Bu okullar kimin?
Yeni öğretim yılı yaklaşırken; örgün ve yaygın eğitim kurumlarıyla yahut hizmetleriyle ilgili gündemler de yoğunlaşıyor. Kişiler, kurumlar; hazırlıklarını tamamlayarak, sezona sorunsuz girebilmek için dörtnala koşuyor.
İşte bu safhada, her birimiz; kendi konumumuza ve durumumuza uygun olarak, sorumluluk sınırları içine girmiş oluyoruz. İşin bir ucundan da biz tutma; eğer mümkünse, sürece değer katma gereği duyuyoruz.
Bu cümleden olmak üzere; eğitim sektörünün bir derdine dikkat çekmek istiyoruz. Tespitlerimizi ve tekliflerimizi ilgililerle, yetkililerle ve genel kamuoyu ile paylaşarak; bir hayra vesile olmayı ümit ve temenni ediyoruz.
İsimler ve Semboller
Dinimize, örfümüze, kültür ve medeniyet değerlerimize göre; kişilere ve kurumlara, olaylara ve durumlara, zamanlara ve mekanlara, hatta araçlara ve gereçlere doğru yahut uygun isimler vermek çok önemlidir. Çünkü onlar; anlamlar ve değerler dünyamızın hem taşıyıcı, hem de tanımlayıcı sembolleridir.
Onun için, yeni doğan çocuklarımıza isim verirken; vakıf, dernek, sendika, parti gibi sivil toplum kuruluşlarımız ile şirket yahut kooperatif gibi ticari kurumlarımızın adını koyarken, azami derecede dikkat ve özen gösteririz. Bizi ve değerlerimizi doğru temsil etsin; hizmetimizi yahut ürünümüzü düzgün ifade etsin isteriz.
Bu hassasiyet; yeni nesilleri yetiştirmek amacıyla oluşturduğumuz eğitim yuvaları için de geçerli olmalıdır. Her seviye ve statüdeki okullarımıza; vatanımıza ve milletimize, dinimize ve devletimize yakışır isimler konmalıdır.
Geçmişte, muhtelif sebeplerle yanlış isimlendirmeler yapılmışsa; bugün yetki ve sorumluluk mevkiinde bulunan devlet ve hükümet görevlileri tarafından, derhal düzeltilmelidir. İçeride ve dışarıda, engelleri aşarak, devlerle boğuşarak büyüyen ve gelişen Türkiye; artık bu soruna da çözüm üretebilmelidir.
Bağışlar ve Bağımlılıklar
Yıllardır, devletin eğitim yatırımlarına destek amacıyla; kişilerden ve kurumlardan bağışlar alınıyor. Karşılığında sözleşmeler yapılıyor, taahhütler veriliyor ve okulların alamet-i farikaları olacak şekilde isim hakkı tanınıyor.
Böylece; dil ve üslup bakımından okunması, yazılması ve söylenmesi zor; mesaj ve muhteva bakımından toplumun temel değerlerine aykırı isimler bile tercih edilebiliyorlar. Hatta argo yahut abes sıfatları ile ifade edebileceğimiz isimler dahi; okul tabelalarında yerlerini alabiliyorlar.
Öte yandan; değişik zamanlarda, siyasi ve ideolojik yaklaşımlar sonucu tercih edilen rijit yahut radikal isimler de var. İlaveten; dönmelerin, darbecilerin, yabancı misyon temsilcilerinin, şimdilerde belki de FETÖ mensubu kişilerin, kurumların isimlerini taşıyan nice okullar.
Her biri yakıştırılmış, yapıştırılmış; yerli yerinde duruyor. Öğretmenler ve idareciler, öğrenciler ve öğrenci velileri; ister istemez, o isimlerin oluşturduğu yahut çağrıştırdığı iklimi soluyor.
Lions'lar ve Rotary'ler
Ne yazık ki; işin daha ötesi, daha beteri de var. Bizim ülkemizde, yabancı, hatta düşman kültür ve medeniyetlerin misyonerliğini yapan Lions ve Rotary kulüpleri gibi sivil toplum kuruluşları; okul yatırımlarını kısmen ya da tamamen destekleyerek, bu kurumlara kendi isimlerinin verilmesini sağlayabiliyorlar.
Rotary Kulüp, 1905'te Amerika'da kurulmuş; 1954'te Türkiye şubesi açılmış. Lions Kulüp, 1917'de gene Amerika'da kurulmuş; 1963 yılında, "29 ilerici vizyon sahibi kişi" tarafından Türkiye'ye de ulaştırılmış ya da bulaştırılmış.
Kendi tanıtım metinlerinden anlaşıldığına göre; sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik, bilimsel, teknolojik, sanatsal, sportif alanların "seçkinler"ini üye yapıyorlar. Gerekçe olarak da; "Bir toplumu dolaylı yönden yönlendirmenin yolu, kilit kişileri kontrol altına almaktır" diyorlar.
Eğitim sektöründe, isim hakkını elde ettikleri okullar; kamuoyu nezdinde işlerini kolaylaştırıyor. İmaj ve itibar oluşturuyor; meşruiyet kazanmalarını sağlıyor.
Okullarımızı İstiyoruz
Mevcut e-kayıt sistemine göre; insanlar, çocuklarını, ikamet adreslerinin bulunduğu mahallede, resmi makamlarca belirlenen okullara gönderebiliyorlar. Özellikle ilköğretimde; tercih yapma hakkına sahip olamıyorlar.
Her öğrenci, her gün; okulun isminin yazılı olduğu tabelayı okuyarak girip çıkıyor. Resmi işlerde, fiili ilişkilerde; okulun adı hep öyle geçiyor.
Anneler-babalar olarak, biz çocuklarımızın; dönmelerin, darbecilerin, yabancı misyon temsilcilerinin, FETÖ üyesi kişilerin, Lions ve Rotary kulüplerinin isimleri ile anılan okullarda okumalarını istemiyoruz. Dini, milli, yerli değerlerimizin oluşturduğu dünya görüşümüz açısından; hak etmediğimiz bir duruma düşürülmüş olmanın acısını yaşıyor ve içimize sindiremiyoruz.
Okullarımıza; içinde kendimizi bulabileceğimiz ve iftiharla benimseyip geleceğe taşıyabileceğimiz isimler konulmalıdır. Söz konusu okulların isimleri, vaktiyle belirli kişilere ve kurumlara, bir bedel karşılığında satılmışsa; gerekirse o bedeller iade edilip, isimlerimiz geri alınmalıdır.
Zekeriya Erdim
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.