Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Ekim 5, 2023
Panik atak soruları ve cevaplar VI
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Panik atak konusundaki soru ve cevaplarına devam ediyoruz.

Panik bozukluk çocuklarıma geçer mi?

Panik bozukluk eğilimi kalıtımsal olabilir. Birinci derece akrabalarında panik bozukluğu olanların panik atak geçirmelerinin sekiz kat daha muhtemel olduğu düşünülmektedir. Başlangıç yaşı 20'den önceyse bu kişilerin panik bozukluğuna tutulma riskleri 20 kat artmaktadır. İkizler üzerinde yapılan çalışmalar, genetik bir unsurun varlığına işaret etmektedir.

Hastalar, bozukluklarının çocuklarına geçmesinden çok korkmaktadır ve tıp camiasında bizler onlara çok yardımcı olamıyoruz. Genetik uzmanları psikiyatrik bozukluklara sebep olan genleri bulmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte, bu arada çocuk sahibi olmak isterseniz bunu yapın, onlara elinizden geldiğince stresin az olduğu, en iyi çevreleri sağlayın. Çocuğunuzun anksiyete veya panik atakla boğuştuğunu fark ederseniz lütfen mümkün olduğu kadar çabuk yardım alın. Çoğu ruhsal bozuklukta erken müdahalenin hastalığın şiddet ve süresini azalttığını gösteren birçok çalışma vardır. İlaçlar ve terapiye yeterince erken başlamanın çok büyük önem taşıdığı anlaşılmaktadır.

Hamilelik sırasında panik atak sorunu yaşanır mı?

Kadınlar hamilelikte veya menstrüasyon dönemlerinin bir kısmında panik atak geçirebilir. Hamilelikteki zorluk, tedavinin fetüse zarar vermemesini sağlamaktır. Yapılan çok sayıdaki çalışma, hamilelik esnasında gerektiğinde antidepresan kullanmanın iyi olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte çoğu zaman en iyi yöntem, hamilelik sırasında fazladan ilaç verilmemesidir.

İlaç kullanmak istemeyen panik ataklı hamile bir hastam vardı. Panik atağın geldiğini hissettiğinde ilaç yerine gevşeme tekniklerini denedik. Rahat bir pozisyonda uzanıyor, derin nefes alıyor, ayaklarından başlayarak başının üzerine kadar kas gevşetme uyguluyordu. Panik ataklar bu teknikle belki tamamen durmadı, ancak önemli ölçüde azaldı.

Panik ataklarım ömrümün sonuna kadar sürecek mi?

Yaşam süresi boyunca panik atakların doğal seyri tam bilinmiyor, ancak bozukluğun ergenliğin sonuyla 30'lu yılların ortalarında başladığına inanılmaktadır. Bazı kimselerde bozukluk erken çocukluk döneminde veya 45 yaşından sonra ortaya çıkmaktadır. Çoğu kişide 50'li yaşlara ulaşıldığında panik ataklar şiddetini azaltabilir. Bazılarında ise yaşlanma ve stresle güçlenebilir. Bazı hastalar hayatları boyunca sürekli ve şiddetli panik ataklar geçirir. Kimin ne yoğunlukta veya ne sıklıkta panik atak yaşayacağını öngörme yolu yoktur. DSM-V'e göre tamamlanan çalışmalar, tedaviden 6 ila 10 yıl sonra hastaların %30'nun iyi, % 40 ilâ % 50'sinin tamama yakını iyileşmiş, % 20 ila 30'nun aynı veya biraz daha kötüleşmiş olduğunu göstermektedir. İlaç kullanmıyorsanız yılda en az bir kez, ilaç kullanıyorsanız en az üç kez psikiyatriste gitmek doğru olacaktır.

Eğer psikoterapi alıyorsanız haftada üç kez veya seyrek olarak ayda bir kez seanslara gidebilirsiniz. Esasında panik bozukluğu, ek streslerle yeniden ortaya çıkabilen kronik bir bozukluk olarak görülmelidir. Tüm kronik rahatsızlıklarda olduğu gibi bu bozuklukta da hafiflemeler ve şiddetlenmeler vardır. Uzun vadeli bir bakışa sahip olan hastaların hayal kırıklıklarının daha az olacağını düşünüyorum.

Nişanlım 25 yaşında panik atak için ilaç alıyor. Evlendiğimde ne yapabilirim? Panik ataklar hamileliğe veya doğuma zarar verebilir mi?

Genellikle cipralex gibi ilaçlar veya diğer antidepresanlardan biri panik atakları kontrol altında tutabilir ya da hastaların panik ataksız yaşamalarını sağlayabilir. Çocuk sahibi olmaya karar verdiğinizde nişanlınız psikiyatriste danışmalı ve hamileliğinden önce ilacı kesip kesemeyeceğini öğrenmelidir. Bir hamilelik sırasında mümkün olduğu kadar ilaç kullanmamak her zaman daha iyidir. Bununla birlikte hamilelik esnasında panik atakları yine olursa, üzerinde çalışılmış ve fetüse zararı asgari olduğu tespit edilmiş bazı antidepresanlar (örneğin Lustral) alabilir ya da hiçbir şey almayıp sadece terapiye devam edebilir. Panik ataklar hamileliği ya da doğumu engellemez, erken doğum yahut buna benzer hiçbir şeye sebep olmaz. Anne panik atak sırasında rahatsız olacaktır, ancak gevşemeyi öğrenip kendini rahatlatabilir.

16 yaşındaki oğlumun panik atağı var. Spor aktivitelerine katılabilir mi?

Aslında oğlunuz çeşitli sporları denemek ve mümkün olduğu kadar etkin olmak konusunda cesaretlendirilmeli. Sağlığa iyi gelen herhangi bir faaliyet ve açık alan faaliyeti panik bozukluğa sahip bir genç için iyi olacaktır. Panik atak hastalarında çok yaygın olan agorafobiyi (açık alan korkusu) önlemek istiyoruz. Spor gibi sağlığa faydalı etkinliklerin sinir sistemi üzerinde de olumlu biyokimyasal etkileri vardır.

Panik hastalarına hangi terapiler yararlı olur?

İlaç tedavisi panik bozukluğunda tedavisinde esastır; bilişsel davranış terapisinin de etkili olduğu anlaşılmıştır. Çok sayıda çalışma iki tedavi şekli kombine edildiğinde en iyi sonucu verdiğini göstermektedir. Bilişsel davranış terapisinde hasta panik atağa ilişkin yanlış inançlarına odaklanır ve doğru bilgilenmeyle bunları düzeltmeye çalışır. Örneğin baş dönmeleri, aslında hiçbir şey değilken panik atak hastalarınca korkunç bir hastalık belirtisi olarak yorumlanır. Bilişsel terapide, hastanın bu yanlış inancı görmesi sağlanır ve baş dönmesinin anlamına ilişkin yeni ve doğru inançlar kazanır.

Yirmili yaşlarındaki bir hastam panik atakları sırasında daima hızlı kalp atışları üzerinde yoğunlaşıyor ve bunun korkunç bir kalp hastalığının belirtisi olduğunu düşünüyordu. Yaşı ve mükemmel sağlık durumu göz önüne alındığında bir problemi olduğunu sanmıyordum. Yine de ona emin olması için bir sağlık muayenesi, kan testleri ve EKG yaptırmasını önerdim. Tahmin ettiğim gibi iyiydi. Terapi seanslarında babasının ellili yaşlarındayken aniden kalp krizinden öldüğünü ve hızlı kalp atışlarının henüz yirmili yaşlarındayken kendisinin de aynı hastalıktan ölümüne neden olacağına inandığını keşfettik. Sağlık muayenesinden her şeyin iyi olduğunu anladığında, ona kalp atışları hızlanınca babasının ölümüne ilişkin olumsuz fikrin yerine sağlığının iyi olduğu fikrini muhafaza etmesini öğretebildim. Bu yolla kendisini olumlu düşüncelerle sakinleştirebiliyordu. Olumsuz biliş (veya düşüncesi) olumlu bilişle yer değiştirdi. Onun için bilişsel davranış terapisi yararlı olmuştu.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN