Gazze’de zafer kimin?
Aksa Tufanı eylemiyle birlikte 471 gün süren Gazze çatışmalarının ertesinde elbette ateşkes zafer mi hezimet mi meselesinin tartışılması mukadderdi. Nitekim öyle de olmuştur. Nitekim Kadir Mısıroğlu'nun 'Lozan'la ilgili değerlendirmesi bu başlığı taşımıştır: "Lozan: Zafer mi, hezimet mi?" Bu olaya birçok cihetten bakmak mümkündür. Birine göre zafer olan diğerine göre hezimet olabilir! Şıklardan biri lehine mutlak bir tanıma ulaşmak zor olabilir. Gazze'de varılan ateşkes de öyle. İsrail'in belirlenen hedeflere ulaşamadığı bir gerçek. Bu zaviyeden bakıldığında İsrail için zafer bahis konusu olamaz. Netanyahu hükümetinin Gazze ile alakalı olarak belirlediği üç hedef vardı. Hiçbirini tutturamadı. İlki, Hamas'ı Gazze Şeridi'nden söküp atmaktı. İkinci olarak, halkını tehcir etmekti. Üçüncü olarak buraya yeni bir yönetim atamaktı. İsrail sadece ateş gücüne dayanarak bölgede ölüm lavları saçtı. Öldürdü yaktı yıktı ama direnişi sökemedi, yıkamadı. Hamas'ın zaferi ise her ne pahasına olursa olsun direnmek oldu. Saldırı karşısında direnç ve sebat etkili oldu. İsrail Gazze Şeridi'ni boşaltacak ve buraya yerleşim merkezleri inşa edecekti. Lakin halkını süremeyince bu plan akamete uğradı. İsrail Hamas'ı istemiyor lakin onun yerine Mahmut Abbas yönetimini de ikame edemiyor ya da geçirmek istemiyor. Mahmut Abbas belki de gider ayak Gazze'ye hükmetmek isteyebilir. Lakin Netanyahu ne kadar kötü olursa olsun Gazze'nin Filistinliler tarafından yönetilmesini istemiyor.
Aksine Netanyahu hükümeti de yara aldı. Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir ateşkes nedeniyle hükümetten ayrıldı. Kimi değerlendirmelere göre Trump Netanyahu'nun ensesinde. Araları pek de iyi sayılamaz. Trump da Netanyahu da öngörülemez liderler. Trump deli dolu bir lider. Bir de dünya Yahudileri arasında Netanyahu aleyhtarlığı artıyor. Söz gelimi New York Times gazetesi yazarlarından Thomas Friedman, Netanyahu'nun siyasi kariyerini bitirmek için Trump'dan Netanyahu'ya mobbing yapmasını, ona yüklenmesini istiyor. Netanyahu, İsrail'in başının belası olmuştur. Teflon liderler kuşağından birisi.
Hezimetin bir başka bir göstergesi daha var. Filistinliler hancı İsrailliler yolcu. Nitekim, Mossad'ın eski başkanı Tamir Pardo İsrail'de yayın yapan Kanal 12'ye yaptığı bir konuşmada halkının zafer iddialarına üstü kapalı bir şekilde cevap vermiştir. Onlara şöyle seslenmiştir: "Vietnam Savaşı'nın son gününde biri Amerikalı, diğeri Kuzey Vietnam'dan albay rütbesinde iki subay bir araya gelir ve karşılaşırlar. Sonra Amerikalı Vietnamlılara şöyle seslenir: "Tüm savaş boyunca tek bir savaş kaybetmedik" , beriki, ikincisi cevap verdi: "Bu doğru olabilir, ancak siz yarın sabah gideceksiniz ve biz ise kalacağız."Hancı ile değirmenci hesabı.
Yaşananlar büyük bir destandı, Siyonist projeyle mücadele tarihindeki en büyük destandı ve siyaseti ve kurtuluş hareketlerinin tarihini bilenler buna itiraz edemez. Daha sabırlı ve uzun soluklu olan ve davranan savaşı kazanır. Nitekim Filistinliler bihakkın kazanmış ve İsrail'in sonuna giden yol sonuna kadar açılmıştır.
Eskiler bu meyanda 'men sabere zafere' demişlerdir. Sabreden kazanır. Burada da sabır sınavından başarıyla geçen Filistinliler olmuştur.
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.