Her çeşidiyle kanser önleyici mineral ve vitaminler içererek uzun yıllar sağlıklı hayat vaat eder. O tam bir fakir doktorudur.
Kökeni Akdeniz bölgesidir. Kara, beyaz, yeşil, kırmızı, brokoli, Brüksel gibi birçok çeşidi vardır. Pek çok doktora göre lahana bir sebze değil, adeta bir ilaçtır. Koyu yeşil yapraklı bir sebze olan lahana yeryüzündeki en yoğun besleyici gıda olduğu kadar aynı zamanda enfeksiyonlarla mücadelede de yardımcıdır: Kandaki hastalık etkeni mikroplarla savaşan antikorları artırmakta, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.
M.Ö. 234-149 yıllarında yaşamış olan Cato The Censor, lahananın yararlarını, bir kitapta şu şekilde dile getirmiş: "Lahana, cerahat dolu bir yarayı, hatta bir kanseri bile temizler. Hiçbir ilacın gösteremediği başarıyı lahana gösterebilir."
1960 yılında, çiğ lahana suyunun ülsere iyi geldiği ortaya çıkarılmıştır. Lahanada bol çeşitli vitaminler vardır. Bu vitaminler yaraların iyileşmesinde büyük rol oynar. Lahanada aynı zamanda potasyum, kalsiyum, kükürt, demir, bakır, magnezyum gibi madenler de boldur. Bu madenler bedenin mikroplara karşı koymasında yardımcıdır. Lahanada bol miktarda B vitamini de bulunur. Bu vitamin beyindeki hücreleri olumlu etkiler. Lahana kandaki şekeri düşürdüğünden, şeker hastalarına tavsiye edilir. Lahana suyu bağırsakları enfeksiyondan korur, kurtların dökülmesine yardım eder.
100 gram lahana cinsine göre 15-30 arası kalori içerir. C vitamini kaynağıdır. Bu vitamin en fazla Brüksel lahanası ve brokolide bulunur. Mineral tuzu ve vitamin açısından zengin olan lahana, kolay hazmedilen bir sebzedir. İçinde demir, bakır, kükürt, magnezyum, iyot ve klorofil başta olmak, üzere çeşitli mineraller, K, B1, B2 ve PP vitaminleri, bitkisel protein ve karoten vardır.
KANSERİ ÖNLER
Yunanlı bilim adamları, yaptıkları bir araştırmada, kansere yakalanan insanların çok az miktarda sebzeyle beslendikleri, özellikle de lahana, ıspanak ve salata tüketmediklerini gösterdiler. Sebze tüketmeyen kişilerin kansere yakalanma ihtimali 8-10 kat daha fazla olduğu dikkati çekti.
Yine bir başka araştırmada, bağırsak kanserini önleyen sebzelerin başında lahananın yer aldığı görüldü.
LAHANA NEDEN YARARLI?
Lahana özellikle kalp hastalıklarına ve tümörlere karşı bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Vücuda direnç kazandırıyor. Birçok mineral ve vitamini lahanada bir arada görmek mümkündür.
Organizmanın serbest radikaller yüzünden zarar görmesini önleyen, arındırıcı özelliği olan E vitamini lahanada bol miktarda vardır.
Karotenler: Bunların içinde en önemlisi betakarotendir. Çünkü bu madde, sadece antioksidan olmakla kalmaz, karaciğer tarafından A vitaminine dönüştürülür. Diş, cilt ve kemik dokularının sağlamlığını ve görüşün kuvvetlenmesini sağlar. Her ne kadar A vitamini daha çok hayvani besinlerde bulunsa da, lahana gibi bazı sebzelerde de buna rastlanır.
Mineral tuzlar: İskelet, sinir sistemi ve kas dokularının mükemmelliğini sağlayan kalsiyum maddesi, lahananın içerdiği en önemli mineraldir.
Demir: Kandaki alyuvarların üretilmesini sağlar. Bu sebeple, özellikle kansızlık çekenlerin bol lahana tüketmeleri gerekir.
Potasyum: Benzer hücrelerin birbiriyle su alışverişi yapmasını kolaylaştırması açısından önemlidir.
Su: Lahana ve bu aileye bağlı bitkilerin yüzde 95'ini su oluşturur. Bu da lahanayı sindirimi kolay bir sebze haline getirir. Su, kanın temizlenmesi için çok gereklidir.
ENFEKSİYONU ÖNLER
Lahana, bakterileri ve virüsleri öldürür. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Hücreleri korur ve bakterilere karşı direnç verir.
SİNDİRİME YARDIMCIDIR
Hazımsızlığı ve mide bozukluğunu giderir, kabızlığa da iyi gelir.
GÜÇ VERİR
Lahana, sinirsel heyecanlara ve uykusuzluklara karşı faydalıdır. Sıkıntı çekenlere, imtihana gireceklere, depresyona düşenlere, sinir hastalarına, sürekli yorgunluk çekenlere lahanayı bol yemeleri tavsiye edilir.
Lahana kanı zehirli maddelerden temizler. İdrar söktürücüdür. Cildi güzelleştirir, sinirleri yatıştırır ve zindelik verir. Ayrıca böcek sokmalarına, çatlaklara ve sivilcelere karşı etkili bir ilaçtır. Ağrılara birebir gelir.
Ayrıca lahananın içerdiği maddeler çevre kirliliğinin bedende yol açtığı zararları da tamir etmektedir.
KARALAHANA
Karalahana, lahana gibi kansere karşı savaşan sülfürlü bitki kimyasallarına sahiptir. Vücudun kansere karşı mücadele eden enzim üretmesini harekete geçirir ve tümör gelişimini engeller. Ayrıca bağırsak, yumurtalık ve göğüs kanserine karşı korunmaya yardımcı olur.
Karalahana, kalp hastalıkları ve kansere karşı koruyan ve bağışıklık sistemini güçlendiren antioksidan A, C ve E vitaminleri kaynağıdır. Morötesi ışıklardan ve katarakt gibi hastalıklardan koruyan lutein ve zeaxanthin gibi iki karotenoid içerir.
Karalahana, sütten daha fazla kalsiyum ihtiva eder. Sağlıklı kemikler için kalsiyum temel unsurlardan biridir, dolayısıyla kalorisiz kalsiyum almak isteyenler veya süt ürünlerine alerjisi olanlar için iyi bir seçimdir.
BRÜKSEL LAHANASI
Minyatür lahanaya benzeyen Brüksel lahanası, kanserle savaşan besin değerlerine sahip olduğu için lahanalar ailesinin önemli bir üyesidir. Vücuttaki kanser oluşumuna sebep olan maddeleri nötralize eder ve atar, hormonlara bağlı kanser çeşitlerine yol açan östrojenleri etkisiz hale getirir.
Brüksel lahanası, temel antioksidan ve vücudun enfeksiyonlara karşı korunmasına yardımcı olan A ve C vitaminlerinin kaynağıdır. Ayrıca sağlıklı görünüm için faydalı olan karotenoidler içerir. Kalp hastalıklarına karşı korunmada etkili bir vitamin olan folik asit bulundurduğundan dolayı erken hamilelikte oldukça yararlıdır.
İçindeki lif oranı sindirim sistemine iyi gelir, enfeksiyonlara ve divertikül rahatsızlığına karşı koruyucudur. Lifler ayrıca kandaki kolesterol seviyesinin düşürülmesine yardımcı olur.
BROKOLİ
Bu sebze tam bir besin deposudur ve çok sayıda sağlıklı özelliği sebebiyle sık tüketilmesinde yarar vardır.
Bütün brokoli türleri sülforafan ve indoles açısından zengindir. Bu maddeler vücutta kansere yol açan maddeleri etkisiz hale getiren enzimlerin üretimini hızlandırır ve kanserle, özellikle de bağırsak kanseri ile mücadelede son derece etki sağlarlar. Yüksek C vitamin ile bağışıklık sistemini güçlendirir. İçeriğindeki kalsiyum, kemik erimesini önlemeye yarar. Brokoli, yüksek lif oranı ile de sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.
Brokoli aynı zamanda kalp hastalıkları ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı da vücudu korur. Karaciğeri uyararak, cilt de dâhil olmak üzere bedenin daha iyi işlemesini sağlar. Brokoli hemoglobin üretimi için hayati önem taşıyan ve böylelikle kansızlığı engelleyen folik asit açısından mükemmel bir kaynaktır. Folik asidin yanı sıra, bir amino asit olan triptofan da iyi hissetme nöro-iletkeni olan serotonin hormonunu üretimini artırır. Bu sebeple depresyon problemi olan ve uykusuzluk çekenler için birebirdir.
LAHANANIN YAPRAKLARI
Lahananın beyaz göbek yaprakları, çiğ olarak salata şeklinde yenildiğinde bronşları yumuşatır, öksürüğü söktürür. Pekliği giderir. Bağırsaklardan vücudun zehirlenmesini önleyerek, kansere karşı korur. Ayrıca bol mineralleri ve çeşitli vitaminleri ile vücudun dayanıklılığını arttırarak, kanser ve diğer tehlikeli hastalıklara karşı korur.
Lahananın bir diğer özelliği de boğazın tahriş olması sonucu ortaya çıkan ses kısıklığını tedavi etmesidir. Bitkiden tam olarak faydalanabilmek için çiğ yemek veya sıkıp suyunu içmek gerekiyor.
LAHANAYI TAZE KULLANMALI
Bütün iyi özelliklerine rağmen, lahana dış etkenler yüzünden çabuk bozulan bir sebzedir. Bu sebeple, alındıktan hemen sonra tüketilmesinde fayda vardır. Eğer saklanacaksa, kesinlikle kuru olmalı, bir poşetin içine konmalı ve ağzı sıkıca kapatılmalıdır. Bu şekilde bile birkaç günden fazla bekletilmemelidir.
Yaprakları sararmış, pörsümüş ve tadında acılık olan lahanalar kesinlikle tüketilmemelidir. Zira bağırsakları bozabilir. Sadece taze, yeşil lahanalar kullanılmalıdır. En etkilisi ilkbahar-yaz aylarında yetiştirilen lahanadır. Sonbaharda lahananın etkisi azalır.
Prof. Dr. Sefa Saygılı