Bir süre önce değişik ilginç konular yanında eşcinsellikle de ilgili kaliteli bilimsel kitaplar yayınlayan Kaknüs Yayınları'na bir psikologlar derneğinden şu sözleri taşıyan bir mektup geldi:
«Yayınevinizin son zamanlarda yayımladığı ve baskısını devam ettirdiği; Erkek Homoseksüeller için Onarım Terapisi (Joseph Nicolisi), Anne Babalar İçin Gençlerde Homoseksüelliği Önleme Rehberi (Joseph Nicolisi) ve Eşcinsel Hayat Tarzının Sağlık Tehlikeleri (Kolektif) kitaplarına ilişkin; psikoloji alanındaki bir meslek örgütü olarak, mesleki sorumluluğumuz ve yayımladığınız kitaplara dair endişelerimiz çerçevesinde, sizinle iletişime geçme ihtiyacı hissettik.»
«Günümüz psikoloji literatüründe ve ruh sağlığı camiasında; eşcinselliğin bir hastalık/patoloji olmadığı ve tedavi edilecek bir durum olmadığı, kişinin doğumu itibariyle sahip olduğu bir yönelim olduğu bilinmekte ve kabul görmektedir… Kısacası insanlarda görülen cinsel çeşitliliğin tümü doğaldır.»
Yazının devamında, yayıncılık etiği doğrultusunda kitapların şu an dağıtımda olan versiyonlarının geri çekilmesini ve dağıtımın devam etmemesi bir meslek örgütü olarak talep edilmiş.
Kaknüs Yayınları Yönetimi ise özet olarak değindiğimiz bu tehditkâr e-postaya bilimsel ve kaynak belirtilen ifadelerden sonra şöyle karşılık verdi (kısaltılmıştır):
"Yukarıdaki alıntılarda açıkça görüleceği üzere, "akışkan" olduğu konusunda, bilim insanlarının saygın araştırmaları ve makaleleri bulunan "cinsel yönelim" hakkında; "değişime açık" bireylere, zengin bir kaynakçaya sahip bilgilendirici metinler sunmanın neresi "yanlış," "etik dışı," yahut "bilim dışı" anlayabilmiş değiliz. Uzun yıllar yayın camiasında faaliyet gösteren, 25 farklı kategoride ve çok sayıda dilde 800'ü aşkın kitap yayınlamış, Yazarlar Birliği'nin "Yılın Yayıncısı" ödülüne layık görülmüş yayınevimiz adına asıl endişe verici olanın; sağlam bir kaynakçaya sahip "kitapları karalama ve yasaklama teşebbüsünün" olduğunu belirtmek isterim.
APA El Kitabı'nda Kleinplatz ve Diamond, "Klinisyenler için, herhangi bir hemcins arzusu veya davranışı deneyiminin gizli eşcinsellik belirtisi olduğunu varsaymamaları ve bunun yerine bireylerin, hemcins cinselliğinin kendi hayatlarında ve kimliklerindeki rolünü, kendileri için belirlemelerine müsaade etmelerinin, kritik düzeyde önemli olduğu" konusunda ısrarcıdır. (s.257)
Bockting'in APA El Kitabı'nda vurguladığı üzere, "Cinsel kimliğin zamanından önce etiketlenmesi engellenmelidir. Erken dönem sosyal geçişe (yani doğuştan erkek olarak tayin edilmiş bir çocuğun okula kız olarak yazdırılması durumunda olduğu gibi cinsiyet rolünün değişmesine), (trans) gender kimlik gelişiminin bu aşamasının engellenmemesi için, temkinli yaklaşılmalıdır..…"
Psikoloji biliminin çatısı altına sığınarak statükoyu destekleyen ve toplumdaki yanlış yargıları pekiştirerek körükleyen anlayışın; bilimsel yayınları ve bilgilenme hakkını engelleyip her türlü değişimi ve değişim terapisini bastırmaya çalışarak LGBT+'ların zarar görmesine neden oluşunu endişeyle izlemekteyiz.
Cinsel yönelim konusunda sorgulamalar yaşayan genç bir danışanı, psikoloji bilimi alanında otorite kabul edilen kurumların açık görüşlülükle tartıştığı "akışkanlık" ve "değişime açıklık" konularından haberdar etmemek, hatta danışanın değişmeyi düşünmesini engellemek, bir ruh sağlığı çalışanı için görevini kötüye kullanmak (malpractice) değil de nedir?
"...Hem cinsel kimlik hem de cinsel yönelim değişebilir, her ikisinde de psikopatoloji bir gelişimsel faktör olabilir ve bu nedenle akla uygun bir şekilde herkesin değil ama bazı bireylerin, terapi yoluyla cinsel yöneliminde veya cinsel kimliğinde önemli ve anlamlı düzeyde değişim yapabileceğini çıkarabiliriz.
"Cinsel varyasyon değişimine açık terapi ne zorunlu olmalı ne de yasaklanmalıdır. Heteroseksüel yönde değişim meydana gelse de gelmese de bir bireyin cinsel varyasyonundan veya terapinin neticesinden dolayı aile üyeleri veya diğerleri tarafından utandırılmasına genel olarak engel olunmalıdır.
Profesyonel psikoterapi yardımıyla cinsel varyasyonlarını değiştiren bazı kişiler, kültürleri veya aileleri tarafından onlara terapi yoluyla değişmeye çalışmamaları gerektiğinin, bunu yapamayacaklarının söylenmesinden üzüntü duymuşlardır. Bazıları iffetli bir yaşamı veya heteroseksüalite yönünde değişimi destekleyen ideolojik referans grupları içerisinde yaşamayı seçmişlerdir.
Cinsel varyasyonları olan bireylerin yukarıdaki bilgileri bilime ve bu gibi meselelere hitap eden terapileri arama/alma hakkı olmalıdır." (Psikolog Dr. Laura Haynes'in orijinal dildeki makalesini ve bibliyografyasını aşağıda bulabilirsiniz.)
E-postanızı, dünya genelinde kişileri cinsel yönelim tereddütleri konusunda siyasi olduğu apaçık katı bir tekelciliğe mahkûm etmek isteyen "statükocu LGBT'izm ideolojisi"nin bir yansıması olarak değerlendirdiğimizi ve bu alanda örneklik teşkil edip gerekli önlemlerin alınmasını sağlaması için yetkili makamlara ileteceğimizi belirtmek isteriz."
***
Diyeceğimiz şu, elbette bir insan eşcinsel olabilir ancak yardım isteyenlere, durumundan hoşnut olmayanlara rehberlik edeceklerin de önünü kesmeye çalışırsa bu ideolojik ve saplantılı bir dayatmadır. Bu ayrımın farkında olmak, herkes için gereklidir.
Prof. Dr. Sefa Saygılı