İsmini aldığı Hazreti İsmail (as), bundan binlerce yıl önce canından vazgeçmesi gereken bir durumla karşı karşıya kaldığını anlamıştı, babası Hazreti İbrahim'in (as) açıktan söyleyemediği sözlerinden… Hiç tereddütsüz şöyle dedi hemen: "Babacığım sana emredilen ne ise onun yerine getir. İnşallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın." (Saffat, Saffat, 102)
Dinler Tarihi kaynakları, Hazreti İsmail'i işte böyle yazdı. Son Nebi'nin getirdiği mukaddes Kitap, onu bize, işte bu sözlerle tanıttı…
Ve içinde yaşadığımız dünya, kayıtlı tarih olarak 2024 yılını yaşarken bu kez yine İsmail isimli bir mümin kul, ardından muhteşem nâm bırakarak geçip gitti bu fani alemden. Ama her fâniye nasib olmayacak bir güzel gidişle…
Allah için fedâ etmeye hazır olduğu canını Hak yolunda fedâ ederek hem de şehâdetine milyonlarca müminin şahitlik ettiği muhteşem bir gidişle…
Birkaç gündür, misafir bulunduğu İran'da kalleşçe gerçekleştirilen bir suikast neticesinde şehitler kervanına katılan ve önceden giden sevdiklerine kavuşan bu büyük dava adamı üzerine yazılanları okumaktayız, basın-yayın organlarında… 3 Ağustos 2024 Cumartesi günüyse vefatından önceki günlerde tüm ümmete yaptığı çağrı, artık dillerde ve gönüllerde "Son Çağrı" halini aldı ve yeryüzündeki Müslümanların, yaşadıkları ülkelerin muhtelif şehirlerinde devasa mitinglere dönüştü. Çok sevdikleri ve benimseyip bağırlarına bastıkları bu liderin cenazesine katılma imkanı bulamayanlar onun, şehadetinden önce yaptığı bu son çağrıya gönülden mukabelede bulundu. Türkiye'nin hemen her şehrinde devasa diyebileceğimiz mitinglerden, mütevazı buluşmalara kadar milyonlarca insan, bu davete icabet etti; düzenlenen programlara kalben ve bedenen katıldı. Aynı saatlerde yeryüzünün birçok ülkesinde yapılan mitinglerin görüntüleri de geldi ekranlara… Kısacası Şehit İsmail Heniyye'nin ruhunu bir esinti haline dönüştürüp her bir topluluğun üzerine ve gönüllerine salıverdi, Azîz ve Kadîr olan Allah Teâlâ…
Bugünkü yazımızda sadece bu büyük dava adamından değil, onunla birlikte değerli ailesinden de bahsetmek istiyoruz. Zira Heniyye ailesi, başlığımızda da ifade ettiğimiz gibi adeta bir şehitlik âbidesi… Bu âbide, müslüman toplumlarca tanınmalı ve yeni yetişen nesillere de tanıtılmalı…
Şehit İsmail Heniyye'nin sabır âbidesi olan ailesi
Kur'an-ı Kerim'de Allah Teâlâ bazı aileleri tanıtır bizlere… Bunlar içinde Âl-i İbrahim, Âl-i Yâkub, Âl-i İmrân, kendilerinden övgüyle bahsedilen ailelerdendir. Ortak paydaları bu ailelerin fertlerinin, karşılaştıkları zorluklar, musibetleri ve belâları, sabır ve metanetleriyle aşmaları ve sınavlarını başarıyla vermeleridir. Kur'ân-ı Kerim'de bu ailelerden bahsedilerek hem ayetlerin nüzulünde birinci muhataplar olan Ashab-ı Kiram'ın hem de sonradan gelen müslüman nesillerin karakterlerinin inşa edilmesi hedeflenmiştir.
7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, İsrail'in savaş ilan edip ancak vahşi bir soykırıma dönüştürdüğü saldırılarına maruz kalan Gazze şeridindeki Filistin halkı, tarihte yaşamış müslüman toplulukların ve mümin fertlerin sahip oldukları sabır ve metanet özelliklerini birebir kuşanmış insanlar olarak tüm dünyaya örneklik teşkil ettiler. Aylarca devam etti bu vahşet dolu saldırılar… Zalim devlet, ne mübarek günleri ve geceleri dinledi ne de üç ayları ve Ramazan-ı Şerif'i…Nihayet bir gün geldi… O gün, müslümanların bayramıydı… İsmail Heniyye'nin oğulları ve torunları Ramazan Bayramı'nın birinci günü, baba ocağı Eş-Şati Mülteci Kampı'ndaki akrabalarını ziyarete gitmişlerdi. Bayramlıklarını giyinmiş dört çocuk ve babaları, kampın yakınlarındaki İsrail güçlerinin hedefi oldu ve içinde Heniyye ailesinin fertlerinin bulunduğu araç bombalandı. Saldırıda Heniyye'nin üç oğlu; Emir, Hazım ve Muhammed ile dört torunu Halid, Rezzan, Muna ve Emel, oracıkta şehid oldular…
Kendisine, oğullarının ve torunlarının şehadet haberi verildiğinde, bir hastanede yaralı Gazzelilerin ziyaretindeydi, İsmail Heniyye… İşte o gün, dosta düşmana ders olacak şu sözleri söyledi: Biz her şeyimizle Allah'a aitiz ve yine O'na döneceğiz. Evlatlarımın kanı Gazzelilerin kanından daha değerli değildir. Allah onları cennetine kabul etsin. Biz şu anda işimize devam edelim…"
Daha sonra eşi Ümmü Abdusselam'ı hasta yatağında ziyaret ettiğinde aynı sabır ve metaneti birlikte gösterdiler… Aradan dört ay geçmişti ki 2 Ağustos Cuma günü gerçekleşen cenaze merasiminde bu kez vefâkar eşi, merhum şehidini şu sözlerle uğurluyordu ebediyyet âlemine: "Sen benim dünyada da ahirette de desteğimsin, sevdiğimsin. Allah yolunu açık etsin. Gazzeli tüm şehitlere selam götür bizden…"
Şehid Heniyye'nin kız kardeşi Zehra Abdusselam da Eş-Şati Mülteci Kampı'nda yaşamaktaydı. İsrail, 25 Haziran 2024 tarihinde onun bulunduğu evi de vurdu. Saldırıda kız kardeş Zehra Abdusselam Heniyye de şehid oldu.
Kısacası Heniyye ailesi, 10 aylık zaman diliminde zalimlerin her gün yaptıkları katliamlarda, akrabalarından 60 kadar ferdini şehid verdi. Ama onlar asla Hamas liderinin, vakarına, duruşuna, sabrına ve metanetine muhalif bir duruş sergilemediler. Oğlu Abdusselam Heniyye: "Babamızdan ayrılık hüzün verici ama onun şehitlik mührüyle iftihar ediyoruz. O zaten şehitliğe hazırdı" derken, gelini Înas Heniyye ise Sevgili Peygamberimizin, oğlu İbrahim'i, bebeklik çağında kaybettiği zaman defin işlemi esnasında gözlerinden yaş akarken söylediği, "Kalpler hüzünlenir, gözler yaşarır ama dilimizden Rabbimize isyan olacak söz çıkmaz." Cümlesiyle başladığı sözlerini, "Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz. Allah'ım bize sabır ve metanet ver. Acımız çok büyük ama bu dünya fanidir, inşallah cennette buluşacağız. Elveda ey ümmetin komutanı" şeklinde mahzun ama vakur ifadelerle tamamladı…
Şehit İsmail Heniyye'nin son kayıtlarından birinde, namaz kıldırırken Al-i İmran suresinden okuduğu görülüyor. Bu ayetlerde, Yüce Rabbimiz, "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah'ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar." (Âl-i İmran, 169-170) buyuruyor. Şehitleri anlatan bu ayetlerdeki müjdelere bizler yürekten inanıyoruz. Ebedi âleme şehid olarak giden merhum İsmail Heniyye'yi, diğer şehit yakınlarını ve geride kalan sabır ve metanet timsali aile fertlerini belki de en kısa yoldan anlatan ve tanıtan şu ayet-i kerimeyle yazımıza son vermek istiyoruz.
"Mü'minlerden öyle erler vardır ki, onlar Allah'a verdikleri söze hep sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirdiler ve şehid oldular. Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir." (Ahzâb, 23).
Önce torunlarını ve oğullarını, sonra yakın akrabalarını şehit verdi. Hiç sızlanmadı; Takdir-i İlahi'ye rıza gösterdi ve mümince duruşun bu çağda en güzel timsâli oldu. Nihayet takdir edilen zaman geldi ve cân emanetini sahibine şehadet şerbetini içerek verdi… Tarihler kayd etti. O, ardında milyonlarca müminin duası, tezkiyesi ve şahitliğiyle Rabbine kavuştu… Makamı Cennet, Mertebesi Firdevs olsun, Amin…
Mehmet Emin Ay