Bundan önceki yazımızda, modern insanın Allah'a sığınma hususunda çok başarılı olmadığını ve bu "sığınmasız-korumasız" haliyle şeytanın aldatmalarına ve ayartmalarına karşı savunmasız bir duruma düşerek her defasında kaybeden taraf olduğunu ifade etmiştik. Bize, yaşadığı eşsiz güzellikteki kulluk hayatıyla her konuda örnek olan Sevgili Peygamberimizin, "Allah'a sığınma" konusunda da en güzel örneği teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Konuya kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Asr-ı saadet denilen mutluluk çağında Peygamberimizle aynı zaman dilimi paylaşma şerefine erişen Ashâb-ı Kirâm'ın aktardığı bilgilerden, Resul-i Ekrem (sav) Efendimizin bollukta da darlıkta da, kolaylıkta da zorlukta da Allah'a sığınmayı, hayatının vazgeçilmez bir parçası haline getirdiğini görüyoruz.
Onun bu özelliğine dair bilgileri, yazmış olduğu es-Sünen adlı değerli eserinde bir araya getiren ünlü Hadis bilgini İmam Nesâî, tam 111 hadis ile Peygamberimizin hayatında hangi zamanlarda hangi sözlerle Allah'a sığındığını aktarmaktadır. Gerek adı geçen eserde gerekse diğer Hadis kaynaklarında, bir kısmını aşağıda maddeler halinde aktarmaya çalıştığımız üzere Sevgili Peygamberimiz (sav) bizler için örnek olacak ifadelerle Allah'a sığınmakta ve O'nun himayesine girmeyi istemektedir.
AYETLER BİZE NELER SÖYLER?
Öncelikle şunu ifade edelim ki, Peygamberimize vahy edilen ayetlerde insanlık tarihi kadar eski olan, "Şeytanın insana düşman olduğu" gerçeğine dikkat çekilmekteydi. Uyarı şöyledir:
"Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise, (siz de) onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır." (Fâtır, 6)
Ayrıca Peygamberimize (sav) bu düşmanın şerrinden korunmak için Allah'a sığınması emredilmektedir:
"Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni ayartmaya çalışırsa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." (Fussilet, 36)
"De ki: 'Ya Rabbi, şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım; onların bana yaklaşmalarından da sana sığınırım." (Mü'minun, 97-98)
Yukarıda zikredilen ayetlerle bilgilendirilen Peygamberimiz (sav) de ashabını "Allah'a sığınma" hususunda bilgilendirmiş ve uyarmıştı. Şimdi konuyu aşağıdaki başlıklar halinde ele alabiliriz.
AİLE FERTLERİ VE ÇOCUKLAR İÇİN OKUDUĞU DUA
Peygamberimiz (sav), torunları Hasan ile Hüseyin'i, aşağıda bahsi edilen hususlarda koruması için Allah'a dua eder ve şu sözlerle O'na sığınırdı: "Allah'ım. Her tür şeytandan, haşereden, kem nazarı olanların şerrinden, senin sınırsız kudretine ve hükmüne sığınırım. Bu evlatlarımı senin himayene veriyorum." Bu duanın önemli bir dua olduğunu da yine Peygamberimizden öğreniyoruz. Çünkü ifade buyurduğu üzere bu dua, "Hz. İbrahim'in, oğulları İsmail ve İshak için yaptığı bir duaydı..."
UYKUYA DALMADAN ÖNCE OKUNAN DUA
İnsanın en savunmasız kaldığı zamanlardan biri de uykuda olduğu saatlerdir. Yüce Rabbimizin, Peygamberimize vahyettiği, "sığındıran/koruyan" anlamına gelen ve Muavvizeteyn olarak bilinen Felak ve Nâs sûrelerinde, Son Nebi'nin şahsında bütün müminlerin, şeytandan ve şeytanca işler yapanların şerlerinden, telkinlerden ve davranışlardan kendisine sığınmalarını istemekteydi:
"De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!" (Felak, 1-5)
"De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melik'ine (sahibine, hâkimine) insanların İlâh'ına sığınırım!" (Nâs, 1-6)
Peygamberimiz (sav), bu sûreler nâzil olduktan sonra yatağına yatmadan önce mutlaka bunları okuyarak ve bedenini baştan ayağa sıvazlayarak Allah'a sığınmayı prensip edinmişti. Hatta kendisi mutlaka okuduğu gibi, yakınlarına da "Allah'a sığınma" adına, okunacak en güzel dua olarak bu iki sûreyi tavsiye etmişti.
BELA VE HASTALIKLARA TUTULMAMAK İÇİN
Sevgili Peygamberimiz (sav) her insanın başına gelebilecek bela ve musibetlerden de Allah'a sığınmıştır. Bu bağlamda onun, "her türlü hastalıktan, delilikten, cüzzamdan, alacadan, acizlikten, ömrün sonunda bunamaktan Allah'a sığındığı" görülmektedir.
Son derece sade bir hayat yaşamakla birlikte, dualarında, "fakirlikten, zilletten, yokluktan, açlıktan, kötü kaderden ve şiddetli belâlardan Allah'a sığındığı" da dikkat çekmekteydi.
Abdullah b. Ömer (ra) Peygamberimizin dualarından birinde Rabbine şöyle yalvardığını aktarmaktadır: "Allah'ım! Nimetlerinin yok olmasından, sağlığımın bozulmasından, ansızın gelecek cezandan ve gazabına sebep olan her şeyden sana sığınırım."
BORÇ YÜKÜ ALTINDA EZİLMEMEK İÇİN
Günümüzde ciddi bir toplumsal problem halini alan "borcunu ödeyememe"nin, bazı intihar vakalarında en önemli sebep olduğu söylenebilir. Borçlanmak ve borcu ödeyememenin insan ruhunda meydana getireceği olumsuz durumlar ve sağlığına yansıyan birtakım sonuçlar bilinen bir gerçektir. Ümmetinin bu konuda da elinden tutan Sevgili Peygamberimizin (sav) tavsiye ve uygulamaları şu yöndedir:
Uzun yıllar hizmetinde bulunan Enes b. Mâlik, Peygamberimizin sık sık şu duayı yaptığını aktarmaktadır: "Allah'ım, sıkıntıdan, üzüntüden, borçların ağırlığından ve güç sahibi olan kişilerin haksızlığına uğramaktan sana sığınırım."
Borçlu yaşamaktan Allah'a böylesine bir hassasiyetle sığınan Peygamberimiz (sav) ashâbından borç yükü altında ezilenlere ise, "Allah'a sığınmalarını ve yardımını istemelerini" öğütlemiştir.
Ödemekte zorlandığı borçlar yüzünden sıkıntı yaşayan sahabi Ebû Ümâme'ye, "Sana bir söz öğreteyim mi? Onu söylediğin zaman Allah senin kederlerini giderir ve borcunu ödeme imkânı sağlar." buyurmuş ve sabah-akşam şu duayı yaparak Allah'a sığınmasını tavsiye etmişti: "Allah'ım! Gam ve kederden sana sığınırım. Çaresizlik ve tembellikten sana sığınırım. Korkaklık ve cimrilikten sana sığınırım. Ağır borç altında kalmaktan ve güç sahibi olan kişilerin zulmüne uğramaktan sana sığınırım."
Ebû Ümâme, bu dua ile Allah'a sığındıktan sonra üzüntülerinden kurtulduğu gibi kısa sürede borcunu ödeme fırsatı bulduğunu aktarmıştır.
FELAKETE MUHATAP OLMAMAK İÇİN
Kimseye muhtaç olmadan sağlıklı bir şekilde yaşama arzusunu dualarına yansıtan Sevgili Peygamberimiz (sav), hayatının acı bir felâketle son bulmasından da Allah'a sığınır ve şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Yıkıntı altında kalmaktan sana sığınırım, yüksek yerden düşmekten sana sığınırım. Suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım. Ölüm anında şeytanın gelip beni aldatmasından, senin yolunda savaş esnasında düşmandan kaçarken ölmekten ve zehirli hayvanların sokmasıyla ölmekten sana sığınırım."
Görüldüğü üzere Sevgili Peygamberimiz (sav) bizler için farklı konularda Allah'a sığınma adına örnek dualarda bulunmuş ve ashabına da öğretmiştir. "Kur'an okumaya başlarken" bile Allah'a sığınmayı telkin eden dinimiz, hemen her hâlükârda bu "sığınma" işleminin müminler tarafından gerçekleştirilmesini istemektedir. Zira sınırsız güç ve kudretiyle her şeye muktedir olan el-Kadîr, aynı zamanda "koruyucuların da en hayırlısıdır; el-Hafîz'dir…"
O'nun koruması ve himayesinde huzur ve afiyetle kalınız efendim…