"Galactofoge" emziren annelerin sütünü azaltan veya tamamen durmasına neden olan anlamına gelir. Bu nedenle emziren annelerin erken dönemde sütlerinin azalmasına neden olan bitkileri ayrı bir bölümde toplamayı uygun buldum.
Bu bitkilerden en önemlilerini aşağıda belirtmiş bulunuyorum:
Nane
Maydanoz
Nişasta unu
Adaçayı
Şekerkamışı
Ararot
Arpa ve arpa unundan yapılmış besinler
Şalgam
Mısır
Salamurası yapılmış besinler
Aşırı tuz tüketimi
Turşusu yapılmış besinler
Sirke ve limon suyunun fazlaca kullanılması
Adaçayı, memleketimizde fazlaca tüketilen bitkisel bir çaydır. Hamile bayanların ve emziren anne adaylarının kesin olarak uzak durması gereken bir bitkidir. Tüp bebek veya aşılama yöntemi uygulanacak olan bayanların adaçayından uzak durmaları gerekir. Söz adaçayından açılmışken, epilepsi hastalarının da kesin olarak uzak durması gereken bir bitkidir. Çocuk yapmaya karar vermiş olan eşler adaçayı tüketmemelidirler. Bu kural sadece kadınlar için değil, aynı zamanda erkekler için de geçerlidir. Adaçayı içme alışkanlığı olan erkeklerin sperm sayıları azalır.
Adaçayının kurutulmuş sap ve yaprakları ortaçağda evlerin içerisinde yakılarak tütsüsü yapılırdı. (fumigate) Bu âdet halen daha Avrupa'nın birçok köyünde uygulanmaktadır. Adaçayının tütsü olarak kullanılmasının nedeni, evlerin odalarını dezenfekte etmek içindir. Adaçayı, lahana ve havuç yetiştirilen tarlalara serpilerek, ürüne zarar veren bakteri ve böcekleri uzaklaştırmak amacıyla uzun yıllar kullanılmıştır. Bu sayede tarlalarda yetiştirilen lahana ve havuç, parazitlere karşı mükemmel bir şekilde korunma altına alınıyordu. Teknolojinin gelişmesiyle geliştirilen kimyasal zirai ilaçlar bu muhteşem doğal korunma yöntemlerini tarihe gömerek unutulmasına neden olmuştur. Buna benzer daha birçok yöntem ne yazık ki kaybolup gitmiştir. Doğal yaşam tarihi içerisinde insan, öylesine güçlü yöntemler ve teknikler geliştirmiş ki, günümüzün modern ziraatçiliğinin başaramadığı bazı sorunlar, geçmiş tarihte kolayca ve doğal olarak çözülüyordu. Ne acıdır ki, bu yöntemler unutulmuş ve birçoğu da kaybolup gitmiştir.
Günümüzde, yeni yetişmekte olan araştırmacı genç bilim adamları, doğal yaşamın geçmiş tarihini bilmeden, tanımadan, modern ve yapay kimyanın uygulamasına geçerek, insanı doğanın düşmanı haline getirmektedirler. Bu konuda modern kimyanın ağır ve yıkıcı sonuçlarını görmeye başlayan insan, katkısız ve içeriğinde kimya olmayan doğal ürünleri aramaya başladı. Daha 10 yıl öncesine kadar, zirai ilaçtan nasibini almamış, görüntüsü bozuk meyveler tercih edilmezken, şimdilerde bu görüntüsü bozuk doğal meyveler ve sebzeler aranır oldu. Belki görüntü kaliteleri bozuk, ama doğal ve zararsızlar. Ama günümüzde giderek onları bulmak zorlaştı. Hem de görüntüsü güzel sebze ve meyvelerden daha pahalılar. Ortaçağın insanları kimyayı bilmiyor olabilirler. Ama biz bugünün modern kimyasıyla antikçağdan beri uygulanmış yöntemleri araştırarak açıklığa kavuşturursak, doğadan ve doğallıktan uzaklaşmamış oluruz. Bazı herbalistler, bitkisel karışımların içerisine bir miktar öğütülmüş adaçayı ilave ederler, bunun da sebebi hazırladıkları bitkilerin böceklenmemesi içindir.
Nane
Hamile bayanların, bebek yapmayı düşünen kadınların, bebeklerini emziren annelerin, bu dönemlerde nane tüketmemelerini öneririm. Nane tüketiminin alışkanlık haline getirilmemesi gerekir. Nane hamile bayanlarda düşük yapma riskini artırır, emziren annelerin sütlerinin azalmasına neden olur.
DİKKAT!
Anne sütünün azalmasının arkasında tiroidin normal çalışmaması yatabilir. Arka arkaya doğum yapmış kadınlarda sık görülen bir rahatsızlık da tiroit hormon dengesizliğinin gelişmesidir. Emziren annelerin sütlerinin azalmasının sebebi, tiroit bezinin sağlıklı çalışmaması da olabilir. Mutlaka hekimlerine danışmaları gerekir. Çünkü anne sütü üzerinden bebeğin alacağı iyot çok önemlidir. Bebeğin beyin gelişimi iyota doğrudan bağlıdır. Unutmamalıdır ki, emziren annenin tiroit bezinin dengeli ve sağlıklı çalışması çok önemlidir.
İyot, tiroit bezinin sağlıklı çalışmasında birinci derecede önemlidir. Mutlaka, hekiminize danışınız.