467 Gün sonra gelen Ateşkes… Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun
Bugün 16 Ocak 2025… Tam 466 gün geçti, 7 Ekim 2023 tarihinin üzerinden…
Bugün geride, insanlık tarihinde insanlıktan nasibini alamamış, insan görünümlü ama şeytan tabiatlı "mahluk"ların; masum, çaresiz ve savunmasız insanlara karşı, gözü dönmüş canavarlar gibi saldırmalarına artık bir son verilmesi gerektiğine karar verilen gecenin sabahı…
Bugün 16 Ocak 2025… Gazze'nin harab olmuş caddeleri, sokakları, enkaz haline gelmiş binaları, bilinmez kaç kez vurulan ve yakılan mülteci kamplarının çadırlarının, bir diğer ifadeyle tüm bu mağduriyetine rağmen Gazze'nin ve Gazzelilerin, farklı bir duyguyla yeni doğan güneşe, yeniden başlayan güne merhaba dedikleri gün!.. Lûtfeden Allah'a hamd olsun…
Doğrusu biz bu hamd ü senâları da Gazzelilerden öğrendik, tıpkı insanlık ve Müslümanlık adına pek çok şeyi -son iki yıldır- onlardan öğrendiğimiz gibi…
Biz, bu hamd ü senâları; yakınlarını, annesini, babasını, kardeşini, bacısını, kocasını, hanımını ve canından aziz, masum ciğerpâresini… atılan zalim kurşunlar ve bombalarla, çıkarılan yangınlarla şehit veren Gazzeli müminlerin, büyük bir sabır ve metanet, sarsılmaz bir iman ve teslimiyetle "el-hamdü lillah" deyişinden öğrendik…
Bu hamd ü senâlara, Halid Dede'nin, "Ruhumun Ruhu" deyip bağrına bastığı torunları Rîm ve Tarık'ın şehadetinde gösterdiği sabırda da, onlardan sonra yaşadığı bir yıllık ömründe, şehadet mertebesine nâil oluncaya dek her Gazzeli'ye gösterdiği davranış ve nasihatlerindeki o metin duruşunda ve sözlerinde de şahit olduk…
Bu hamd ü senâları, biz, şehid liderler İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar'ın dillerinden duyduk en güzel telaffuzlarla… Gözlerinde gördük, en manidar ifadelerle… Yaşantılarında şahid olduk, en etkileyici davranışlarla… Kısacası Gazze, halkıyla, direniş tugaylarıyla, komutanlarıyla, askerleriyle ve liderleriyle… topyekûn bir şekilde, dünyaya, "sabır" denilen mefhum olarak ete kemiğe bürünmüş ve bu muhteşem ruh ile donanmış bir müstesna örnek oldu. Artık Gazze, bu yüzyılın, bedenini de ruhunu da Allah yolunda feda ederek veren şehid'in adıdır, vesselâm…
Gazzeli kardeşleri için yapılan dualarda, müminler, "onların üzerine sabır ve metanet yağdırması için" niyazlarda bulundu, Alemlerin Rabbi'ne… Aslında bir Kur'anî dua cümlesiydi bu niyaz… Allah Teâlâ'nın geçmiş ümmetlerden örnekler vererek Müslümanlara öğrettiği bir duaydı o (Bkz. A'râf, 126)… Bütün zorluklara ve sıkıntılara, sınavlara ve musibetlere karşı dayanma gücü olacak, sabır ve metanet… Sabır, içinde metaneti de barındıran eşsiz güzellik ve mümine en çok yakışan özellik… Çünkü sabır, hiçbir şeyi kalmayan kişiyi bile Rabbine yakın ve O'nunla birlikte kılacak vasıf… "Şüpheniz olmasın. Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara, 152) buyrulduğu için, mümin için son derece değerlidir, sabır…
Burada Gazze'nin ve Gazzelilerin elde ettiği büyük başarıyı tahlil ederken, onların sahip oldukları bu meziyetin ne kadar önemli olduğu, 7 Ekim 2023 saldırılarının başlangıcından bir süre sonra sosyal medyada yayınlanan ve dün gece tekrar dolaşıma giren bir video kaydı üzerinden ilerleyerek incelemek istiyoruz.
Bahsini ettiğimiz video kaydı, iki sunucunun karşısında görüşlerini paylaşan ve "sabır" mefhumunun, müslümanlar için ne ifade ettiğini anlatan bir hahamın görüşlerini ihtiva ediyor. https://www.facebook.com/share/r/15aod8AA2f/?mibextid=wwXIfr adresinde izleme imkanı bulabileceğiniz bu videoda anlatılanlara, geliniz birlikte kulak verelim:
Haham: "Bakın, Kur'an'da, "İnnaAllahe maassabirîn" yani Allah sabredenlerle beraberdir deniliyor. Anlayın, lütfen… İbranice'de sabrı bu şekilde lanse edecek bir kelime yok… 2-3 ay tünelde yaşayacaksın, güneş ışığını göremeyeceksin ve en önemlisi yiyecek yemek bulamayacaksın… tüm bunlara rağmen tünelden kalaşnikofla çıkıp Yahudi öldüreceksin!.. Peki tüm bunları nasıl yapabiliyorlar? İşte anlamadığımız şey bu… Sabırlı olmak. Sabır budur işte…
Sunucu: Yani demek istiyorsunuz ki, biz Hamas'ın gücünü kıramayacağız!.. Onlar teslim olmayacaklar ya da zayıf düşmeyecekler. Doğru mu anladım?
Haham: Onlar Allah için yaşıyorlar. Onlar cihad için savaşanlardır. Biz ise İsrail'in özgürlüğü için savaşanlarız. Biz ise kutsal bir savaş yürütmüyoruz. Onlara dinî inançları yön veriyor diyorum. Onlar için en önemli olan Allah'tır. Ve Allah en merkezî konumda olandır. Bizde ise, biz İlah'ı yedekte tutuyoruz… Bu ise psikolojik ve yetenek açısından önemli bir üstünlük sağlıyor onlara… Doğrusu vücut olarak da bizden daha üstünler… Çünkü iman, vücudun direncini de arttırıyor. O yüzden bu gibi durumlarda çok yetenekliler. Ve onlar, dinî bir savaş yürütüyorlar!..
Evet, tam da sunucunun dediği gibi, ne Hamas'ın gücünü kırabildiler ne onları teslim alabildiler ne de zayıf düşürebildiler… Oysa kendileri ve onlara destek veren zalim yardımcıları ve destekçileriyle beraber kendileri, vicdanlarda mahkum oldular… Şimdi onlar, hafızalarda artık dışlanan bir toplum ve kendilerinden tiksinilen kişilerdir vesselam… Peki, kim kaybetti bu durumda ve kim kazandı? Yakan yıkanlar mı, yoksa her türlü zulme maruz kalan; evleri bombalarla yıkılan, sığındıkları çadırlarında yakılan ve soğuğa, açlığa mahkum bırakılan bîçâreler mi? Kim kazandı, kim kaybetti?..
Hiç şüphesiz, tarihte, peygamberlerine isyan eden, kendilerine ihsan edilen nimetlere nankörce karşılık veren ve peygamberleri Hz. Musa'yı üzdükçe üzen; yine baba-oğul peygamberleri Hz. Zekeriya ve Hz. Yahya'yı şehid eden ve Hz. İsa'nın canına kast eden Siyonist Yahudi anlayışının meş'um ideallerine temel kabul ettikleri, kirli ve kanlı elleriyle yazdıkları birtakım kehanetleri, onlara hiçbir zaman başarı temeli ve vesilesi olmamıştır ve olmayacaktır elbette… Kur'an-ı Kerim, çeşitli sebeplerden dolayı onların lanetlenmiş olduğunu ifade etmektedir. (Bkz. Mâide, 18, 64)
Gazzeli kardeşlerimizin zaferi mübarek olsun. Ve hamdolsun, Alemlerin Rabbi Allah'a…
Mehmet Emin Ay
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Gazze’de bir “Sahabi Yüreği”: Halid Nebhan (23.12.2024)
- Rîm’in Dedesi’ne, Şehid Halid Nebhan’a selam olsun (19.12.2024)
- “Allah, günleri insanlar arasında döndürüp durur…” (16.12.2024)
- “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır!” (10.12.2024)
- “Ağır yükü alınan ve şânı yükseltilen” Peygamber… (03.12.2024)
- “İnşirâh”... Şu günlerde en muhtaç olduğumuz duygu… (28.11.2024)
- Her dem tazelenen, her dem yeniden okunan Kur’an… (07.11.2024)
- “Sonra o gün, bütün nimetlerden sorguya çekileceksiniz…” (31.10.2024)