Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Nisan 16, 2021
Vücudumuzdaki savunma sistemi
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Pandemi ile birlikte vücudumuzun savunma sistemi daha bir önem kazandı. Öyle ki bazı kişilerin koronayı daha hafif atlatabildikleri görüldü. Bu da savunma sisteminin güçlü oluşuyla yakından ilgiliydi.

SAVUNMA SİSTEMİ NEDİR?

Yabancı ve hastalık kaynağı mikroorganizmaların vücut hücrelerine girmemesi için Rabbimiz vücudumuzda birçok bariyerler inşa etmiş.

Vücudu hastalık yapan virüslere karşı koruyan muhteşem savunma sistemlerini sıralayalım:

  1. Göz yaşındaki lyzozom enzimleri birçok bakteriyi öldürür.
  2. Yorulmaksızın açılıp kapanan kirpikler, nefes borusuna gidecek birçok virüsü yakalar.
  3. Burun bronşlarındaki mukus (sümük) bakterileri yakalar ve dışarıya atılmasını sağlar. Mukusa yapışarak mideye giden bakterileri mide asidi eritir.
  4. Bademciklerde hastalığa yol açan virüsleri yok eden çokça akyuvarlar bulunur.
  5. Deri ve mukaza zarı, virüslere karşı ilk kalkanı oluşturur.
  6. Mide asitleri ve mide salgıları hastalık yapan birçok virüsü öldürür.
  7. Kan damarlarındaki plazma proteinleri, antikor üreterek savunma görevini yerine getirir.
  8. Barsak mukoza zarı, antikor üreten hücrelerin nerdeyse yarısını karşılar.
  9. İdrar yoluyla bakterilerin dışarı atılır.
  10. Eğer virüs bu bariyerleri aşarak vücuda girerse anında başka koruma mekanizmaları devreye girer. Belirli proteinler ve hücreler, mikroorganizmalara saldırır ve hızla onları yok eder.

Görüldüğü gibi vücudu savunan 10 çeşit sistem var.

Corona hastası olmayan 68 sağlıklı insanın kan incelemesinde yaklaşık 1/3 oranında T-hücresi keşfedildi. Bu hücreler, Corona virüsünü tanıyabilecek şekilde programlanmış.

T-hücrelerinin en önemli özelliği, savunma sistemi hafızasına sahip olmaları.

Berlinli araştırmacı Dr. Andreas Thiel, keşiflerini ön bilgi olarak bilim dünyasına duyurdu. ABD, Hollanda, İsveç, Singapur ve İngiltere'deki alanın uzmanları alarma geçtiler ve keşfin doğruluğunu teyit ettiler. Dr. Thiel şöyle diyordu:

" Geçen aylarda basit de olsa üşütme geçirenler Covid 19'a karşı korumaya sahipler. Bütün üşütmeler sonucu yaklaşık % 15 oranında corona virüs etiketlenir. Kandaki çapraz aktiviteler sonucunda hücreler, nerdeyse % 80 oranında covid 19 virüsünü tanır. Bu yüzden birçokları hastalığı hafif geçirecekler."

Üşütme geçirenlerin hücrelerindeki çapraz aktiviteler, ne oranda hücreyi savunmaya hazır hâle getirir, henüz bilinmiyor ama birçok insanın hastalığı hafif geçirmesinin sebebi, vücut hücrelerinin virüsleri tanıması olabilir.

Şurası kesin: Pandeminin bilinmesi insan vücudunun savunma sistemine bağlı.

Bu benzersiz ve henüz tam olarak anlaşılamayan savunma sistemi, sadece hastalığa yol açan virüslere karşı savunma yapmaz aynı zamanda dejenere olmuş hücreler, kimyasallar, çevrenin etkisiyle meydana gelen çok sayıda tehlikeli şeylere karşı vücudu korur.

Birçok sinyal maddeleri, proteinler ve kandaki üç çeşit beyaz hücreler, savunma sistemine yardım eder.

Yazar Bill Bryson yeni kitabı İnsan Vücudunu Kısa Hikâyesi adlı kitabında konuyu şu şekilde ele alıyor:

"İnsan vücudunun savunma sistemi molekül seviyesinde oldukça karmaşık bir yapıya sahip. Moleküllerin her parçası aynı vazifeyi yapıyor, her parça vücudu tanır, gerektiği zaman öldürmek için vücuda giren yabancı maddeleri tanır.

Yabancı olarak teşhis edilen mikro organizmalar, belirli parçalayıcı hücreler tarafından proteinleri parçalanır veya antikorları parçalar. Savunma sistemi cephaneliği büyük."

İyi haber şu:

Corona virüsle savaş için yeterli cephane var. Bu savunma sistemi, hızlı bir şekilde virüsleri tanır ve çoğu zaman başarıyla savaşır.

Savunma sisteminin her zaman niçin başarılı olmadığı henüz açıklanamayan bir durum. Aynı yaştaki insanlarda bile tamamen farklı durumla karşılaşılabiliyor.

Coronaya yakalanmış her sağlıklı insanın kanında 1/3 oranında T-hücresi var. Bu hücreler Corona Sars-co V2 virüslerini tanır. T hücreleri vücudu savunma hafızasına sahip.

SAVUNMA SİSTEMİ NASIL GÜÇLENDİRİLİR?

Savunma sistemini fizikî çalışmalarla geliştirebilir ve daha donanımlı hâle getirebiliriz:

*Sürekli hareketlilik, egzersiz ve hareketli yaşam tarzı.

*Sağlıklı beslenme, unlu ve şekerli gıdalardan uzak durma. Doğal ve işlenmemiş besinleri tercih etme.

*Alkollü içkiler ve sigara kullanmama.

*Stresten uzak yaşama, kin ve nefret duyguları yerine sevgi ve merhameti öne alma.

*Sağlıklı uyku. Yeterli ve düzenli uyku alışkanlığı kazanma. Akşam erken yatıp sabah erken kalkma.

Savunma sistemi, her türlü yardıma ihtiyaç duyar. Yoksa öksürük, burun akıntısı ve daha kötüsü bizi tehdit eder. Virüslerin yol açtığı nefes borusu enfeksiyonları, özellikle de covid buna yol açar. Bütün virüslere karşı kullanılabilecek bir aşı henüz geliştirilemedi. Her sene yarım milyon insan bulaşıcı hastalıklardan hayatını kaybediyor.

Çeşitli faktörler, vücudun savunma sistemini zayıflatır. Yaşlılık, özellikle 65 yaşından sonra insanlar sıkça enfeksiyona kapılırlar. Yaşlılarda solunum yollarında hastalığa sebep olan virüslerle yeterince iyi savaşılamaz. Vücuttaki değişimler ve başka hastalıklar enfeksiyon tehlikesini yükseltir.

Vücudumuza savunma sistemleri kurarak bizi mikroplara karşı dayanıklı kılan Rabbimize ne kadar şükretsek az. İnsan kendisine hediye olarak verilen organların kıymetini bilmelidir.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN