Mehmet Emin Ay
19.12.2024
Mehmet Emin Ay
Rîm’in Dedesi’ne, Şehid Halid Nebhan’a selam olsun
Tüm Yazıları

Rîm’in Dedesi’ne, Şehid Halid Nebhan’a selam olsun

Geçen yıl bu günlerde, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlesiği bombalı saldırılarda ağabeyi Tarık ile birlikte can vermişti Rîm… "Yavru Ceylan" anlamına gelen bu ismin sahibi 4 yaşlarındaki güzeller güzeli kızın, kendilerini çok seven dedeleri Halid Nebhan, bağrına basarak ve gözlerinden öperek ebediyet yurduna uğurladığı torununa hitaben söylediği "Ruhumun Ruhu" sözüyle gönüllerde yer etmiş, dillerde dolaşmıştı uzun süre… Üç gün önce bu kez onun şehadet haberini duyduğumuzda gönlümüze düşen şu ayetti:

"Müminler arasında, Allah'a verdiği söze sadık kalan, nice yiğitler vardır: Kimileri, (savaşarak şehid oldu ve) sözünü yerine getirdi, kimileri de (şehâdet şerbetini içeceği gününü) beklemektedir. Onlar, (verdikleri sözü) hiçbir zaman (bozup) değiştirmediler! (Ahzâb, 23)

Evet, Rîm'in ve kardeşi Tarık'ın sevgili dedeleri; kendisini tanıyan çocukların ve gençlerin "Ebû Ziyâ Amca"sı, Gazzelilerin can dostu, iyilik meleği Halid Nebhân, 16 Aralık gecesi zalim terör örgütünün Nusayrat Mülteci kampına düzenlediği saldırıda şehadet şerbetini içerek beklediği Şehadet Kervanı'na katıldı ve Ebediyet Yurdu'na irtihal etti… Mütebessim ve huzurlu çehresiyle son anlarında kendisini meleklerin uğurladığını umduğumuz; yüzündeki ve ellerindeki kanının, mahşer günü "şehadetine şahit" olacağına inandığımız bir gidişle Rabbine giden, Gazze'nin "er kişi"lerinden biriydi Halid Nebhan… Şehadeti mübarek, makamı Cennet, mertebesi Adn ve Firdevs cennetleri olsun!...

Hemen her gün yeni bir katliâm yapan zalim siyonistlerin birkaç kez bombaladığı bir mülteci kampında yaşıyor, her gününü Gazze ve Gazzeliler için Allah yolunda bir mücahid olarak geçiriyordu diyebileceğimiz şehid Halid Dede, yaşından umulmayacak bir gayret ve enerjiyle kendisine Allah'ın verdiği canı ve emaneti büyük bir sorumlulukla taşıyor ve bir müminin göstermesi gereken duruş ve davranışın en güzel örneğini sergiliyordu… Bütün dünya, taşıdığı Müslüman kimlik ve kişiliğe hayranlık duyuyorsa eğer, bunda tabii ki onun ihlas ve samimiyetinin rolü büyüktü… Doğrusu, Allah Teâlâ'nın, -Tevbe suresinin 111. ayetinde ifade edildiği üzere- bizzat cennet karşılığında "satın aldığı" bir canın emanetçisiydi Halid Dede… Günü gelince bu değerli can, fani bedenden çıkıp sonsuzluğa uçarken, geride gözyaşlarıyla anlatılan nice manidar hatıra bıraktı...Evet şehitlerin canları, bedeli cennet olarak belirlenen ve üstün kıymeti bizzat Allah Teâlâ tarafından takdir edilen yüce bir değere sahiptir… Halid Nebhan ancak bir şehide nasib olacak güzellikte bir hayat yaşadı ve sonunda emaneti, bir "şehid" olarak sundu Rabbine...

Her insan ve her Müslüman gibi bu şehadet haberi beni de etkiledi… Kendisiyle ilgili yazılanlar ve paylaşılanları okurken, şahit olduk ki, Gazzeli mazlumlar için meğer bizim vakıf olmadığımız daha ne çok çabaları ve gayretleri varmış!.. "Halid Nebhan" ya da "Ruhun Ruhu" yazdığınız zaman karşınıza sayısız bilgi ve kaydın çıktığını gördüğünüzde acınız katmerleşiyor ve böyle bir insanın dünyadan yitip gittiğine, Gazzelilerin onu kaybettiklerine yanıp duruyorsunuz. Ne var ki, şehadetinin bereketiyle yüzüne yansıyan o huzur ve sevinç tablosu, teselliniz oluyor ve onun da "Rabbinin seçkin kulları"ndan biri olarak Beka yurduna göçtüğünü düşünerek onun adına seviniyorsunuz… Bir de çok sevdiği torunlarına kavuştuğunu hatırlayarak…

Evet, torunlarını sık sık yâd ettiğine şahit olduk geçen süreçte… Rîm'den geriye kalan tek küpe göğsündeydi daima… Bir defasında da koynundan çıkardığı bir madalyonun diğer şehid torunu Tarık'a ait bir futbol takımının taraftarlarına verilen madalyon olduğunu söylüyordu… Bir resim karesinde ise zalim saldırıdan sonra enkazın içinde bulduğu bir oyuncak bebeği kokluyordu, Rîm'in kokusunu duyar gibi…

Şehid Halid Nebhan, sadece kendi torunlarına değil, onlar gibi ilgiye muhtaç çocuklar yanında Allah'ın zayıf mahlukatına da şefkat dolu bir yüreğin sahibiydi… Bir video kaydında yavru kedinin ağzına enjektörle ilaç damlattığına, diğerinde kedilere yedirilmek üzere elinde bir çantayla gidip onları beslediğine, bir diğerinde ise şefkat elinin kucağındaki kediyi sıvazladığına şahid oluyorsunuz…

Her günleri bombalar ve kurşunlar altında geçen çocukları, biraz olsun sevindirmek ve ferahlatmak için onlarla uçurtmalar yapıp uçuran, halat çekme yarışmalarına bizzat katılan da oydu… Bu hengamede pek çok yetişkinin aklına gelmeyen nice "çocuksu" faaliyeti organize ederek minik kalpleri teselli eden de o…

Türkiye Diyanet Vakfı 7. Uluslararası İyilik Ödülleri programında Filistin'in tüm asil halkı adına kendisine vefa ödülü verilen Halid Nebhan'ın sizleri de çok etkileyeceğini düşündüğüm vasiyetlerini sonraki yazımızda ele alacağımızı ifade ederek kendisine Yüce Rabbimizden gani gani rahmetler diliyor, yakınlarına, Gazze halkına ve bütün Müslümanlara sabr-ı cemil niyaz ediyoruz…

Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mehmet Emin Ay

Mehmet Emin Ay Diğer Yazıları