Amerika'nın Suriye'de PKK'yı neden açıktan desteklediği çok tartışıldı. Bu desteği Türkiye'ye pazarlamaya kalkan kimi aklı evvel Amerikalılar "bizim derdimiz sadece DEAŞ'ı yok etmek, DEAŞ ile işimiz bitince PKK'ya olan desteğimizi keseceğiz" argümanını sık sık kullandılar.
Fakat hem Amerika'nın PKK'ya bugüne kadar yaptığı ve bundan sonra yapmayı planladığı yatırım, hem de Suriye'nin kuzeyinde sahada inşa etmekte olduğu askeri kapasite bu iddiayı yalanlıyor. Zira Amerika'nın maddi desteği ile PKK sayısı 50.000 ile 60.000 arasında olduğu tahmin edilen bir terör ordusu kurmuş durumda. Amerika bu orduyu hem finansal açıdan desteklerken diğer taraftan silah yardımı da yapmakta.
Diğer taraftan DEAŞ'a karşı Suriye'ye kara gücü göndermemek adına PKK'yı desteklediğini iddia eden Amerika bugün Kuzey Suriye'de 2'si hava olmak üzere 13 askeri üs kurmuş durumda. Bu üstlerde sayıları 2.000 ile 4.000 arasında olan Amerikan askerleri bulunmakta.
DEAŞ'ın Suriye'den neredeyse temizlenmesine rağmen Amerika önce PKK ile birlikte 30.000 kişilik sınır gücü kuracağını açıkladı. Daha sonra da PKK'yı desteklemek adına 2018 yılı için 500 milyon dolarlık bütçe ayırdı.
Bütün bu resim bize Amerika'nın PKK'ya olan yatırımının uzun vadeli bir yatırım olduğunu gösteriyor. Zira Amerika'nın Suriye'deki hedefi başından beri sadece DEAŞ'la mücadele etmek değildi. Amerika'nın PKK kartını kullanarak bir taşla birkaç kuşu vurmayı hedeflediği görülmektedir.
Amerika'nın esas hedefinin başından beri Suriye'yi bölerek İsrail için bir tehdit olmaktan çıkarmak olduğu açıktır. Bu konuda Amerikan yönetiminin tutumu Obama'dan beri istikrarlı bir şekilde devam etmektedir. Bu politika sonucunda PKK bugün Suriye topraklarının önemli petrol ve su kaynaklarını içeren dörtte birini ele geçirmiş durumdadır.
Diğer taraftan Amerika PKK'yı hem Irak'ta hem de Suriye'de İran'ın artan nüfuzunu sınırlandırmak için kullanmak istemektedir. Bu noktada Amerika'nın İran'ı dengelemek için Türkiye'ye muhtaç olduğu iddia edilse de, Amerika'nın hem Irak'ta, hem Suriye'de PKK üzerinden bunu yapabileceğini düşündüğü açıktır. Zaten İran karşıtı oluşturulan koalisyonda Suudi Arabistan, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler de destek vermektedir.
Son olarak Amerika'nın Suriye'de PKK'yı desteklemesinin ana sebeplerinden birisi de gittikçe bağımsız bir çizgi izlediğini ve bir türlü hizaya getiremediğini düşündüğü Türkiye'yi PKK üzerinden sıkıştırmak olduğu görülmektedir.
Dolayısıyla Türkiye'nin politikalarını Amerika'nın PKK ile olan angajmanının uzun vadeli olduğu gerçeğine göre şekillendirmesi elzem gözükmektedir. Türkiye ancak Afrin operasyonu gibi sahada attığı adımlarla Amerika'yı pozisyonunu değiştirmeye zorlayabilir.