TBMM Eğitim Komisyonundan geçen karara istinaden, Türkiye'de üniversitelerin bölünmesi konusu tartışılıyor. Ülkede seçim ortamı da olduğu için konu oldukça farklı yorumlanabiliyor.
Üniversitelerin bölünmesini gerektiren en önemli sebeplerden bir tanesi, aşırı büyümüş olmalarıdır. Bu büyüklük öğrenci sayıları, öğretim üyeleri sayıları ve fakülte, meslek yüksekokulu, enstitü ve araştırma merkezleri sayılarında kendisini göstermektedir.
Nitekim Türkiye'de bölünmesi planlanan üniversitelerin öğrenci ve akademisyen sayıları bu durumu göstermektedir. Bölünmesi planlanan üniversitelerin öğrenci ve akademisyen sayıları şu şekildedir:
|
Üniversite |
Öğrenci Sayısı |
Öğretim Üyesi Sayısı |
Öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı |
1 |
Gazi Üniversitesi |
79.733 |
1.873 |
43 |
2 |
Selçuk Üniversitesi |
95.456 |
1.231 |
78 |
3 |
İnönü Üniversitesi |
41.976 |
784 |
54 |
4 |
Dumlupınar Üniversitesi |
55.748 |
482 |
116 |
5 |
Sakarya Üniversitesi |
89.580 |
1.007 |
89 |
6 |
Mersin Üniversitesi |
44.849 |
767 |
58 |
7 |
Erciyes Üniversitesi |
61.961 |
1.095 |
57 |
8 |
Karadeniz Teknik Üniversitesi |
56.876 |
1.117 |
51 |
9 |
Sütçü İmam Üniversitesi |
36.706 |
534 |
69 |
10 |
Anadolu Üniversitesi |
3.023.194[i] |
1.060 |
37[ii] |
11 |
Süleyman Demirel Üniversitesi |
83.682 |
1.036 |
81 |
12 |
Afyon Kocatepe Üniversitesi |
45.429 |
581 |
78 |
13 |
İstanbul Üniversitesi |
251.773[iii] |
3.059 |
39[iv] |
Kaynak: YÖK istatistikleri, 2018.
Tablo, üniversitelerin öğrenci sayılarının yönetilebilmenin çok üstünde rakamlara ulaştığını göstermektedir. Öğrenci sayısının fazlalığı üniversite yönetiminin eğitim kalitesini artırabilmesini zorlaştırmaktadır.
Ayrıca tabloda öğrenci sayılarındakinin büyümenin öğretim üyesi sayısıyla aynı orantıda gitmediği görülmektedir. Artan öğrenci sayılarına karşılık öğretim üyesi sayısı ise oldukça azdır ve dünyadaki başarılı ülkelerin oldukça gerisindedir. Nitekim OECD ortalamasına baktığımızda, dünya genelinde öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 16 iken Türkiye artan üniversite ve öğrenci sayılarına rağmen öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 51,9'dur. Dolayısıyla Türkiye'de ciddi düzeyde öğretim üyesi eksikliği söz konusudur.
YÖK'ün üniversitelerin bölünmelerini etkili bir şekilde yönetip eğitimin kalitesini destekleyecek şekilde hükumetten yeni öğretim üyeliği kadroları alması faydalı olur. Bu noktada doktorasını bitirip kadro bekleyen araştırma görevlilerine yeni kurulan üniversitelerde imkan sunulması da önemlidir. Böylece üniversiteler öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasına doğru yaklaşabilir.
Nitekim başarılı üniversiteler sıralamasına bakıldığında bölünmek istenen üniversitelerin öğrenci sayısının çok arttığı açıkça görülmektedir. Times Higher Education'un dünyadaki başarılı üniversite sıralamasına göre en başarılı ilk on üniversitenin öğrenci sayıları tablodaki gibidir. Buna göre dünya sıralamasına girmiş en başarılı on üniversitenin ortalama toplam öğrenci sayısı yaklaşık 15.000'dir.
Başarı sıralamasına göre ilk on üniversite |
Öğrenci Sayısı |
Akademik Personel sayısı |
|
20.409 |
13.000[v] |
|
18.389 |
1.687 |
|
2.209 |
600 |
|
15.845 |
2.219 |
|
11.177 |
1.914 |
|
20.326 |
2.400 |
|
7.955 |
1.250 |
|
17.000 |
8.000[vi] |
|
13.525 |
2.843 |
|
19.233 |
11.445 |
Kaynak: https://www.hotcourses-turkey.com/study/rankings/the-world-university.html
Öğrenci sayılarıyla beraber bölünmesi planlanan üniversitelerin fakülte, meslek yüksek okulu, enstitü ve araştırma merkezleri sayılarının ve çeşitliliğinin fazla olması araştırma ve eğitim başarılarını doğrudan etkilemektedir. Bölünmesi planlanan üniversitelerin halihazırdaki fakülte, enstitü, yüksekokul, mesleki yüksekokul ve araştırma uygulama merkezi sayıları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Üniversite |
Fakülte Sayısı |
Enstitü Sayısı |
Yüksekokul sayısı |
MYO sayısı |
Arş. Uyg. Merkezi sayısı |
Gazi Üniversitesi |
20 |
7 |
9 |
8 |
160 |
Selçuk Üniversitesi |
23 |
6 |
6 |
24 |
50 |
İnönü Üniversitesi |
16 |
5 |
3 |
12 |
27 |
Dumlupınar Üniversitesi |
10 |
4 |
5 |
17 |
25 |
Sakarya Üniversitesi |
17 |
6 |
3 |
15 |
35 |
Mersin Üniversitesi |
17 |
5 |
9 |
13 |
32 |
Erciyes Üniversitesi |
18 |
7 |
3 |
11 |
40 |
Karadeniz Teknik Üniversitesi |
17 |
7 |
4 |
13 |
29 |
Sütçü İmam Üniversitesi |
11 |
3 |
5 |
10 |
20 |
Anadolu Üniversitesi |
17 |
9 |
3 |
4 |
34 |
Bu tablo ise yapısal olarak etkili bir üniversite yönetiminin bu üniversitelerde gerçekleşebilmesinin çok zor olduğunu göstermektedir. Üniversite yönetimleri mühendislik, sağlık bilimleri, sosyal bilimler, yüksek lisans enstitüleri, meslek yüksekokulları ve araştırma merkezlerini yönetmek durumundadır. Sayı ve çeşitlilik bu kadar fazla olduğu bir durumda üniversiteleri eğitimin kalitesini arttırma ve araştırma hedeflerine odaklaşabilmeleri çok zordur. Türkiye'deki üniversite yönetimlerinin bu niceliksel büyüklükler altında insan kaynağı ve mali verimliliği analiz ederek, gerekli tedbir ve politikaları üretmeleri ve böylece etkili bir yönetim sergilemeleri çok zordur. Dünyadaki başarılı üniversiteler ile rekabet edilebilmesi için niceliksel olarak kapasitesinin makul ölçülere indirilmesi faydalıdır.
Üniversitelerin bölünmesinin zaman içinde kazanılmış itibar ve marka değerlerinin yitirilmesi şeklide olumsuz yönleri olabilir. Fakat dünyadaki ve Türkiye'deki daha önceki örnekler başarılı yönetildiği takdirde bu risklerin kaldırılabileceğini göstermektedir. Gelecek yazıda Dünya ve Türkiye'deki geçmiş örnekleri ile riskler, imkanlar ve yol haritası üzerinde durulacaktır.
Prof. Dr. Atilla Arkan
[i] Örgün: 39.091 Açıköğretim 2.984.103
[ii] Örgün öğrenci sayısı dikkate alınmıştır.
[iii] Örgün: 118.579 Açıköğretim 133.194