150'nci yaşını kutlayan Türk Kızılayı arşivinde bulunan 30 bin esir mektubu gün yüzüne çıktı. Çeşitli sebeplerle sahiplerine ulaşamayan mektupları Kızılay, 100 yıl sonra varislerine ulaştırmak için çalışıyor.
İmparatorluk sadece Birinci Dünya Savaşı boyunca İngiltere, Rusya, Fransa ve İtalya'ya 200 binden fazla esir verdi. Kurtuluş Savaşı da dahil edildiğinde Osmanlı Devleti'nin verdiği esir sayısı 300 bine ulaşıyordu. Tüm dünyadaki savaş esirlerine insancıl yaklaşılması gerektiğini, ilk defa 19'uncu yüzyıl sonunda kurulan uluslararası yardım kurumları gündeme getirdi. 1912'de Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington'da gerçekleştirilen Uluslararası Salib-i Ahmer Konferansı'nda savaş esirlerine uluslararası kapsamda ortak bir yaklaşımla hareket edilmesi kararı alındı.
Komisyon Birinci Dünya Savaşı'nda hem İtilaf Devletleri'nin elinde bulunan Türk esirlerin hem de Osmanlı Devleti topraklarında bulunan yabancı esirlerin aileleriyle olan haberleşmelerini sağlamak için Harbiye Nezareti personeli ve diğer Kızılhaçların görevlileriyle ortak çalıştı. İngiltere, Rusya, Fransa ve Yunanistan ile esirlere ait bilgi ve belge alışverişi sağlandı. Harbiye Nezareti'nden alınan veriler ve Kızılay heyetlerinin kampları ziyaretlerinden elde edilen verilerle esir kartları oluşturuldu. Savaş bölgelerindeki esirlerin ailelerine ve ailelerin esir askerlere yazdıkları mektupların ulaştırılması için çalışıldı.
Bugün Kızılay'ın arşivinde Osmanlı askerlerine ve Osmanlının esir aldığı yabancı askerlere ait 308 bin 645 adet esir kartı bulunuyor. Bu kartlardaki bilgiler 75 adet esir defterinde listelenmiş durumda.
Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, bu mektupların, aradan seneler geçtikten sonra sahiplerine ulaştırılması için çalışma başlattıklarını açıkladı: "Mektupların ulaştırılamamış olmasının çeşitli sebepleri var. Bazı durumlarda mektubun sahibi bulunamamış, bazı durumlarda savaşın getirdiği sıkıntılar nedeniyle Kızılay mektubu ulaştıramamış. Şimdi bunu telafi etmek için çabalıyoruz... Araştırmacılarımızın ve savaşlarda esir düşmüş aile üyelerini arayan vatandaşlarımızın taleplerini hızlı karşılayabilmek için 'Esir Kartları ve Esir Mektupları Transkript Projesi' başlattık."
Yıllar sonra 'alıcı'sına ulaşacak ilk mektup da 'Hindiçini Şchwebo Üsera (Esir) Karargâhı'ndaki Süleyman Oğlu Hacı Dede'nin mektubu olacak... Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, Kızılay ekibinin uzun uğraşlar sonunda Hacı Dede'nin ailesine ulaştıklarını söylüyor: "Mektupta yazılı net adres ve isimler var. Bu köye gittik. Mektubu yazan esirin evine dönemediğini düşünmüştük ama dönmüş. Köyüne mektuptan önce ulaşmış, evlenmiş, çocukları olmuş. Kendi adını taşıyan torunu Hacı Dede'yle görüştük. İlerleyen günlerde mektubu teslim edeceğiz." (Hürriyet)
Mektupta yazılı olan satırlar ise şöyle:
"EFENDİM hazretleri... Üç senedir esir bulunuyorum. Şimdiye değin memleketim canibinden hiçbir mektup alamadım. Bundan dolayı tahsil eden ahvâl-i müellimemi (çileli halimi) hiçbir suretle tarif edemem. Lütfen âtideki adrese bil-müracaa pederim Süleyman Ağa'nın hayat ve mematından ber-haber yetiştirmenizi kemal-i ehemmiyet sûzişle istirham eylerim efendim."