Arama

Prof. Dr. Atilla Arkan
Eylül 27, 2018
Sürekli gelişim eğitimlerindeki eğitmenlerin profili

Öğretmenlere yönelik sürekli gelişim eğitimlerindeki eğitmenlerin profili nasıl olmalıdır?

ÖĞRETİM ÜYELERİ

Öğretmenlere yönelik sürekli gelişim programlarına katılan yani hizmet içi eğitim programlarına katılan eğiticiler öğretmenlerin ihtiyaçlarına karşılık veremeyebilmektedir. Bakanlık il, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ve okul yönetimleri tarafından düzenlenen bu eğitimlerin iki tür insan kaynağı bulunmaktadır; üniversite hocaları ve kurum içi insan kaynağı.

Üniversiteler açısından bu sorunun köklü yapısal sebepleri bulunmaktadır:

Türk Yükseköğretim sisteminde program tasarımı bakımından diğer fakültelerde olduğu eğitim fakültelerinin de sahayla ve alanla ilişkileri zayıftır. Eğitim programlarının teorik yükleri çok fazla olup öğrencinin öğretme becerilerinin gelişimini takibini öncelememektedir. Üniversite öğretim üyelerinin de akademik atanma ve yükselişlerinde öğretmenlik yapmış olmanın ve sahayı bilmenin bir karşılığı çok azdır. Hatta bazı durumlarda olumsuz sonuçları da olabilir. Staj uygulamalarını da çoğu zaman öğretim üyeleri formel bir zorunluluk olarak yerine getirebilmektedir. Bu ise fiilen eğitim camiasında olanlarla bu alanın bilimsel çalışmalarının yapıldığı eğitim fakültesi arasında bir kopukluğa yol açabilmektedir.

Dünyadaki uygulamalardan örnek verildiğinde konu daha iyi anlaşılabilir. Bazı ülkeler eğitim fakültelerine hoca alırken 3 veya 5 yıl öğretmenlik yapma şartını aramaktadırlar. Yine benzer şekilde dünyanın iyi üniversiteleri mimar öğretim üyesi alırken de sahada belli bir süre çalışma şartı aramaktadırlar. Böylece değişken saha bilgi ve tecrübesini fakültede toplamayı temin etmektedirler.

Bu bağlamda diğer bir uygulama da öğretmenlerin yüksek lisans ve doktora yapmalarının teşvikidir. Öğretmenler mesleğe başlamadan veya mesleğe intisap ettikten sonra özellikle alan bilgisine ve sahanın sorunlarının çözümüne yönelik tezlere teşvik edilmektedir. Ve eğitim akademik camiasında empirik bilgiye dayanan tezler çok önemli kabul edilmektedir. Bu uygulama öğretim üyelerinin öğrencileri üzerinden saha bilgisini sürekli güncellemesi avantajını getirmektedir.

Diğer bir uygulama ise eğitim fakülteleri 1 veya 2 dönem ortaokul veya liselerde öğretim üyelerinin rehberliğinde tam zamanlı etkili staj programları yürütmektedir. 8 dönemlik fakülte eğitimi 7 dönem (teorik) + 1 dönem (ortaöğretimde uygulama) veya 6 dönem (teorik) + 2 dönem (ortaöğretimde uygulama) şeklinde dizayn edilerek uygulama öne çıkarılmaktadır. Bunun ileri versiyonu eğitim fakültesi öğrencilerinin işyerinde eğitim gibi okullarla iç içe uygulama okullarında eğitilmesidir. Ayrıca eğitim fakültesi hocaları uygulama okullarıyla doğrudan okul yönetimi, ölçme-değerlendirme süreçleri, öğrencilerin başarılarının analizi, eğitim programı tasarımı ve diğer eğitim çalışmalarının bir parçası olarak alan ve sahayla doğrudan canlı ilişkiler kurmaktadır. Eğitim fakülteleri özel veya devlet okullarından bazılarını "uygulama okulu" seçerek protokol çerçevesinde çalışıp farklı modeller geliştirilebilir.

Bu uygulamalar öğretim üyelerinin etkili öğretmen eğitmeni, eğitim araştırmacısı ve eğitim lideri olması için niçin önemlidir?

Öğretmenlik bir yönüyle teorik bilgi alanı ama ondan çok daha fazla bir sanattır ve tecrübeye dayanır. Öğretme sanat ve becerisi uygulama ile gelişir.

İlk olarak bu uygulamalar eğitim fakültesi öğretim üyelerinin değişken ve dinamik saha bilgisine sürekli güncellenerek ulaştırabilmektedir. Eğitim öğretim bakımından öğrenci, öğretmen, yönetici ve aile alışkanlıkları ile ilişkiler ağı toplumsal değişimleri takiben dönüşmektedir. Bu yönüyle öğretmenlik mesleği değişkenlikleri iyi algılayıp, analiz edip yönetmek durumundadır.

İkinci olarak sahadaki öğretmen, öğrenci, yönetici, okul ve ailelerin bilgisine doğrudan ulaşabildikleri, eğitim camiasını çok iyi anlayabilme imkanına kavuştukları için iletişim becerileri çok daha fazla güçlenir. İletişimin ilk basamağı karşı tarafı anlamak yani empati kurabilmektir. Sahadan verebilecekleri etkili örneklerle karşılıklı anlamayı daha da derinleştirebilirler. Yetişkin eğitimine uygun eşitlikçi, katılımcı ve paydaş dili kullanarak da etkili iletişim ortamına ulaşılabilir.

Üçüncü olarak, saha bilgisi öğretim üyelerini esnek, çözüm odaklı ve gerçekçi olmaya yönlendirir. Çünkü özellikle Türkiye'de okullar, bölgeler ve mahalleler arası okul kültürleri, aile yapıları, sorunlar ve yapısal özellikler çok farklıdır. Her okulda işleyecek sihirli formüller yoktur. Sahayı hissederek ve anlayarak çözüm önerileri geliştirilebilir.

Dördüncü olarak, saha ile yakın çalışıp başarılı olan öğretim üyeleri ideolojik tavır ve söylemlerin sınırını, etkisini ve bazen zararlarını yakından gözlemler. Sahada asıl başarıyı getiren unsurların ders alan bilgisine hakimiyet, gelişmiş iletişim ile öğretme becerileri, oturmuş bir şahsiyet yapısı ve olgunluk olduğunu fark ederler.

Son olarak dünyada örneklerini gördüğümüz uygulamalar sahadan elde edilen kazanımlarla öğretim üyelerinin eğitim liderliği kapasitelerini arttırır. Karşılaşılan sorunlar, farklılıklar, gösterilen entelektüel çaba ve çözüm önerileri liderlik kapasitesini besler.

Öğretmenlere yönelik sürekli gelişim programlarında istihdam edilecek öğretim üyelerinde aranacak en önemli özellikler alan bilgisinin yanında etkili interaktif öğretme becerileri, saha tecrübesi ve yetişkin eğitimine uygun gelişmiş iletişim becerileridir. Yetişkin eğitimi örgün eğitimden çok farklı olup eşitlik, birliktelik ve motivasyon ilkelerini esas almaktadır. Bu ilkeler uyulmadığında fayda yerine zarar oluşmakta ve bir verim elde edilememektedir.

Öğretmen eğitmenin kurum içi insan kaynağı diğer önemli bir ayaktır.

Prof. Dr. Atilla Arkan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN