Muayene için getirilen yaşlı hastalarda neredeyse ortak bir durumu gözlemliyorum: Çok fazla, hatta yaşlı bedenlerinin kaldıramayacağı miktarda ilaç kullanmaları…
Daha yeni gelen yaşı 70'in üzerindeki bir hastamın yakınına kullandığı ilaçları göstermesini istedim. Saydım, tam 17 değişik ilaçtı. Tabi bunların kimisini 2, bazılarını 3 defa aldığını göz önüne getirirseniz işin vahameti anlaşılır. Biraz sonra değineceğim, yaşlıların metabolizmaları daha hassastır ve fazla ilaç kaldıracak durumda değildir. Çünkü ilaçların faydaları kadar zararları da olabilmektedir. Hele çok sayıda ilaç bir arada kullanıldığında aralarında çaprazlama etkilerden dolayı zararlar artabilmekte hatta bazı yeni rahatsızlıklar ortaya çıkabilmektedir.
NEDEN BÖYLE ÇOK İLAÇ?
Diyelim yaşlı insanımızın bir sıkıntısı var, hekime gittiğinde elbette uygun ilaçları yazmaktadır. Tabi tansiyon, diyabet gibi rahatsızlıkların ilaçlarını sürekli kullanması gerekecektir. Ancak geçici bir rahatsızlıktan dolayı başlanan ilaçlar kesilmemekte, hastamız tekrar aynı ilacı yazdırmaya ve kullanmaya devam etmektedir. Bunların yanına faydalı olup olmadığı tartışılan kolesterol ilaçları, anti demansiyel (bunamaya karşı) ilaçlar, derken morali düzelsin (!) diye eklenen depresyon ilaçları eklenince sayı abartılı miktarlara varabilmektedir.
İlaçların etkileri ve yan etkileri erişkinlerde ve yaşlılarda farklı olduğundan, ilaçların zararlı etkilerini önlemek için kesin kriterler belirlemek gerekir. Yaşlılarda aşırı ilaç kullanımına bağlı hastalıklar daha kolay ortaya çıkabilir.
İlaçların yol açtığı istenmeyen tepkiler, yaş ilerledikçe gitgide artmaktadır. Yaşlı hastalar özellikle bu yan etkilere karşı çok daha savunmasızdır; bu hastalar genellikle yaşlılığın yanı sıra pek çok rahatsızlıktan yakınırlar.
Yaşlanma Süreci: Belirtilere sebep olan bir hastalık olmasa bile çeşitli organların işlevlerinde önemli değişiklikler oluşur. Böylece vücut kütlesi, toplam solunum kapasitesi, böbreklerin süzme hızı ve beyin işlevlerinin tümü azalır. Yedek kapasitedeki bu azalma, yaşlıyı, hastalıklar, travmalar ve ilaçlara karşı daha savunmasız hale getirir.
Yaşlılarda Hastalık: Yaşa özgü değişikliklerin yanı sıra hemen her zaman ilaçlara tahammülü azaltan, az ya da çok patolojik değişiklikler oluşur. Yaşlılardaki pek çok hastalık, çeşitli organların yedek işlevlerinin tümüyle azalmasına yol açar. Bundan özellikle merkez sinir sistemi, kalp-dolaşım sistemi, solunum sistemi ve böbrekler etkilenir.
Toplumsal Etkenler: Mücadele, toplumdan yalıtılma, para kaynaklarının kısıtlanması gibi çeşitli toplumsal etkenler kesin bir organik hastalık olmasa bile fiziksel ve psikolojik koşulları bozar ve daha önceden bulunan kronik bir hastalığın belirtilerini ağırlaştırabilir. Bu tip sorunları olan hastaların, hekimden çok, insan ilişkilerine ve toplumsal desteğe ihtiyaçları vardır.
NİÇİN İLAÇ KULLANILIR?
Hiçbir ilaç yaşlanma sürecini engelleyemez, ama hastalıkları iyileştiren pek çok madde vardır. Tedavide en iyi sonuçlar tedavinin uygulanmasından önce, rahatsızlıkların belirlenmesiyle elde edilir. Pek çok kronik hastalık (kanın damarlarda birikmesiyle ortaya çıkan kalp yetmezliği, endişe ve depresyon) kesin olarak tedavi edilemese bile, ilaç tedavisine çok iyi yanıt verir. Bazı hastalıklarda ise belirtiler belirli bir düzeye kadar kontrol edilse bile hasta tedaviye daha az duyarlı olabilir. Kesin olarak belirlenmiş bir hastalık olmadan belli belirsiz bir fenalık duygusunun ilaç tedavisiyle düzelebilmesi çok zordur. Böyle durumlarda ilaç kullanımı hastayı daha da kötüleştirebilir.
YAŞLILARDA İLAÇ KULLANIMINDA ÖZEL SORUNLAR
Yaşlı hastalarda ilaç tedavisi sırasında karşılaşılan en önemli sorunlar şöyle özetlenebilir:
*Yaşlılarda hastalık sayısının artması, gençlere oranla hemen her zaman çok daha fazla miktarda ilaç tüketilmesine neden olur. Böylece ilaçların, istenmeyen yan etkileri de artar.
*Yaşla birlikte ilaçların alınmasında reçetede yazılanlara uyma yeteneği de azalmakta ve ilacı alırken hatalar yapılmaktadır. Bu durum, hekimin tam anlaşılmamasından ve genellikle çok sayıda ilaç kullanılmasının sebep olduğu şaşkınlıktan ortaya çıkar. Bellek kaybı, görmenin azalması ve el becerilerinde azalma başlıca olumsuz etkenlerdir. İlaçların ambalajları genellikle kullanımı güçleştiren boyutlardadır; açıklayıcı bilgileri içeren prospektüslerin tam anlaşılamaması ve zor okunması, ilaçların doğru kullanımını daha da güçleştirir.
*Yaşlı hastalar üretim tarihi eski ilaçları, yakınlarının veya başkalarının önerdiği ilaçları ya da hastanın kendi isteğiyle, hekim reçetesi olmadan elde ettiği ilaçları bir arada kullanma eğilimindedir.
*Yaşlılarda genellikle birden fazla hastalığa aynı anda rastlanır. Hangisinin öncelikle tedavi edileceği, hangisinin belirli bir süre tedavi dışında bırakılacağına karar vermek güçtür ve bir öncelik sırası belirlemek gerekir.
*Birden fazla hastalığın bulunduğu durumlarda bile hekim, gereken ilaçları mümkün olduğunca az yazmaya özen göstermeli ve ilaçların kullanımındaki kolaylık göz önünde tutulması gereken en önemli kural olmalıdır.
Son olarak bir hatıramla bitirmek istiyorum: Yıllar önce tanınmış yaşlı bir hocamızı muayene ve tedavi için Nörolog Dr. Ali Akben ile evine gitmiştik. Çok sayıda ilaç kullandığını gördük. Getirilen değişik branştaki her doktor kendine göre ilaçlar vermişlerdi ve kesmeden devam ediliyordu. Hastamız ise kaldıramayacağı aşırı sayıdaki bu ilaçlardan dolayı devamlı halsiz, durgun ve uyuklama halindeydi. Tabi ilaçların gerekmeyenlerini kesince hocamız ayağa kalkmıştı. Bu yüzden yaşlılara ilaç verirken dikkat diyorum.