Orhan Miroğlu A Haber'e yaptığı değerlendirmede müteakip Amerikan yönetimlerinin baştan Suriye oyununu yanlış kurduklarını, kurguladıklarını ve dolayısıyla yanlış hesaplar üzerine kurulmuş denklemde çekilmenin sürpriz sayılmaması gerektiğini ifade etmiştir. Eski büyükelçilerden İsmail Berduk Olgaçay'ın pek bilinmeyen bir ABD analizi vardır. Der ki, ABD senaryolar hazırlar, planlar yapar; yürümeyince de arkasına bakmadan hemen çark eder, rafa kaldırır. Bu yüzden Amerikan planlarına bel bağlamak hem doğru hem de mümkün değildir. Elbette ABD'nin bölgeyle ilgili bir vizyonu ve kalıcı çıkarlar vardır. Lakin bu vizyonunu icra ederken kullanacağı araçlar veya politikalar akşamdan sabaha değişebilir. Bu yüzden bu politikalara bel bağlayan yerel güçler eşekten düşmüşe dönerler. Şapa otururlar. Hem pragmatiktir hem de zorlukları görünce çark eder. Arkasına bile bakmaz. Bu yüzden de muhtemelen ABD sonrasında PYD unsurlarının akıbeti Afganistan'da Kuzey Liği veya Irak'ta Peşmergelerin durumuna benzeyecektir. Değişen politikalarına misal olarak ABD'nin BOP politikasını ve bölgede demokrasiyi terviç etmesini verebiliriz. 2005 yılında Mısır'da 2006 yılında Filistin'deki sandık denemelerinden hemen sonra Condoleezza Rice istikrara yani eski yönetimlere geri döndüklerini ilan etmiştir. Demokrasi havariliği ile istikrara veya istibdada geri dönüş arasında 18 ay gibi kısa bir süre, fasıla vardır. Obama da Arap Baharı sonrasında Bush'un demokrasi havariliğinden topukları üzerine geri dönen ve çark eden politikalarını sürdürmüştür.
Rus haber kaynağı Sputnik daha önce de bu yöndeki Trump'ın açıklamalarına yer vermişti. Buna göre Kasım ayı (2017) sonlarında yaptığı bir açıklamada Trump beyaz bayrak çekmiş ve 2019 sonlarında Suriye'den çekilmiş olacaklarını duyurmuştur. Şimdi bir kez daha bu haberleri teyit ediyor. Ohio eyaletinde düzenlenen bir mitinge katılan ABD Başkanı Trump, Suriye konusunda önemli mesajlar verdi. Ekonomi ile ilgili konuşmasının bir yerinde sözü ABD'nin Suriye'deki harcamalarına getiren Trump, "Suriye'den çok yakında çıkacağız. Çok yakında. Artık onunla (bölgedeki) diğer insanlar ilgilensinler. 'Halifelik' diye adlandırdıkları şeyi yüzde 100 bitireceğiz. (DEAŞ'ın elinden) Hepsini geri alacağız." değerlendirmesini yaptı. ABD ordusunun DEAŞ karşısındaki başarısını öven Trump, bununla birlikte DEAŞ'a karşı mücadelede sona geldikleri yorumunu yaptı.
Öte yandan Trump'ın açıklamasından kısa bir süre sonra basın brifinginde konuyla ilgili sorulara muhatap olan ABD Dış işleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, "Trump'ın açıklamalarına dair bilgilerinin olmadığı" açıklamasını yaptı.
Çekilme kararının ciddi olup olmadığını bilmiyoruz. Putin de en az iki defa Suriye'den askeri olarak çekildiklerini duyurmuştu. Bunun taktik ve şaşırtmaca olduğu ortaya çıkmıştı. Trump ciddi ise ne ala değilse acaba dikkat dağıtmaya veya ABD'nin onurunu kurtarmaya veya itibar kazanmaya dönük bir hamlesi olabilir mi? Ciddi olduğunu var sayarsak; bunun Suriye'deki sonuçları ne olacaktır? Bütün yoğunluğu ile mi çekilecek yoksa sadece 2 ile 5 bin arasında seyreden kara kuvvetlerini mi çekecektir? Sonrasında PYD ile ilişkileri ne düzeyde seyredecektir? Bu çekilmenin Rusya'ya görünür faydaları olabilecek mi? Keza çekilme Türkiye ile sürtüşmelerin önüne keser mi?
Bu soruların hiçbirisine kesin cevap vermek mümkün değil. Bununla birlikte Türkiye açısından doğrudan müspet ve pozitif katkıları, etkileri olacaktır. En azından PYD hamisi bölgeden çekilecek ve ortada Türkiye ile doğrudan bir askeri sürtüşme nedeni kalmayacaktır. Bununla birlikte çekildikten sonra da PYD unsurlarına askeri destek veya silah ve mühimmat vermeye devam edecek midir? Çekildikten sonra Rusya'nın Suriye'deki pozisyonuna ilişkin politikalarında değişiklik yapacak mıdır? Kısaca Suriye'de Rusya ve müttefiklerine yönelik muhalefeti destekleyecek midir? Yoksa herkesi kendi haline mi bırakacaktır?
Rusya'nın Türkiye'ye sıcak bakmasının nedenlerinden birisi ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı idi. Bu askeri varlığın ortadan kalkması halinde Rusya ile Türkiye arasında eski ortaklık nedeni de ortadan kalkmış olacaktır. Bu yeni bir ilişki türünü beraberinde getirir mi? Trump kuyuya bir taş attı çıkarana aşk olsun!
Bununla birlikte ABD'nin tavırlarında ve açıklamalarında belirgin ve somut farklılaşma var. 11 Mart 2017 tarihinde General Joseph Votel, IŞİD bitse bile Suriye'den çekilmeyeceklerini ilan etmişti. Şimdi ise Trump en yüksek perdeden bunun hilafını söylüyor.
Afrin bozgunundan sonra Trump yönetimi planlarını gözden geçirmiş olabilir. Bununla birlikte yeni hariciye ve ulusal güvenlik bakanları savaş kabinesinin yeni unsurları olarak görülüyor. Trump operasyon bölgelerinden bu şekilde kolay çekilecekse ne diye şahinleri etrafına topluyor? Bostan korkuluğu mu yapacak?