Asırlar sonra bile konuşulacak, yazılacak, ders kitaplarına konu olacak günlerden geçtik, geçiyoruz. En son Ayasofya kararı…
Bugün 15 Temmuz'un dördüncü yıl dönümü. Bu darbe teşebbüsünün neye karşılık geldiğini her geçen dakika daha iyi anlıyoruz. Mesele sadece bir partiyi hükümsüz kılmak, Sayın Erdoğan başta olmak üzere bir grup siyasetçinin eşkıya gibi yolunu kesmek değilmiş.
Darbecilerin asıl gayesi artık aşikâr olmuştur: Türkiye'nin yürüyüşünü durdurmak, istikametini değiştirmek ve bağımsızlık hamlesini boşa çıkarıp tekrar batıya bağımlı hale getirmek… Darbeciler başarılı olsaydı eğer Suriye, Libya, Akdeniz bahislerinde, yerli ve milli silah üretimi gibi başlıklarda nasıl gelişmeler yaşanırdı? Ayasofya, yeniden cami olmak yerine, herhalde, dinler arası diyalogun sembolü haline gelirdi. Abartılı bir dil mi kullanıyoruz? Hayır.
Paralel ihanet çetesine mensup gafiller, dört yıl önce bugün, bizi millet yapan değerleri hedef aldı. Kardeşlik hukukuna, itimat duygusuna, emanet bahsine ve İslâm ahlâkına tüm güçleriyle saldırı düzenlediler. Türkiye, iyiliğin ülkesi ve kendisidir. Bazı kimseler iyiliği savunmasız sanabilir. Onun koruyucusu Allah'tır. Sonuç itibariyle, saldırganların bir kısmı adaletin elinde, bir kısmı da sahiplerinin kapısının önündedir.
15 Temmuz direnişi, millet olma hikâyemizin son büyük halkasıdır. Milletimizin hayırlı evlatları, hayırsız ve uğursuz olanları bozguna uğratmıştır. Bundan sonrası için yapılması gereken şey bellidir: Vatansızlara verilecek en tesirli cevap, vatansever nesiller yetiştirmektir.
O uzun gecede, izzet ile zillet, tevazu ile kibir, adanmış ile aldanmış, sadık ile hain karşı karşıya gelmiştir. Haysiyet ve mensubiyet, basiret ve feraset, cesaret ve dirayet, arsızlığı ve nankörlüğü bertaraf etmiştir.
Ölümden korkmayan insanları ölümle tehdit etmek, ancak şaşırmışların girişeceği bir iştir.
Keşke maruz kalınan bu musibet, müşterek bir dert haline gelebilseydi. Fakat öyle olmadı. Hâlâ yaşananların ciddiyetini kundaklamaya çalışan, darbeyi sulandırmak için özel çaba harcayan, gerçek hedefi perdeleme telaşı içinde olan kişiler ve kurumlar var. Onların ağzıyla konuşuyor, onların eliyle yazıyorlar. Milletimizin ana gövdesi, darbeciler gibi bunları da asla unutmayacaktır.