Mehmet Âkif'in bestelendiğinden haberdar olduğumuz ancak bestesinin nerede olduğunu bilmediğimiz Köse İmam Opereti nihayet gün yüzüne çıktı.
İstiklal Marşı'nın 1924-1930 yılları arasında okunup çalınan acem-aşiran bestesinin bestekarı olan Ali Rifat Çağatay'ın (ö. 1935) Bülbül ve Ordunun Duası şiirlerini de bestelediğini biliyoruz. Türk mûsıkîsine Batı tekniğini tatbik etmek isteyen ve violonsel, piano, flüt, kontrbas vb. Batı sazlarını da katarak Türk mûsıkîsi konserleri veren Ali Rifat,
İlmi az, görgüsü çok, fıtratı yüksek bir imam
Tanırım ben, ki hayâtında tanıtmıştı babam.
"Kim bilir; şimdi ne âlemde benim şanlı Köse'm;
Görmedim üç senedir, bâri gidip bir görsem..."
Mısralarıyla başlayan Bosnalı Ali Şevkî Bey'e ithafen yazdığı Köse İmam'ı operet formunda besteler. Şiir Âkif'in, baba dostu bir imamı ziyaret etmek istemesiyle başlar. Ziyaret esnasında kocasının zorbalığına maruz kalan bir kadın üzerinden kocayı ve devrin istibdat dönemini eleştirir.
Kayıp olan bu bestenin birkaç ay önce bulunduğu haberini almıştık. Müzisyen ve araştırmacı Hüseyin Kıyak, gayretli ve ısrarlı çalışmalarının sonucunda Ali Rifat Çağatay'ın Brüksel'de yaşayan öğrencileri Enise Can ve Fulya Akaydın'ın evrakı arasında bulduğu besteyi hummalı bir çalışmanın ardından geçtiğimiz cumartesi akşamı (23 Aralık 2023) Zeytinburnu Kültür Sanat'ta müziksever izleyicilerin ve meraklıların beğenisine sundu.
Âkif'in yakın çevresinden ve son devir mûsikişinasları arasında önemli bir yeri olan Ali Rifat'ın 1923'te bestelediği operetin sahnelenmesi için 100 yıl geçmesi gerekiyormuş. Çok istediğim halde şahitlik yapamadığım bu tarihi anın kaydını izleyeceğim vakti sabırsızlıkla beklediğimi ifade edeyim.
Hüseyin Kıyak, Köse İmam Opereti'nin içinde konuşma olmadığı için bildiğimiz operetlerden farklı olduğunu söyler. Şiirin tamamının bestelenmesi ve bu şekilde icra edilmesinden dolayı eserin aslında bir opera olduğuna ve tek sesli, alaturka sazlar ile icra edilmek üzere bestelenen eserin çok önemli bir yenilik taşıdığına dikkatimizi çekiyor. Ud Triosu yani üç ud bestesi yapması devrine göre yenilik olduğu konusunda musiki araştırmacıları hemfikir.
Âkif eserinin besteleneceğini biliyor muydu?
Ömer Rıza Doğrul, yayınladığı Safahat'ın baş tarafında yer alan Âkif'in sanatkar tarafı hakkında notlar başlıklı giriş yazısında Ali Rifat'ın bestelemek istediği Köse İmam şiirine yaptığı eleştiriden bahseder. Âkif'in Hilvan yıllarında ABD'de yaşayan Şerif Muhyiddin'e gönderdiği bir mektupta Ali Rifat'ın şiiri tenkidi anlatır:
Ali Rifat Bey'in "Köse İmam"da tadilat lüzumunu duyması pek doğrudur. Hatta bendeniz hiç olmazsa iki yerinin mutlaka değiştirilmesini yazacaktım. Mesela o iki mısradan biri
-Şu bizim halkı uyandırmadadır varsa felâh
Şeklinde, diğeri de
-Hani bir sâye-i şâhâne çekip her yeri yer
Suretine konulmalı. Bu ikisi elzem. Şayet büsbütün çıkarılır yahut başka taraflarda da tendikâdt icrasına ihtiyaç görülürse pekâlâ. Mamafih ben bu eserin iyi bir beste kabul edeceğine kaanî değilim.
Bu satırlardan Ali Rifat'ın Köse İmam'ı bestelemek istediğini, öncesinde de Akif'ten iki mısraı değiştirmesini istediği anlaşılıyor.
Ömer Rıza Doğrul, Akif'in Köse İmam'ın beste kabul edemeyeceğine dair fikrini haklı bulur. Bir boşanma vakası olan kısa bir manzumenin opera olarak değil bir şarkı olarak bestelendiği takdirde de soğuk olacağını söyler.
Âkif'in iyi bir eser olmayacağını düşündüğü Köse İmam'ın bestesini acaba beğenir miydi? Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Yüz yıl sonra bizim için önemli bir eserin bestesini gün yüzüne çıkartan Hüseyin Kıyak'a ve eserin sahnelenmesine verdiği destek için Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy'a teşekkür ediyorum.
İsmail Güleç