Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Nisan 3, 2023
Dilin gelişimi evrim teorisini çürütmektedir

Duygularımızı, düşüncelerimizi, görüşlerimizi ve deneyimlerimizi ifade edebilmemizi sağlayan, ses veya sembollerin kullanıldığı iletişim sistemine dil diyoruz. İnsanın kültürel, toplumsal varlık ve birey olarak oluşumunda dilin önemi çok büyüktür. Uygarlığın ortaya çıkışı ve birikimin paylaşılması ve aktarılması dil kullanımıyla mümkün olur. Dil, aynı zamanda insanın hayvanlardan önemli bir farkıdır ve doğuştan itibaren gelişimi de baş döndürücüdür.

Daha iki aylıkken bebekler anlaşılmaz sesler çıkarmaya başlarlar. Birinci ve ikinci yıllar arasında, anlamsız sesler giderek anlaşılabilir kelimelere ve hecelere doğru gelişir. Bu dönemden sonra, kelime ve kavram söyleme şaşırtıcı bir hızla ilerlemeye başlar.

Dilin doğuştan sahip olunan bir yetenek mi olduğu yoksa sonradan mı kazanıldığına ilişkin eskiden beri bir tartışma vardır.

Dil gelişimi konusunda teori B. F. Skinner tarafından ortaya atılan davranışçı bakış açısıdır. Skinner, çocukların uygun kelime ve dilbilgisi yapılarını, Pavlov'un köpeklerine benzer bir şekilde şartlanma ile yani temel olarak doğru kullanımın ödüllendirilmesi ve yanlış kullanımın cezalandırılması ile öğrendiklerini ileri sürmüştü. Skinner, çocukların sözel sesleri taklit ettiklerinde ve doğru kelimeler oluştuklarında hemen ebeveynlerinden olumlu teşvik aldığını ve onay gördüğünü söyler. Böylece yeni kelimeler ve cümleler öğrenme için motive olmaktadırlar. Bu elbette şempanze eğiticilerinin çalışma yöntemi idi.

Fakat bu görüşün dil gelişimini açıklamakta yetersiz ve yanlış olduğu ortaya çıktı. Küçük çocuklar ödüllendirilmeksizin veya başkalarını taklit etmeksizin pek çok yeni ifadeler oluşturabiliyorlardı.

Noam Chomsky

Günümüz filozoflarından Noam Chomsky, Skinner'in teorisini tahrip etti ve Skinner'in tersine, çocukların özneleri ve nesneleri tanımalarını ve bunları doğru, anlamlı bir düzen içinde sıralamayı öğrenmelerini sağlayan evrensel bir gramerin onların doğuştan zihinlerine yerleştirilmiş olduğunu söyledi. Yani çocuklarda, bütün kültürlerde mevcut olan ve doğuştan gelen, evrensel gramer mevcuttu ve temel olarak biyolojik ve genetik bir program tarafından yönlendiriliyordu. Kısacası dil, genlerimizde kodlanmıştı.

Chomsky, işlemsel şartlandırmanın, dilin üretkenliğini, yaratıcılığını ve yenilikçiliğini açıklamak için yetersiz kaldığını düşünmektedir. Ayrıca edimsel şartlanma teorisi, çocukların varlığından bile haberdar olmadıkları dilbilgisi kurallarını kendiliklerinden kullanmalarını ve içinde geçen bütün sözcükleri bilmiyor olmalarına rağmen cümlenin tümünü anlamalarını açıklayamaz. Chomsky'e göre bu yetenek insanların doğasında vardı. "Dil tıpkı diğer bütün organlar gibi büyür" diyen Chomsky, dili kalıtım yoluyla edinilen bir nitelik olarak kabul eder.

Chomsky, dilin içeriğinin çevresel faktörler tarafından sağlanmasına rağmen, dilbilgisinin biyolojik olarak belirlenmiş ve insanın içinde olan bir olgu olduğunu savunur. Yani dil öğrenme sonucu ortaya çıkmış değil doğuştandır.

Chomsky'nin öğrencisi Steven Pinker'in deyimiyle, " Akıl bir gramer kurallar tasarımı barındırmaktadır. Dil, insan beyninde doğuştan var olan bir donanımdır."

Steven Pinker

Dil niçin doğuştan ve evrenseldir?

  • Dil gelişimi, normal bir kapasitesi olan herkeste gerçekleşir ve insanlar da genellikle bilincinde olmadıkları karmaşık kurallara uyarlar. Gramer zordur ancak kişiler dili kullanmakta nedense zorluk yaşamazlar.
  • Dil kültürler arası, evrensel bir olgudur. 6000'den fazla dil vardır ve ilkelinden en gelişmişine dil kullanmayan tek bir kültür bile yoktur.
  • Dil gelişimi kültürler arasında benzerlik gösterir, bütün çocuklar aynı dil aşamalarından geçerler.
  • Çok sayıda dil birbirinden farklı olsa da, bunların hepsini "eşsiz, ama aynı" olarak tanımlayabiliriz. Diller, farklı kelimelerin ve seslerin kullanılması bakımından eşsizdirler. Ancak bütün diller, ad ve eylem fonksiyonlu kelimeleri ve ayrıca olumsuzluk bildirme, soru sorma ve geçmişten veya bugünden söz etmeye yarayan kelimeleri bulundurma bakımından da aynıdır.
  • Çocuklar dili öğrenirlerken daha önce hiç duymadıkları cümleler üretebiliyordu.
  • Gramerin bazı yönlerinin hiç öğretilmediği veya tartışılmadığı halde kişiler tarafından kendiliğinden biliyor olması da kanıttır. Bu durum gramerin aşikâr ve sezgisel bir bilgi olmasından kaynaklanır.
  • Hiçbir eğitim almayan, anne babasından çok kısıtlı bilgi alan 4 yaşındaki çocuklar nasıl oluyor da sonsuz sayıda cümle kurabiliyor? İşte Chomsky, küçük çocukların bu karmaşık ve zor gramer kurallarını öğrenebilmesinin beynimizde bulunan ve gramerin genel kurallarını öğrenmemizi sağlayan doğuştan gelen bir program sayesinde olduğunu söylemektedir. Hayatımızda kullanacağımız bütün cümlelerin listesi beyinde yoktur. Ancak beynimizde isimleri, fiilleri ve nesneleri sonsuz sayıda anlamlı cümle varyasyonları halinde birleştirmemize yarayan bir program veya zihinsel gramer bulunmaktadır. Ona göre bütün diller ortak bir evrensel grameri paylaşmaktadır ve çocuklar evrensel grameri öğrenmek için zihinsel bir programı miras almışlardır.
  • Chomsky'e göre, çocukların sürekli olarak ebeveynlerinin ve diğer yetişkinlerin dilbilgisi hatalarıyla dolu, eksik cümlelerine maruz kalmalarına rağmen dilbilgisi kurallarını bilmeleri de bunu göstermektedir.
  • Yine sağırların kendi aralarında kullandıkları el hareketlerine dayanan dil, sözlü dillerin temel prensiplerini paylaşmaktadır.
  • Ayrıca insanların ses üreten organlarının, nefes alma aparatlarının, işitme sistemlerinin ve beyinlerinin özel olarak sözlü iletişim için yaratıldığının kanıtlanması da Chomsky'nin argümanını desteklemektedir.
  • Dil gelişiminin evrimle de bir ilgisi yoktur. Chomsky, dilin sadece insanlara özgü ve bilişsel yeteneklerden tamamen bağımsız, müstakil bir akli birim olduğunu savunur.

Çocuklarda dil gelişiminin ve dil fonksiyonumuzun incelenmesi evrim teorisini bir kez daha çürütmektedir.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN