KARA HASAN PAŞA KİMDİR?
1891 yılında doğan Kara Hasan, İstanbul'un işgalinden sonra Anadolu'da örgütlenen direniş liderlerindendir. 1919 yılı başlarında harekete geçen Kara Hasan ve silah arkadaşları, Türkiye'de işgal güçlerine karşı millî direnişi ilk başlatan teşkilat oldu.
Kara Hasan ve silah arkadaşları mallarını satarak silahlandılar. Kara Hasan'a halk, 'Paşa' unvanını verdi. Kara Hasan Paşa işgalci Fransız ve isyancı Ermenilerin korkulu rüyası oldu.
Kara Hasan Paşa ve silah arkadaşları Gâvur Dağları, Antakya, Adana, Maraş, Antep, Osmaniye, Ceyhan dolaylarında işgalci Fransız kuvvetlerine baskınlar yaptı. Türklerin can, mal ve namuslarını korumaya çalıştı. Arkadaşlarıyla birlikte 9 Ocak 1922 tarihinde düşmanların vatan topraklarından kovulmasını sağladı.
1936 yılında verem hastalığına yakalanarak vefat etti.
ON KİŞİ BİN ERMENİ'Yİ DÖRTYOL'A YERLEŞTİRDİLER
Emperyalistler, I. Dünya Savaşı'nda sonra aralarında Anadolu'yu bölüşmüşler, Çukurova "sömürü bölgesi" olarak Fransızların payına düştü. Halk perişan, erkeklerin çoğu ya şehit ya esir düşmüş, pek azı köyüne, şehrine dönebildi.
Fransızlar, işgalden sonra, daha önce Suriye ve Lübnan'a göç ettirilen Ermenileri, Dörtyol'a ve yörenin diğer şehirlerine naklederek yerleştirdiler. Az zamanda Dörtyol'a yerleştirilen Ermenilerin sayısı on iki bin kişiye ulaştı.
Ermeni şiddetlerinin daha önceleri Türkler arasında yol açtığı hoşnutsuzluğun yanı sıra Ermenilerin Fransızlar desteğinde bölgeyi işgal edeceği söylentileri de bölge de halk arasında yayıldı. Fransızlar, işgal sırasında Ermenilere, Fransız askeri üniforması giydirerek işgal kuvvetleri arasında yer verdi. Dörtyol, Adana ve çevresini İşgalle birlikte hareket, gasp, yaralama olaylarına girişen Fransız ve Ermenilere karşı Türkler mücadeleye girişti.
Kısa zaman sonra, Dörtyol ve yakınlarına yerleştirilmiş olan sivil Ermeniler de, Fransız işgal kuvvetlerinden cesaret ve destek alarak, Dörtyol civarındaki köylere baskınlar düzenlemeye başladılar.
Bunların yaptığı zulümlerden ve işkencelerden bıkan Dörtyol'a bağlı Özerli Köyü halkından Hacı Hüseyin Oğulları'ndan Emin Hoca başkanlığında üç kişilik bir heyet de bölgenin İngiliz Komutanlığına gitti.
Heyet, köylerinin ve çevrenin, Fransızlar ve özellikle Ermeni zulmünden korunmasını istedi. Bunun üzerine, İngiliz Komutanlığı, Hintli Müslümanlardan oluşan bir müfrezeyi Dörtyol'a gönderdi. Bu müfreze, asayiş ve sükûneti geçici bir zaman için sağlamayı başardı. Fakat bir süre sonra, Fransızlar ve Ermeniler, Özerli Köyü'ne saldırdılar ve halka zulme devam ettiler. Bu kötü tutum ve hakaretlerine karşı koyan Özerli Köyü İhtiyar Heyeti'den Muhtar Şeyh Musazade, Mehmet Ağa ile üye Abdülkadir Ağazade Yusuf Ağa'yı elleri bağlı olarak, Fransız işgal komutanının kapısı önünde süngü ile şehit edildi.
Ayrıca Ermeniler, Türklere ait hayvanlara el koyarak, zorla götürmeye çalıştılar. Mehmet Kara Ermenilerle karşı koyarak onlarla mücadele etti. Daha sonra ise, Karakese Köyü'ne kaçtı. Ermenilerin bu olayı Fransızlara bildirmesi üzerine, sayıca daha fazla bir müfreze ile Karakese Köyü'ne taarruza geçti.
MİLLİ MÜCADELE'NİN İLK KURŞUNU
Fransız ve Ermenilere karşı köylüler taştan kurdukları barikatla yolu kapatarak ve silahla ateş açarak karşı koydular. ''İlk Kurşun'u'' sıkan ve ''Ateş'' emrini veren Ömer Hocaoğlu Mehmet Çavuş'tur. Beklemedikleri bu mukavemet karşısında şaşkına dönen Fransızlar, Dörtyol'daki karargâhlarına çekilmek zorunda kaldılar (19 Aralık 1918).
Yakın zamana kadar Milli Mücadele'de ''İlk Kurşunun '' İzmir'in işgali sırasında Hasan Tahsin (Osman Nevres)'in Yunanlılara attığı kurşun,' Milli Mücadele'nin ilk kurşunu' olarak biliniyordu. Son yıllarda yapılan araştırmalarda, Milli Mücadele'de düşmana karşı sıkılan ''İlk Kurşun'un,(İzmir'in 15 Mayıs 1919'daki Yunanlılara sıktığı ilk kurşundan 5 ay önce) Dörtyol'da 19 Aralık 1918'de Mehmet Çavuş (Mehmet Kara) tarafından atıldığı ortaya çıktı.
Bu çarpışmaların ardından Dörtyol'a dönen Fransız askerleri, Jandarma Komutanı Teğmen Hasan'ı sebepsiz olarak ağır şekilde yaraladılar.
Dörtyol civarındaki Çaylı Köyü'nde Mehmet (Osmanoğlu lakaplı) oğlu Mustafa da Kurtkulağı Köyü'nde şehit edildi. Bu ve buna benzer haksız davranışların devamı, Türk halkını direnişe sevk etti.
MİLLİ DİRENİŞİ İLK BAŞLATAN TEŞKİLAT
Yöre halkı canını ve namusunu kurtarmak için her türlü imkânını kullanarak silah satın almaya başladı. Kara Hasan da Fransızlardan kardeşinin intikamını almak için Kuzuculu Köyü'nde bir teşkilat kurarak direnişe geçti.
Mal ve hayvanlarını satarak silahlanan yöre insanları da Kara Hasan'a katıldılar. Böylece, zamanla sayısı 300-400'e varan bir milli teşkilat ortaya çıktı. 1919 yılı başlarında harekete geçen Kara Hasan Paşa ve silah arkadaşları da, Türkiye'de işgal güçlerine karşı milli direnişi ilk başlatan teşkilat olmuştur.
Kara Hasan'a halk ''Paşa'' unvanını verir. Kara Hasan Paşa artık Fransız ve Ermenilerin korkulu rüyası olur. Kara Hasan Paşa, halkın dilinde bir milli kahramandır. Silah arkdaşları ile Gavur Dağları, Antakya, Adana, Maraş, Antep, Osmaniye, Ceyhan dolaylarında Fransızlara baskınlar yapar. Kara Hasan Paşa, Türklerin can, mal ve namuslarını korumaya çalışıyordu.
İŞGAL GÜÇLERİNİN KABUSU OLDU
Kara Hasan Paşa, Türkiye'nin en büyük Kuvay-i Milliye Teşkilatını kurarak Fransız ve Ermenilerle mücadele ederek 9 Ocak 1922'de düşmanların bu vatan topraklarından kovulmasını sağladı.
Erkek Fatma adıyla bilinen bir kadın da Kara Hasan Paşa ile dağlarda mücadele etmiş ve Milli Mücadele'nin ilk kadın mücadele üyesi olmuştur.