Yeni bir "Hac Mevsimi" sürecine girdiğimiz günlerdeyiz… Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından iki gün önce yapılan son açıklamalar çerçevesinde, Covid-19 nedeniyle son iki yıldır yapılamayan ve bu sene 37 bin 770 kişiyle sınırlandırılan hac ibadeti için ilk kafilenin 7 Haziran, son kafilenin ise 5 Temmuz'da yola çıkacağı, dönüşlerin de 14 Temmuz'dan itibaren başlayacağı anlaşıldı.
Önümüzdeki hafta ilk kafilelerin yola çıkmasıyla birlikte hacı adaylarını bulundukları şehirlerden mübarek topraklara uğurlama törenlerine de şahitlik edeceğiz. Yıllardır çekilen kur'alarda adının çıkmasını bekleyip sonunda muradına eren fakat ardından tüm dünyayı etkileyen salgın sebebiyle ertelenen gidişleri sebebiyle Haremeyn-i Şerifeyn hasretiyle yanıp tutuşan hacı adayları kim bilir ne kadar heyecanlıdırlar?
Hac ibadetinin yerine getirilişi, aslında birçok yönden bir eğitim-öğretim süreci yaşamak demektir. İnsanları herhangi bir konuda eğitime tabi tutmak ise önce onları o konuda bilgi sahibi olmaları gerektiğine inandırmak ve konuya yönlendirmek sonra da verilecek bilgileri almaya hazır hale getirmekle mümkündür. Bundan dolayıdır ki, eğitim alanında birbirleriyle en çok ilgisi olan iki kavram, "motivasyon" ve "hazırbulunuşluk" kavramlarıdır. Bu iki kavram aynı zamanda her bir eğitim-öğretim sürecinin başarılı sonuçlar vermesinde rol oynadığı gibi, manevi bir terbiye ve eğitim-öğretim imkanı sunacak hac ibadetinde de son derece önemli bir mevki ve değere sahiptir. Şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki, bugüne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen "Hac ibadeti öncesindeki irşad ve eğitim faaliyetleri" de özellikle bu iki kavramla ilgili birtakım kazanımları hedeflemekteydi. Bundan sonraki süreçte de yine bu tür faaliyetler yine bu iki hususun sağlanmasını gaye edinecektir denilebilir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, ilgili yasalarla kendisine verilen yükümlülük ve yetkilerle her yıl tüm hacı adaylarının "ulaşım, sağlık, konaklama ve güvenliğini sağlama yanında onların manevi anlamda da büyük kazanımlarla ülkemize dönmelerini" hedefler. Aslında her birinin önem arz ettiği bu hizmetleri sunmakla birlikte meseleye Din Eğitimi Bilimi açısından bakıldığında yukarıdan anılan hususlardan belki de daha önemli olan şey, her bir hacı adayının, manevi hazırlıklarını tamamlayarak yola çıkması ve mübarek topraklara bu donanımla ayak basmasıdır. Bu hazırlık ve donanım, yolculuğa çıkmadan henüz memleketindeyken alacağı birtakım eğitim ve uygulamalarla ve bu eğitim-öğretim sürecini başarıyla tamamlamasıyla gerçekleşecektir.
İşte bu bağlamda şunları ifade edebiliriz ki, bundan sonraki birkaç yazımızı bu önemli konuya hasrederek ülkemizden bu yıl hacca gidecek olan tüm hacı adaylarımızı ilgilendiren "Hacca Manevi Hazırlık" konusunda onları bilgilendirmek amacındayız. Konuya dair yazılarımızda, geçen yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen "Uluslararası Eğitim ve Sağlık Boyutuyla Hac Sempozyumu"nda bizzat sunduğumuz ve diğer katılımcılar tarafından sunulan tebliğlerden faydalanacağımızı ifade etmek isteriz.
"HACCA MANEVİ HAZIRLIK" NE DEMEKTİR?
Konuya "Hacca Manevi Hazırlık" kavramıyla başlamak isteriz. Manevi hazırlıktan kastımız, yapılan tüm maddi hazırlıklar dışında kalan; bir diğer ifadeyle, kişinin yeme-içme, giyim-kuşam, sağlık, ulaşım, barınma ve dinlenme gibi bedenini ilgilendiren konularda yaptığı bütün hazırlıklar ve aldığı tedbirler dışında, onun ruhunu, gönlünü, kalbini, nefsini ve ahlakını ilgilendiren hususlarda bir terbiye ve eğitim-öğretim süreci yaşaması ve bu önemli konuda "donanımlı" olmasıdır.
İslam dininin beş şartından biri olan Hac ibadetinin yerine getirilmesi amacıyla çıkılan yolculuk öncesindeki süreçte "hacca manevi hazırlık" niteliğindeki bir donanıma sahip olmak ve bu donanımla yola çıkmak ve bu donanımla mübarek topraklara ayak basmak işte bunların, psikolojik, sosyolojik, pedagojik, tarihi, ilmî, irfânî ve ahlâkî diyebileceğimiz pek çok alanla yakın ilişkisi vardır. Hacı adayının, bu alanların her birinden devşireceği "manevi hazırlık" niteliğindeki bilgiler, karşılaşacağı her bir hadiseyi anlama ve anlamlandırmada hususunda ona yardımcı olacaktır. Çünkü Allah Teâlâ özellikle hac ibadetiyle alakalı olarak "şeâir" olarak nitelediği pek çok "işaret ve nişane"yi, (Bkz. Bakara, 158; Hacc, 32, 36) müminin çıkaracağı derslere vesile kılmıştır. Fakat bu ibretli dersleri çıkarmaya ancak bu konuda "hazırlıklı" olanlar muvaffak olabileceklerdir.
Binlerce yıllık geçmişiyle kadim bir ibadet olan hacca dair, Peygamberler Tarihi'nden ve Asr-ı Saadet'ten; Kur'ân-ı Kerim'den ve Hz. Peygamber'in hadis-i şeriflerinden, yine İslam büyüklerinin görüş ve açıklamalarından devşirilerek aktarılacak bilgilerden edinilen intiba, şu cümleyi kurmamıza imkân tanımaktadır: "Hacdan büyük kazanımlarla dönmek, ancak Hacca "manevi hazırlıkla" gitmekle mümkündür."
Hacca Manevi Hazırlık konusunun, Kur'an-ı Kerim'de nasıl ele alındığı yönünü sonraki yazımızda ele alacağımızı ifade ederek Cuma gününün feyiz ve bereketinin üzerinize olmasını dileriz. Sağlıcakla kalınız efendim.
Mehmet Emin Ay