Arama

İsmail Güleç
Mayıs 20, 2022
Öğrenciler hangi şehirlerde okumayı tercih ediyor?
Sesli dinlemek için tıklayınız.

İlk üniversite, Bologna'da Bologna dışından gelen öğrencilerin örgütlenmesiyle ortaya çıkmıştı. Yani ilk üniversiteyi bir başka şehirden gelen öğrenciler kurmuştu. Ve o tarihten beri üniversitelerin kalitesini ve başarısını ölçmek için kullanılan ölçütlerden biri de üniversiteye farklı şehirlerden gelen öğrenci sayısı oldu.

Orta çağda aynı dili konuşsa bile bir başka şehirden gelen öğrenci yabancı sayılırdı. Farklı dili konuşmak, farklı mezhebe inanmak veya farklı krallık altında yaşamak yabancı sayılmak için yeterli oluyordu. Üniversite büyüdükçe ve tanındıkça hem yurt içinden hem yurt dışından gelen öğrenci sayısı artıyordu. Sadece aynı şehirde yaşayanların gittiği okullar yerel okul olarak kabul edilip üniversite denilmemeye başlandı. Dolayısıyla bir üniversite için gerek yurt içi gerek yurt dışından öğrenci gelmesi her zaman önemli oldu.

Bu hareketliliğin öneminin farkında olan Yükseköğretim Kurulu, ilk defa Türkiye'deki öğrenci hareketliliğini inceleyen ve sayısal verileri ortaya koyan bir rapor yayınladı. Yükseköğretime Geçişte Öğrenci Hareketliliği.

Bekir S. Gür ve Nuri Ayaz tarafından hazırlanan raporda, 2021 yılında üniversiteye giren 2.592.390 aday arasından kazanan 815.365 öğrencinin ne kadarı yaşadıkları ilde ne kadarı da farklı bir ilde okumak istediklerini sayısal verilerle bölge ve il bazında ayrıntılı bir şekilde ortaya konuluyor. Ben MYO'ların farklı bir kategoride değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğüm için sadece lisans bilgilerin verildiği tablolara baktım. Rapordaki verilere göre;

Yaşadığı ildeki üniversitelerde okuyan öğrenci oranının en yüksek olduğu iki bölge Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri.

Her bölgeye öğrenci gönderen bölge Güneydoğu Anadolu.

Türkiye'deki her ile öğrenci gönderen il sayısı ise 24.

57 il ise her ile öğrenci göndermemiş.

26 il 81 ilden öğrenci çekmeyi başarmış.

En az ilden öğrenci alan iller Şırnak, Kilis ve Batman.

KKTC (%1.5) ve yurt dışı (0.1) yerleşme oranı kontenjan oranına göre oldukça az.

Neredeyse üç öğrenciden biri (%32.8) Marmara'da okuyor. Marmara'yı % 24 ile İç Anadolu takip ediyor.

Yaşadığı şehirde okuyup okumama durumuna göre de en çok Marmara'daki öğrenciler yaşadıkları şehirde okumayı istemişler. Neredeyse her dört öğrenciden üçü (%73.8) yaşadığı şehirde okuyor. Güneydoğu'daki öğrencilerin ise sadece %37.9'u yaşadıkları şehri tercih etmişler.

Türkiye genelinde ise öğrencilerin %60'ı farklı bir ilde okumayı tercih etmiş.

Yaşadığı şehirde okuma durumunun illere göre dağılıma baktığımızda ise ilk beş sırayı İstanbul, Erzurum, Ankara, Sivas ve Konya alıyor. İstanbul ve Ankara'yı çıkarırsak Erzurum, Sivas ve Konya ile daha sonra Elâzığ, Isparta, Karabük, Kayseri ve Bayburt geliyor. Elâzığ, Kayseri eski ve büyük üniversiteler olduğu için anlaşılabilir ancak Karabük, Isparta ve Bayburt'un üst sıralarda olmasının özel bir nedeni olmalı.

Öğrencilerin okumak için yaşadıkları ili en az tercih edenler ise Ordu, Hakkâri, Osmaniye, Şırnak, Sinop ve Mardin. Burada özel olarak sorgulanması gereken durum var.

Başarı sırasına göre değerlendirildiğinde Ankara, Eskişehir, Kırşehir, Denizli ve Bursa en başarılı öğrencilerin tercih ettikleri iller. Kars, Şırnak, Ardahan, Artvin ve Hakkari ise başarılı sıralamasının son beşi.

Belki İstanbul ve Ankara'yı çıkarıp değerlendirmek şehirlerle ilgili durum hakkında için bize daha net veriler verebilir.

Ben birkaç tabloyu özetledim. Tamamına, YÖK'ün web sitesinden ulaşmak mümkün.

Önümüzdeki senelerde bu rapor yayınlandıkça hareketlilik yıllar içinde de görülüp izlenebilecek.

Bu rapor aynı zamanda birçok soruyu da barındırıyor. Bu sorulara aranacak cevaplardan birçok tez çıkması mümkün. Üniversitelerin ilgili bölümündeki araştırmacılar kadar sorulara cevap araması gereken başka kurum ve kişiler de var. Başta üniversitelerin yöneticileri, şehir yönetiminde söz sahibi olanlar ve karar verici konumunda olan merkezi yöneticiler.

Bu raporda verilmeye çalışılan öğrenci hareketliliği sadece üniversiteleri ilgilendirmiyor. Aynı zamanda toplumu ve ekonomiyi de ilgilendiriyor. Bu yüzden hangi sektör olursa olsun tabloyu incelemek ve değerlendirmek zorunda. Her ilin milletvekilleri, valisi, belediye başkanı, rektörü ve yöneticileri Tablo 20'yi ve üçüncü bölümdeki il analizlerini dikkatle incelemeli. Orada kendilerine öğrenci gönderen ve göndermeyen illeri görüp nedenleri üzerine düşünmeli.

Bu rapor YÖK'e karar verme aşamasında yardımcı olacak. Yeni üniversite açılmasında, mevcut üniversitelerin fakülte ve bölüm taleplerini değerlendirmede, kimi fakülte ve bölümlerin kapatılmasında yardımcı olacağı kesin.

Bu rapor ve bundan önceki raporlar çok önemli ancak kağıt parçasına dönüşmemesi ondan daha önemli. Bir üniversiteye yönetici atanırken veya mevcut yöneticileri değerlendirirken yöneticilerin sosyal sermayesi ve ilişkileri yerine bu ve bunun gibi raporlarda sunulan bilgiler değerlendirilmedikçe arzu edilen gelişmeyi sağlamak çok güç olacak.

Yönetici seçme süreçlerinde bu tür raporların değerlendirilmesini temenni ediyorum. Raporu hazırlayanları ve yayınlayanları tebrik ediyorum.

İsmail Güleç

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN