Arama

Büyüme ve gelişme çağındaki çocukların ve gençlerin; örnek alabilecekleri, özenebilecekleri kahramanlara ihtiyaçları var. Yaş ve dönem özelliklerine göre; oyun çağı, masal çağı, macera çağı psikolojisine uygun tercihler yapıyorlar.

Bu kahramanlar; bazen gerçek hayattan, bazen tarihe mal olmuş şahsiyetlerden, bazen de sanal âlemin sembol karakterlerinden seçiliyor. Oyunlarla ve oyuncaklarla, filmlerle ve dizilerle canlı ve hareketli hale gelip; çocukların ve gençlerin gündemine giriyor.

Benlik, kimlik, kişilik oluşumunda; benimsenen kahramanların yahut karakterlerin büyük payı var. Her yaş ve seviyedeki insanın aklını, ruhunu, bedenini derinden etkileyip; temsil ettikleri kültür ve medeniyet değerlerine uygun bir "iç dünya" kuruyorlar.

Biz, yaşadığımız çevre ve ortamlarda; işte o dünyanın yansımalarıyla muhatap oluyoruz. Benzeşme halinde, uyum; ayrışma halinde, çatışma içine giriyoruz.

Bir yandan küresel köy haline gelen, öte yandan hızlı ve kolay ilişki ve iletişim sayesinde her bakımdan iç içe giren dünyamızda; hâkim karakterleri, hâkim güçler üretiyor. Büyük balık, küçük balığı yutuyor; güçlü organizmalar, zayıf organizmaları asimile edip tüketiyor.

Son yıllarda, özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz açısından; giderek yoğunlaşan ve yaygınlaşan bir tehlike ile karşı karşıya bulunuyoruz. Birileri, modern çağda, antik efsanelerden mülhem batıl oyunlar ve oyuncaklar, filmler ve diziler aracılığıyla çocuklarımızı ve gençlerimizi tezgâhlara, tuzaklara düşürürlerken; biz anneler ve babalar, öğretmenler ve idareciler pasif izleyiciler gibi duruyor, hatta bu gidişe destek bile oluyoruz.

YENİDEN PUTPERESTLİK

Son yüzyılların hâkim gücü haline gelen Batı medeniyeti; ürettiği ve etkin bir şekilde pazarlayıp sattığı kültür ve sanat ürünleri ile ilkel çağlardan kalma putperestliği yeniden telkin ediyor. Bir yandan tevhit inancına dayalı dinleri ve o dinleri tebliğ edip yaşayan ve yaşatan peygamberleri, önderleri perdeler yahut gölgelerken; öte yandan, çok tanrılı şirk dinlerinin mitolojik kahramanlarını cazip rol modeller haline getiriyor.

Oyun, oyuncak, film, dizi sektörlerinin başrol oyuncuları yahut yıldızı parlatılan sembolik kahramanları arasında; bol miktarda tanrılar, tanrıçalar var. Eski Yunan, Mısır, İskandinav efsanelerinin sözlü kültürden yazılı kültüre geçen ve zamanla adına tapınaklar yapılıp putlara dönüştürülen karakterleri; şimdilerde, çocuklarımızın ve gençlerimizin, örnek alıp özendikleri efsanevi kahramanlar oluyorlar.

Yunan mitolojisinin yeraltı tanrısı Hades, gökyüzü tanrısı Zeus, deniz tanrısı Poseidon, tanrısal güce sahip kahramanı Herkül; Mısır mitolojisinin iyilik tanrısı Osiris, kötülük tanrısı Seth, güneş tanrısı Ra ve insanlarla tanrılar arasında bağ kuran büyük tanrıçası İsis; İskandinav mitolojisinin tanrıların babası olarak tanımladığı Odin, kötülük ve kurnazlık tanrısı Loki, sihirli çekici ile her şeye güç yetiren tanrısı Thor; hiçbir engelle karşılaşmadan evlerimize, odalarımaza, hatta çantalarımıza, ceplerimize kadar giriyor. Onlarla birlikte; temsil ettikleri batıl inançlar da geliyor.

SAPIK İLİŞKİLERİ TEŞVİK

Aslında, her birisi, inanç ve ahlak dünyamızı yıkmaya, yok etmeye yönelik tehlikeli virüsler taşıyor. Dalga dalga yayılan hastalıklar yahut rüzgârın körükleyip büyüttüğü yangınlar gibi; evden eve, köyden köye, şehirden şehre bulaşıyor.

Hatırlayacağımız ve hatırlatacağımız bir tek örnek bile; durumun ne kadar vahim olduğunu anlamaya ve anlatmaya yetecektir. Söz konusu tanrıların ya da tanrıçaların birine ayna tutmak dahi; sergilenen çirkin manzarayı açıkça gösterecektir.

Tanrıların tanrısı Zeus; kâhinlerin kehanetine itibar eden babası tarafından, doğmadan önce öldürülmek istenir. Fakat diğer tanrılar tarafından korunup gözetildiği için; bir mağarada, sağ salim dünyaya gelir.

Orada, bir keçinin sütü ile beslenip büyür. Belli bir yaşa geldiğinde; önce kendisini emziren keçiyi, sonra babasını öldürür.

Tanrıça Hera, O'nun aynı anneden ve babadan olma kız kardeşidir. Belirgin özelliklerinden biri çapkınlık olan Zeus, güzelliği dolayısıyla meyledip beğendiği için, kız kardeşiyle evlenir.

Öte yandan; Troia Kralı Tros'un oğlu Ganymedes'e de âşık olur. O'nu Olimpos Dağı'na kaçırıp; kendi haremine alır.

İşte bu sapık ilişkilerin kahramanı; oyunlarla, oyuncaklarla, filmlerle, dizilerle yeni nesillere sunulan cazip karakterlerden biri. O halde, modern çağın müzmin hastalıkları haline gelen dinsel ve cinsel sapıklıklar; hangi kültür ve medeniyet dünyasının eseri?

Bundan daha önemlisi; bizim kültür ve medeniyet dünyamızın ürünleri nerede? Devlet ya da özel sektör olarak; yatırım ve üretim planlarımızda, kendi kahramanlarımızı ve karakterlerimizi, çocuklarımıza ve gençlerimize cazip gelecek kültür ve sanat ürünlerine dönüştürmek hangi sırada?

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN