Mevlana’da birleşen yollar
Her 17 Aralık tarihi geldiğinde Mevlana'yı anmak ve yazmak isterim. Gönüller sultanı Mevlana manevi olarak hepimize asude iklim sunar. Onun gölgeliğinde serinleriz. Bazen bu tarihi fevt ettiğim ve kaçırdığım da oluyor. Halep'in "Saldırganlığı Caydırma" operasyonu kapsamında geri alınmasıyla birlikte, gençlik yıllarının ve hayatının 5 yılını bu şehirde geçiren Mevlana'yı hatırlamak şükran borcu olmuştur. Mevlana Belhli'dir, Konyalı'dır, Halepli'dir hatta Şam'lıdır. Şehirlerin paylaşamadığı bilgedir. Bu şehir aynı zamanda Mevlevihanelerden birisine de ev sahipliği yapmaktadır. 5 yıl kadar bu şehrin karaltıları arasında yaşamış ve böğründe; Haleviye medresesinde diz çürütmüştür.
Bu yıl Halep ve Şam'daki gelişmelere binaen, Şeb-i Arus'un nabzı bu şehirde Halep'te atmaktadır. Belhi nisbesiyle anılan ve Belh şehrinden sökülüp gelen Mevlana ve ailesinin ilim duraklarından birisi dönemin bayındır beldelerinden Halep olmuştur. Daha sonra da yoluna Şam ile tamamlamıştır. Durulduktan ve inceldikten sonra da Konya'ya geri dönmüştür. Belhi olan Mevlana'nın kendisiyle anılacak şehirler arasında Halep, Şam ve Konya gelmektedir. Muhakkik Tirmizi olarak da anılan Kadı Burhaneddin 9 yıl aralıksız Mevlâna'ya hocalık yapar, onu eğitim için Halep ve Şam'a gönderir. Muhakkik Tirmizi sanıyla anılan Kadı Burhaneddin'in bu tesmiyesi merak konusu olmuştur. Kimileri Tirmiz doğumlu ve ehli tahkik bir alim olduğu için bu sıfatla anıldığı görüşündedir. Kimilerine göre de Sünen-i Tirmizi okutmaktadır ve bu nedenle de Muhakkik-i Tirmizi olarak adlandırılmıştır. Bazı ehli hadis Kütüb-ü Sitte'den biri veya bazıları üzerine ihtisas etmiştir ve onunla anılır. Muhakkik Tirmizi de tematik alanda temayüz edenlerden birisidir. Kayseri'ye yerleşmiş ve burada yaşamakta olan Kadı Burhaneddin, Mevlana ile özel olarak ilgilenir.
Ne yazık ki Mevlana'nın Halep-Şam hattında geçirdiği günlere dair elimizde fazla bir veri ve malumat yok. Lakin bu şehirden etkilendiğini ve kemal basamaklarına ve burçlarına doğru bu şehirde yükselmeye başladığını söylemekte bir beis ve sakınca yoktur. Nitekim 2010 yılında olmalı Türk-Arap münasebetlerine dair Halep'te yapılan bir seminerde bu hususa değinmiş ve Mevlana'nın bu şehrin çocuğu olduğuna parmak basmıştım. Mevlana bu kutlu şehrin çocukları arasındadır.
Mevlana rotasıyla, koridoruyla birlikte Anadolu diyarına Şam diyarına bağlamıştır. Esasen Anadolu'nun bir kısmı coğrafi tanım olarak Şam diyarına dahildir. Mevlana iki diyarın muvasala/buluşma köprülerinden birisidir. Mevlana'nın manevi mirası hafıkeyni yani iki ufku ve iki diyarı da kuşatmıştır. Batı'ya yani Diyar-ı Şam ve Anadolu'ya doğudan yani Belh diyarından esintiler getirmiştir.
Halep, Şam kadar tanınmamıştır. Halbuki Mevlana'nın yaşadığı dönemlerde Halep büyük bir üne sahiptir. İslam'ın bayındır illerinden yani havadırından sayılmaktadır. İbni Adim'in "Tarih-i Halep" kitabı da Halep'in tarihteki yerini ortaya koyan eserler zümresindendir. Urfa bölgesiyle birlikte tarihin bilinen en eski yerleşim yerleri ve diyarları arasındadır.
Halep bir anlamda Şam'ın ikiz kardeşidir. Böğründe Emevi Camii'ni barındırmaktadır. Emevi camilerinden birisi Şam'da diğeri de Halep'tedir. Diyarbakır Ulu Camii de aynı tarihlerin mimari ve manevi tuhfeleri arasındadır. Mevlana'nın vuslat gecesi ya da Şeb-i Arus'u bu yıl kavuşma çizgisine isabet etmiştir.
8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla Şam bölgesi Batinilerin elinden kurtularak yeniden asli sahiplerine geri dönmüştür.
Mevlana'nın rotasıyla, koridoruyla buluşturduğu alanlar günümüzde bir kez daha bir araya gelmektedir.
Halep-Şam ve Anadolu, Mevlana ruhaniyetinde birleşen yolları temsil ederler. Ayrılık günlerini aşarak, iştiyakla ve özlemle yeniden bir araya geldik.
Allah tamamına erdirsin.
Feth-i mübin-i Şam, manalar deryası ve sırlar diyarı Mevlana'ya armağan olsun.
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.