Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Ağustos 7, 2023
Yaşadığı yüzyılın en büyük matematikçisi: Birûnî (973-1051)

Sahip olduğu bilgileri Batı âleminin 8 asır sonra anlayabildiği ve erişebildiği büyük Türk-İslâm bilginidir.

Bugün İran sınırları içinde bulunan Harezm'de doğdu. Birûnî eserlerinde, babasını hatırlamadığını, annesinin odun satarak geçimlerini sağladığını anlatır. Daha çocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti. Tahsil çağına girdiğinde Harzemşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine özen gösterildi. Bu aileden bilhassa Mensur, Birûnî'nin en iyi bir eğitim alması için her imkânı sağladı.

Hükümdar Ebü'l-Abbas sarayında Birûnî'ye bir daire tahsis edip müşavir ve vezir olarak görevlendirdi. Bu durum, hükümdarların ilme duydukları derin saygının göstergesi, bilginimizin de devlet başkanları yanındaki yüksek itibarının belgesiydi.

Gazneli Mahmud, Hindistan'ı alınca hocalarıyla Birûnî'yi de oraya götürdü. Zira onun yanında da itibarı çok yüksekti. "Birûnî, sarayımızın en değerli hazinesidir." derdi. Bu yüzden tedbirli hünkâr, liyakatini bildiği Birûnî'yi Hazine Genel Müdürlüğü'ne tayin etti. O da orada Hint dil ve kültürünü bütünüyle inceledi. Üstün dehasıyla kısa sürede Hintli bilginler üzerinde şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı. Kendisine sağlanan ortamda, siyasî ve ilmi araştırmalarına devam etti.

Şahsiyeti

Birûnî, elinden kalem düşmeyen, gözü kitaptan ayrılmayan, iman dolu kalbî tefekkürü maharetle yapan benzeri her asırda görülmeyen bilginler bilgini bir dâhiydi. Arapça, Farsça, Hintçe İbranice, Rumca, Süryanice, Yunanca ve Çince gibi daha birçok lisan biliyordu. Matematik, astronomi, geometri, fizik, kimya, tıp, eczacılık, tarih, coğrafya, filoloji, etnoloji, jeoloji, dinler ve mezhepler tarihi gibi 30 kadar ilim dalında çalışmalar yaptı, eserler verdi.

Birûni, astroloji üzerine yaptığı en iyi çalışmayı Gazneli Mahmut'un oğlu Mesut'a sundu. Sultan Mesut da bunun üzerine kendisine bir fil yükü gümüşü hediye edince "Bu armağan beni baştan çıkarır, bilimden uzaklaştırır." diyerek bu hediyeyi geri çevirdi.

Aslında Birûni eczacılıkta uygulamalı eğitime, kitaplardan çok daha fazla önem vermiştir. Birûni, elle tutarak ve gözlemleyerek veri toplamanın insana, kitap okumaktan çok daha fazla yarar sağladığına inanmış ve bunu uygulamıştır. Gerçek bir bilim anlayışına sahip olan Birûni, ırk kavramına da önem vermezdi. Başka bir halkın ileri kültüründen derin bir saygıyla söz ederdi. Aynı şekilde dinler ve düşünceler konusundaki anlatımı sırasında o dinler hakkında itiraz veya eleştiride bulunmadığı gibi, o dindeki deyimleri aynen kullanmasıyla da dikkat çekmektedir. Sanskrit dilinden Arapçaya çevirdiği Potenceli adlı kitabının önsözünde "İnsanların düşünceleri türlü türlüdür, dünyadaki gelişmişlik ve esenlik de bu farklılığa dayanır." şeklinde yazmıştır.

Onun tabiat ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah'ın kevnî ayetlerini anlamak, kâinatın harika yapı ve mükemmel düzeninden Allah'a ulaşmak, O'nu yüceltmek gayesine yönelikti. Eserlerinde çok defa Kur'an ayetlerine başvurur, onların çeşitli ilimler açısından yorumlanmasını amaçlardı. Kur'an'ın belagat ve icazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirirdi.

Bilimsel kaynaklara dayanma, deney ve tecrübeyle ispat etme şartını ilk defa o ileri sürdü. İbn-i Sina'yla yaptığı karşılıklı yazışmalarındaki bilimsel metot ve yorumları, günümüzde yazılmış gibi tazeliğini halen korumaktadır.

Ayın, Güneş'in ve Dünya'nın hareketleri, Güneş tutulması anında oluşan hadiseler üzerine verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarda, çağdaş tespitlere uygun neticeler elde etti. Bu çalışmalarıyla yer ölçümü ilminin temellerini sekiz asır önce attı. Israrlı gayretleri sonunda yerin çapını ölçmeyi başardı. Dünya'nın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa'da buna Birûnî Kuralı denmektedir.

İbadet hususunda çok dikkatli davranan Birûnî taharet (temizlik) şartını her fırsatta methetti, içki ve kumarın, zaten kısa olan ömrün kıymeti hakkında Allahü Teâlâ'nın Kur'an-ı Kerim'de bildirdiklerini idrakten aciz insanların işi olduğunu belirtti.

Birûnî, hastalıkları tedavi konusunda da değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un rahatsızlığını tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir.

Daha o çağda Ümit Burnu'nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa hakkında geniş bilgiler vermişti. Kristof Kolomb'dan beş asır önce Amerika kıtasından, Japonya'nın varlığından ilk defa söz eden odur. Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu, yerçekiminin varlığını Newton'dan asırlarca önce ortaya koydu.

Birûnî felsefeyle de ilgilendi. Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı. Meseleleri doğrudan Allah'a dayandırdı. Tabiat olaylarından söz ederken onlardaki hikmetin sahibini gösterdi. Eşyaya ve cisimlere takılıp şaşırmadı.

Birûnî cebir, geometri ve coğrafya konularında bile o konuyla ilgili bir ayet zikretmiş, ayette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, bilimle dini birleştirmiş, fen ilimleriyle ilahî bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilmi öğrenmekten kastın hakkı ve hakikati bulmak olduğunu dile getirmiş ve şöyle demiştir:

"Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah'a tövbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Batıl şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!"

180 kadar eser kaleme alan Birûnî 78 yaşında Gazne'de vefat etti.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

KAYNAKLAR

(1) Birûnî. İbrahim Koç. Eğitim Bilim Ocak 2000.

(2) Rehber Ansiklopedisi. Cilt 3. Birûnî maddesi. Türkiye Gazetesi Yayını.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN