmak yerine vatanından çok uzaklarda köle olarak kalmak istemesine hayret ettiklerini belirtirken o, Resulullah'a (SAV) duyduğu sevgiyi sözcüklere sığdıramıyor, "Ben bu adam da öyle bir şey gördüm ki ebediyen ona hiç kimseyi asla tercih etmem" demekle yetiniyordu.
🔸 Bunun üzerine Allah Resulü (SAV), Kabe'nin etrafında bulunan Mekkelileri de şahit tutarak herkesi şaşırtan şu açıklamayı yaptı:
"Zeyd, bugüne kadar benim hizmetçimdi. Artık hürdür! Bundan sonra da, bugünden sonra da benim evlatlığımdır, oğlumdur, oğlum hükmündedir. O benim mirasçımdır. Ben de onu varisim kılıyorum. Hepiniz buna şahit olun!"
🔸 Aralarında yalnızca 10 yaş bulunmasına rağmen bu olaydan sonra "Zeyd bin Muhammed" yani Muhammed'in oğlu Zeyd diye şöhret buldu.
HANE-İ SAADETİN KAHRAMAN SAKİNİ: HZ. ALİ RESULULLAH'IN SADIK DOSTU
🔸 Nasıl ki ismi her daim Allah Resulü (SAV) ile birlikte anlıyorsa kendisi de O'ndan ömür boyu hiç ayrılmadı. Getirdiği ilahi mesajı ve peygamberliğini ilk kabul edenler arasında yer aldı ve sıkıntılı Mekke döneminde onun hep yanı başında oldu.
🔸 Hz. Peygamber'in (SAV) eşi ve amcasını kaybettiği hüzün yılında, son bir umutla İslam'a davet için gittiği Taif'te de Zeyd, onun yegane yoldaşıydı.
🔸 Hakaretlere uğrayıp taş yağmuruna tutulan rahmet Peygamber'in (SAV) hayatı boyunca en ıstıraplı günü olarak hatırladığı bu günde Zeyd, vücudunu ona siper ederek canı pahasına korumaya çalıştı.
PEYGAMBER'İN (SAV) VEKİLİ
🔸 Medine yıllarında da onunlaydı hep. Allah Resulü (SAV) onu ordulara komutan tayin ediyor, bazen de Medine'de kendi yerine vekil bırakıyordu. Yaşadığı müddetçe Resulullah'ın (SAV) sağ kolu olmaya gayret eden fedakar Zeyd'i Allah Resulü (SAV) çok ama çok seviyordu.
🔸 Evlatlıkların, öz oğullar gibi sayılamayacağını, bu nedenle onların kendi babalarına nispet edilmesi gerektiğini bildiren Ahzab suresinin ayetleri indikten sonra Zeyd bin Harise ismi ile çağrılmaya başlasa da o Allah Resulu'nun (SAV) gözdesiydi ve saadet asrının seçkin simaları arasında "hibbu Resulillah" Allah Resulü'nün (SAV) sevdiği kişi sıfatıyla meşhur oldu.
Ahzab suresinin tefsirini Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından okumak için tıklayın