Aynı yöntemi kullanan devletlerin birbirinden farklı sayılması veya muamele görmesi bir zihin kayması, kararması ve yanılgısıdır. Devletler gücünü zulüm aracı olarak kullanıyorsa bunlar arasında ayrım gözetmemizin ne anlamı olabilir? Sözgelimi, güç kullanımında ve bunu meşrulaştırmakta Rusya ile ABD, George Walker Bush ile Putin arasında hiç fark bulunmuyor. Putin, kesintisiz bir biçimde Bush'un politikalarını izliyor, uyguluyor. Condoleezza Rice ile Maria Zaharova arasında bir fark görebiliyor musunuz? Olmayan şey görülmez!
Öyleyse biz devletlere değil onun yönünü tayin eden politikalara karşı olmalıyız. Nereye gelmek istiyoruz? Bazı farklarla birlikte Rusya ile ABD'de devlet çarklarının zulüm aracı olarak kullanıldığına müşahede edebiliyoruz. Her ikisi de sırayla Afganistan'ı işgal etti. Ukrayna'da karşı karşıya olsalar da Suriye'de ikisi de işgalci sıfatıyla bulunuyor.
George Walker Bush Irak ve Saddam Hüseyin'e karşı önleyici darbe doktrinini ortaya attı, devreye soktu. 2003 yılında bu politika çok fahiş bulundu ve ülkemizde ve dünyada eleştiri sağanağına tutuldu. Telin edildi lakin aynısını Putin uyguladığında veya yaptığında insanlar bunu kös kös dinliyor! Dünyadan ses soluk çıkmıyor! Neden acaba? Dünya ilgili açıklamalara karşı gözlerinin, kulaklarının ve dahası vicdanının üzerine yatıyor.
Bush'un 'preemptive strike' olarak anılan önleyici darbe politikasını Putin sektirmeden milimine kadar uyguluyor. Hem de utanmadan sıkılmadan bunu açık ve itiraf ediyor. Bush'un Irak ve Saddam Hüseyin'e karşı kullandığı bu yöntem Putin tarafından da tehirli olarak Zelenski ve Ukrayna'ya karşı uygulanıyor.
Rusya'da Ulusal Birlik Günü münasebetiyle (5 Kasım 2022) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kızıl Meydan'daki Kuzma Minin ve Dmitry Pozharsky parkına çiçek bıraktı. Törenin ardından Putin, gençlerle sohbet etti.
"UKRAYNA'YA OPERASYONLARI TARİHTEN DERS ÇIKARARAK BAŞLATTIK"
Vladimir Putin, Kızıl Meydan'daki programının ardından Rusya Tarih Topluluğu ve Rusya Askeri Tarih Topluluğu'nun hizmete açıldığı programa katıldı. Rusya'da Ulusal Birlik Günü münasebetiyle Vladimir Putin, Kızıl Meydan'daki Kuzma Minin ve Dmitry Pozharsky parkına çiçek bıraktı. Törenin ardından Rusya Devlet Başkanı Putin, gençlerle bir araya geldi ve sohbet etti.
Buradaki konuşmalarında da Ukrayna'ya yönelik açıklamalarda bulunan Putin, yine batılı ülkelerin Rusya'yı bölme amacı taşıdığını savunarak,"Kendi çıkarları için tarihte Rusya'yı zayıflattılar ve parçaladılar. Bugün de Ukrayna'ya sürekli asker ve silah gönderiyorlar. Onlar, hiçbir amacı olmayan jeopolitik bir planı uygulamaya devam ediyorlar. Kendi vatandaşlarına karşı acımasızlar. Ayrıca Rusya'yı zayıflatmak ve yok etmek istiyorlar. Rusya, özel askeri harekatı 1941 yılındaki hataları tekrarlamamak için başlattı. O zaman Nazi Almanya'sının Sovyetler Birliği'ne saldırmasının kaçınılmaz olduğuna dair istihbarata rağmen ülke yönetimi savunma için gerekli hiçbir önlem almamıştı" şeklinde konuştu. Kısaca Putin SSCB liderlerini Hitler'in niyetlerini sezememek ve sezse bile önleyici savaşın lüzumunu idrak edememek, öngörmemek nedeniyle suçluyor ve paylıyor. Onların yapamadığını yaparak Ukrayna'ya önleyici savaş açtığını bildiriyor. Peki önleyici savaş uğruna kapana kısıldığını göremiyor, fark edemiyor mu? Bush'dan sonra Putin'in yaptığına Türkçede niyet okuma denilir. İfadesine veya hikayesine göre Putin, Ukraynalıların ileriye yönelik veya geleceğe dair niyetlerini okumuş ve ona göre tedbiren taarruz kararı almış. Bu bize George Walker Bush'un Saddam'la ilgili müflis tezlerini hatırlattı. İtalyan faşistleri Putin'i destekliyor, bağrına basıyor Putin ise faşizmi orada değil Ukrayna'da arıyor!
Kısaca, Putin Bush'un savaş yöntemlerini kullanıyor, İtalyan faşistleri tarafından arkalanıyor ama nasıl oluyorsa kendisi Ukrayna'da faşizm avcısı kesiliyor. Savaşı pazarlayabilmek için sözlere ve tutarlılığa bile özen gösterilmiyor.
Putin bilhassa Ukrayna'da Bush ya da Amerikan politikalarını uyguladığı halde Putin tutkunları onu Amerikan karşıtı politika uyguladığı gerekçesiyle alkışlıyor, seviyorlar. Bağırlarına basıyorlar. Amerikan yöntemleriyle Amerikan karşıtı politika izlediğini düşünüyorlar. Vicdanlar kararınca pusula da şaşıyor.
Zalimler farklı olsa bile zulümleri birdir.
Mustafa Özcan
