Ümmü Eymen Bereke bin Salebe, Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın Habeşli cariyesiydi. Allah Resulü'nün (SAV) hiç göremediği babasından yadigar kalan kıymetli dadısıydı.
🔸 Hz. Peygamber (SAV), onun için "annemden sonraki annem" derdi. Zira altı yaşındayken babasının kabrini ve akrabalarını ziyaret için birlikte gittikleri Medine'den annesini de kaybetmenin acısıyla dönerken Ümmü Eymen'in şefkatiyle teselli bulmuştu.
🔸 Mekke'ye döndüğünde dedesi Abdulmuttalib, torununun Ümmü Eymen'in elinde büyümesine karar vermiş ve kendisinden onu asla ihmal etmemesini istemişti.
ANNELERİN ANNESİ ÜMMÜ EYMEN (RA)
🔸 Ümmü Eymen, Abdülmuttalib'in emanetine gözü gibi bakmıştı. Yıllar sonra büyüyüp Mekkelilerin güvenini kazanan genç Muhammed (SAV), Hüveylid'in kızı Hz. Hatice (RA) ile evlendi ve çok sevdiği dadısını azat etti. Bunun üzerine Ümmü Eymen, Ubeyd bin Zeyd Hazreci ile evlenerek kendi yuvasını kurdu.
🔸 Bu evlilikten Eymen adlı oğlu dünyaya geldi. Daha sonra kocası Ubeyd, bir savaşta şehit düştü. Ümmü Eymen'in (RA) yalnız kalmasına Resulullah'ın (SAV) gönlü razı olmadı.
🔸 "Kim cennet ehli bir kadınla evlenmek isterse Ümmü Eymen ile evlensin" buyurdu. Allah Resulü'nün (SAV) bu çağrısına çok sevdiği azatlı kölesi Zeyd bin Harise kayıtsız kalmadı ve onunla evlendi.
🔸 Bu evliliğinden de Hz Peygamberin (SAV) kendi torunlarından ayırmadığı ve babası Zeyd kadar çok sevdiği Usame bin Zeyd dünyaya geldi.
İLK MÜSLÜMAN OLAN HANIMLAR ARASINDAYDI
🔸 Hz. Hatice'nin (RA) ardından iman ettiğini bildiren ilk mümin kadınlardandı. Müslümanların çetin bir imtihandan geçtiği Uhud Savaşı'nda Hz. Fatıma (RA), Hz. Aişe (RA), Ümmü Süleym Nesibe bin Ka'b ile birlikte askerlerin su dağıtımı ve yaralıların tedavisi gibi hizmetleri özveriyle yerine getirdi.
🔸 Aynı şekilde Hayber Savaşı'nda bir grup kadınla birlikte ip eğirmekten, ilaç temin edip yaralıları iyileştirmeye kadar Allah (CC) yolunda elinden geleni yapmaya çaba sarf etti. Savaş sonrasında Hz. Peygamber (SAV), Ümmü Eymen beraberindeki kadınlara ganimetler ve bazı hediyeler verdi. Onların hatırı sayılır hizmetlerini karşılıksız bırakmadı.
🔸 Ümmü Eymen, Huneyn Savaşı'nda oğlu Eymen'i, Mute Savaşı'nda da kocası Zeyd bin Harise'yi şehit verdi. Allah Resulü (SAV) hem şehit annesi hem de şehit eşi olan dadısını ziyaret etmeyi vefatına kadar hiç ihmal etmedi. Ona baktıkça "Ehl-i beytimden geriye bu kaldı" derdi.
🔸 Resulullah (SAV) dadısına olan sevgi ve hürmetini bilen Hz. Ebubekir (RA) ve Hz. Ömer (RA) de Peygamberimizin vefatından sonra aynı şekilde Ümmü Eymen'i ziyaret ederdi. Yanına gittikleri bir defasında Ümmü Eymen ağlamaya başladı. "Niye ağlıyorsun? Allah (CC) katındakiler Resulullah (SAV) için daha hayırlıdır" dediler.
🔸 Doğduğu günden vefatına kadar hizmetinde bulunduğu, acı-tatlı her anına şahit olduğu ve anne şefkatiyle sevdiği Hz. Peygamber'den (SAV) ayrı kalmak Ümmü Eymen'i çok üzmüştü. Peygamber'in (SAV) yokluğuna alışmak kolay değildi. Lakin daha da zor olanı, artık vahyin gelmeyecek olmasıydı.
🔸 Bu hissiyatla Ümmü Eymen şöyle dedi:
"Ben Allah'ın (CC) katındakilerin Allah Resulü (SAV) için daha hayırlı olduğunu bilmediğinden ağlamıyorum asıl gökten inen vahiy kesilmiş olmasına ağlıyorum."
🔸 Aldıkları cevap Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'i de duygulandırdı ve onlarda ağlamaya başladılar. Bir zamanlar Abdülmuttalib'in cariyesi olan Ümmü Eymen, Rahmet Elçisi'nin (SAV) diliyle "annem" diye tarif edilen, cennetle müjdelenmiş saliha hanımlardan olma şerefine ermişti.
🔸 Bir hizmetkar için tarif edilemeyecek bir mutluluk olmalıydı. Resulullah'a (SAV) duyduğu muhabbeti, vefası, fedakarlığı ve dirayeti sayesinde Asr-ı Saadet'in örnek simalarından biri olan Ümmü Eymen, Hz. Osman'ın halifeliği zamanında 645 yılında, Medine'de vefat etti ve Baki Mezarlığı'na defnedildi.