Kabre düşen son yapraklar
Şam-Sakarya hattından ve boylarından dostumuz Bekir Uysal hoca, hakka yürüyenlerin çetelesini tutmaya devam ediyor. Hoş, geride anmaya vesile olacak kaş kişi kaldı ki? Yine de Sakarya'dan birkaç acı haberi paylaştı. Ondan önce Şaban Ünsel kardeşimiz, merhum Ahmet Tomor hocanın Fatır Suresi ile alakalı bir konuşmasını paylaşmıştı. Onların bulunduğu sokaklardan geçmek ve nefeslerini solumak bile insana haz ve ünsiyet veriyor. Büyük tecelli idi. Hepsi birer ikişer toprağa düştüler. Hasbi insanlardı. Elbette başkaları gibi onlar da çocuklarıyla, yakınlarıyla ve çevreleriyle imtihan oldular. Onların döneminde yine de Adapazarı ehli edep ve kâmil insanlar diyarı idi. Güzel insanlarla anılırdı. Oturmasını kalkmasını ve hoş sohbeti bilen nadide insanlarla bilinirdi. Mesela Orhan Camii'nin bahçesinden veya avlusundan önce henüz eli iş tutarken Lütfi Dede'yi bulvarda ya da şemsiyeli parkın önünde tartı aletinin ve boy ölçer metresinin başında tanıdım. Uzaktan temaşa ettiğim günlerde yani tanışmadan evvel bana karaltısı adeta Orta Çağ'dan çıkmış bir insan havası verirdi. Kalbi, adeta merhamet kaynıyordu. Şefkat yuvası, deryası idi. Adeta dilenerek başkalarını doyururdu. Gizlisi saklısı yoktu.
Sırasıyla rahmeti rahmana kavuşan Ahmet Ateş ve oğlu Hüseyin Ateş son güzel insan numunelerindendi. Ahmet Ateş, sık sık namaz vakitlerine doğru Orhan Camii'nin karşısında Sema Kitabevi'nde Hacı Hasan Kırım'a uğrardı. Bendeniz de o muhitin ve mekanın müdavimleri arasındaydım. Bu vesile ile nadide insanlarla tanışma fırsatı buldum. Hocam, Küçük Hafız (Mehmet Topal) ile beni tanıştıran da yine Sema Kitabevi sahibi merhum Hacı Hasan Kırım olmuştur. Sık sık hac hatıralarını anlatır, paylaşırdı. Onun anlattıkları ve okuduklarım, içimdeki Haremeyn aşkını ve iştiyakını artırırdı. Mekanın müdavimleri nüktedan insanlardı. Namaz vakitlerinin arasında sohbet eder ve kitapları karıştırırdık. Merakımızı izale ederdik. Sonra şadırvan da muhtemelen Lütfi Dede ve akranlarıyla ya da taife-i meczubin ile karşılaşırdık. Rafet abi ve Sadettin abi, Tahsin abi sık karşılaştığımız meczuplar arasındaydı. Saçtıkları neşeye doyum olmazdı.
Adı anılanlar, eski zaman efendileriydiler. 1980'li yıllarda bizi geride yetim bırakarak bu dünyadan göçtüler. Birer ikişer yerleri boş kaldı. Onlar gitti görünmez tekkemiz dağıldı.
Ahmet Ateş, akşamları Orhan Camii'nden Yeni Cami'ye doğru adeta bir gölge gibi salınarak, süzülerek yürürdü. Adeta billur bir su gibi akardı. Yine aynı istikamette Sami Efendinin hulefasından Ebubekir efendiyi de yine gözlerinin önüne bakarak aynı mekanlardan süzüldüğünü görürdük. Bekir Uysal hocam, Yeni Cami'de mukabele okuduğunu hatırlatıyor. Numune-i imtisal insanlardı. İyilik okur ve iyilik dokurlardı. Onların yürüdükleri ve geçtikleri yerlerden manevi esintiler eksik olmazdı. Bazen maddi hava manevi havaya karışırdı. Güzellik katlanırdı. Esintilerin tadına doyum olmazdı. Atmosferleri, sizi kendine çekerdi.
Bekir hocam, iki vefat haberi daha paylaştı. Bunlardan birisi Kaynarca'da mukim olan önden gönderdiğimiz dostlarımızdan Kuzuluk sakinlerinden Mustafa Kuş'un ağabeyi Osman Kuş. Umre ziyareti sırasında Hakk'ın rahmetine kavuşmuş. Sağlığında bir iki defa Kuzuluk'ta görüşmek, karşılaşmak nasip olmuştu. Bu vesile ile birlikte iyilik timsali olan Mustafa Kuş'u da hatırlamış olduk.
Sakarya eşrafından bir başka kaybımız da 96 yaşında Hakk'a yürüyen Rasim Başiş amca oldu. Rasim amca ile bazen sağlıklı günlerinde çarşıda karşılaşır, hasbihal ederdik. Emekli Sakarya Müftüsü Hasan Başiş'in de babaları olur.
Muammer bir ömürden sonra emanetini iade etti. Muammer bir ömür derken yine aynı çevrelerden 'marangoz' sıfatıyla maruf Muammer abi aklıma düştü. Galiba adı üzerinde muammer olarak aramızda yaşıyor. Hayırlı ve sağlıklı ömürler dileriz.
Bu vefat haberlerinden önce de Şam ve Medine dostlarımızdan Mihr Ali Süleyman'ın abisi Nuri Dursun Cengiz de Hakk'a yürümüş. Sonradan haberim oldu
En sıcak kalbi duygularımla bilvesile hepsine rahmet dilerim. Daima iyilik ve güzellikle anılsınlar.
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.