Tam 10 milyon kişiyi öldürttüğü tahmin edilmektedir. Bunlar arasında muhalifleri yanında kendisiyle tartışan karısı da vardır.
UKRAYNA'DA BULUNAN TOPLU MEZAR
Dünyanın gelmiş geçmiş en kanlı ideolojisi olarak bilinen Komünizm tarafından kıyılan milyonlarca can, yüz yıl sonra bile bulunan toplu mezarlarda açığa çıkmaya devam ediyor.
Sovyetler Birliği kanlı diktatörü Komünist Parti genel sekreteri ve başbakan Jozef Stalin'in 1930'lardaki Büyük Tasfiye kampanyasının kurbanlarının yeni toplu mezarları Ukrayna'da ortaya çıktı. Ukrayna Ulusal Hafıza Enstitüsü yaptığı açıklamada, Karadeniz liman kenti Odesa'da Tatarka adlı bir katliam mezar sitesinin alanında 29 toplu mezar bulunduğunu bildirdi. Mezarlar, Odesa'da tarihçi Oleksandır Babiç'in Rumen arşivlerinde 1930'larda Odesa'da toplu infazlar ve definlerle ilgili belgeleri keşfetmesinden sonra tespit edilebildi. Toplu mezarlara gömülen kadın ve erkeklerin kesin sayısının belirlenmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Ancak tarihçiler, toplu katliam mezarları alanının Ukrayna'da bulunan türünün en büyüklerinden biri olabileceğini şimdiden söylüyorlar.
Yazımızda Stalin'den söz etmek istiyorum.
ÇOCUKLUĞU VE GENÇLİĞİ
Rus diktatör ve devlet adamıdır. 1879 yılında Kafkaslar-Gürcistan'da Gori'de doğdu. Aslen Gürcü'dür.
Stalin'in gençliği fakirlik içinde geçti. Ayyaş ve sürekli oğlunu döven bir kundura tamircisi olan babası, Stalin 11 yaşındayken öldü. Stalin önce Gori'de kilise okuluna, sonra Tiflis'te bir ilahiyat okuluna gitti; 1899'da yıkıcı fikirler yaydığı için okuldan atıldı. Marksist yeraltı hareketine katıldı. 1903'te partide bir bölünme olduğunda Bolşevik kanatta kaldı. 1917'ye uzanan yıllarda aktif bir parti üyesiydi ve altı defadan fazla tutuklanmıştı. Kısa süre içeride kalıyor, bazen cezaevinden kaçıyordu. İkili oynayan ajan olduğu da ileri sürüldü.
1917 Komünist ihtilalinde pek rol oynamadıysa da 1922'de Komünist Parti Genel Sekreteri oldu. Bu makam kendisine partinin yönetiminde büyük müessiriyet sağlamış ve Lenin'in ölümünden sonraki iktidar mücadelesinden başarıyla çıkmasındaki en büyük faktör olmuştur.
Lenin, halefi olarak Troçki'yi görmek istiyordu. Lenin, politik vasiyetinde Stalin'in çok acımasız olduğunu ve Genel Sekreterlik makamından alınması gerektiğini belirtmişti. Ancak 1924'te Lenin'in ölümünden sonra Stalin, Lenin'in vasiyetini gizlemeyi başardı. Önce sağ, sonra sol kanattaki muhaliflerini yendi. 1930'lı yılların başlarında Sovyetler Birliği'nin tek diktatörüydü artık.
Stalin 1934'te bir dizi politik temizleme harekâtına girişti. Bu harekâtın başlamasının sözde sebebi, danışmanlarından ve Komünist Parti'nin üst düzey yetkililerinden, yakın adamı Kirov'un bir suikast sonucu öldürülmesiydi. Ancak hem Kirov'dan kurtulmak hem de daha sonraki temizliği başlatmak için Kirov'un öldürülmesini bizzat Stalin'in emrettiği sanılmaktadır.
Bundan sonraki birkaç yıl içinde 1917 İhtilali'nde Komünist Parti liderleri olan ve Lenin yönetiminde bulunan pek çok kişi Stalin tarafından ihanetle suçlanarak idam edildi. Daha sonra temizlik harekâtının başında bulunan Yagoda da yargılandı, ihanet ettiğini itirafa zorlandı ve idam edildi.
Stalin, 1935'te temizlik harekâtını Komünist Parti ve Sovyet Silahlı Kuvvetleri içine uzattı. Meselâ, 1934 Parti Kongresi'nde seçilen Merkez Komitesi'nin üyelerinin üçte ikisi ihanetle suçlanarak öldürüldü.
Stalin'in gizli polisi acımasızca kullanması, keyfi tutuklamalar ve idamlar uygulaması, iktidarını en hafifçe eleştirenleri bile hapse attırması veya çalışma kamplarına göndermesi halkı boyun eğmeye zorlamıştı. 1930'lu yılların sonunda modern çağların belki de en totaliter diktatörlüğünü kurmuştu.
Stalin'in ekonomik politikaları arasında, tarımın zorla kollektifleştirilmesi de vardı. Köylülerin çoğu buna karşı çıktılar. Ancak 1930'lu yılların başında Stalin'in emriyle milyonlarca köylü ya öldürüldü veya açlıktan ölmeye terk edildi. Tabi en sonunda izlediği politika hâkim oldu.
Stalin, ihtilalin tehlikeye düşmesinden korkarak 1939 yılında Hitler ile "saldırmazlık" paktını imzaladı. Böylece ani bir geri dönüşle İkinci Dünya Savaşı'nın çıkmasına zemin hazırlamış oldu. Durumdan yararlanan Stalin; Polonya'yı, Finlandiya'yı, Romanya'nın bir kısmını ülkesine kattı. Savaş sonu Almanya yenilince işgal ettiği toprakları bırakmadı.
Savaşın hemen ardından soğuk savaşa başladı. Yayılmacı politika ile Komünist düzeni tüm dünyaya yaymak istiyordu.
Sovyet hükümeti, 1953 Ocak ayında bir grup doktorun yüksek Sovyet yetkililerinin ölümlerini planladıkları gerekçesiyle tutuklandıklarını bildirdi. Stalin'in yeni bir dizi temizlik harekâtını planladığı anlaşılıyordu. Ancak 74 yaşındaki diktatör 5 Mart 1953'te Kremlin'de öldü. Cesedi mumyalanarak Kızıl Meydan'daki mozolede Lenin'in cesedinin yanına yerleştirildi. Sonraki yıllarda Stalin'in ününde büyük bir düşüş oldu; bir zamanlar yönettiği topraklarda bile artık acımasız ve zalim bir despot olarak anılmaktadır.
Stalin'in aile hayatı da berbattır. 1904'te evlendi, karısı 3 yıl sonra veremden öldü. Tek oğulları Jakob, İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların eline geçti. Almanlar kendisini esir değiştirmek suretiyle vermek istedilerse de bu merhametsiz adam teklifi reddetti ve Jakob, bir Alman esir kampında zor şartlar altında öldü.
Stalin 1919'da bir daha evlendi. İkinci karısının 1932'de intihar ettiği söylenmişse de, Stalin'in onu öldürttüğü veya bizzat öldürdüğü kanaati yaygındır. İkinci evliliğinden iki çocuğu oldu. Hava Kuvvetleri'nde subay olan oğlu ayyaştı, 1962'de öldü. Kızı ise 1967'de komünizmden kaçıp Birleşik Devletler'e yerleşti.
Stalin'in en belli başlı karakteristiği acımasızlığıdır. Hiçbir hoşluk veya nezaket, onu yumuşatmaya yetmezdi. Aynı zamanda paranoyak denilecek derecede şüpheciydi. Ancak enerjik, kurnaz ve inanılmaz derecede güçlü bir zekâya da sahipti.
Sovyetler Birliği'nin yaklaşık 25 yıllık diktatörü olarak Stalin'in pek çok insanın hayatında büyük tesiri olmuştur. Bu haliyle Stalin'e tarihin en ileri gelen diktatörü denebilir. Milyonlarca kişiyi öldürtmüş, zorla çalışma kamplarına göndermiş veya açlıktan ölmeye terk etmiştir. Çeşitli temizlik harekâtları sonunda 30 milyon kişinin öldüğü tahmin edilmektedir.
Tarihin en kanlı diktatörü sayılan Stalin öldüğünde ona düşman olundu. Komünist Partinin 20. Kongresi, Stalin devrinde yapılanlara karşı çıktı. Stalin'in adını taşıyan şehirlerin adları değişti, para ve pulların üzerinden resmi kaldırıldı. Lenin'in yanındaki cesedi kaldırılarak Kremlin'e gömüldü.
Bugün Stalin dünyaca nefretle anılmaktadır.
KAYNAKLAR
1- Meydan Larousse Ansiklopedisi. Sabah Y.
2- En Etkin 100. Sabah Kitapları.
3- Ana Brittanica Ansiklopedisi.
4- Komünist rejimler altındaki katliamlar. Vikipedi, özgür ansiklopedi
5- Komünistlerin toplu katliamları (internetten)
Prof. Dr. Sefa Saygılı