Arama

Prof. Uğur Derman
Ağustos 28, 2020
Şair ve Hattat Bir Şehzâde: Sultan Korkut
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Hat san'atının büyük isimleri-75

Osmanlı hânedânından olanlar arasında sanata kābiliyeti bulunan birçok şâhsiyet yetişmiştir. Şiirle, mûsıkîyle ve hat sanatıyla meşgûl olan, hattâ bu üçüne birlikte ilgi duyan pâdişâhların sayısı hiç de az değildir. Tabiî bu konularda yetişmek, önce istîdadlı olmağa, sonra da şehzâdelik döneminden başlayarak ciddî eğitim almağa bağlıdır. Yazdığı bir mushafın serlevhası görülen Şehzâde Korkut Çelebi de –aşağıdaki hayat hikâyesinde okuyacağınız gibi– ilim, kültür ve sanat sâhalarında söz sâhibi bir hânedan âzasıdır.

Tam künyesiyle Sultan Ebu'l-hayr Mehmed Korkut 1467'de Amasya'da doğdu, Şehzâde Bâyezid'in oğlu ve sekiz kardeşin ikincisidir. Çoğu kaynaklarda adı Korkud olarak geçiyorsa da, kendisinin burada tanıtılan mushaftaki imzâsı "Korkut" imlâsiyledir. Fatih Sultan Mehmed'in en çok sevdiği torunu olarak, büyükbabasının nezâretinde ve onun sarayında kuvvetli bir tahsil görmüştür. Babasının 1481 de pâdişâh oluşuyla, 1484 den 1512 yılına kadar -fâsılalı olarak- Manisa, Antalya ve (tekrar) Manisa valiliklerinde bulunmuştur.

Sultan II. Bâyezid'ın son zamanlarında Osmanlı tahtına geçmek isteyen Şehzâde Korkut, kardeşi Sultan I. Selim (Yavuz) pâdişâh olunca (1512), ona karşı gelmeyeceğine dâir söz verdi ve Manisa'ya tekrar vali olarak geldi. Bir müddet sonra onun tahta geçme ve etrafına kuvvet toplama teşebbüslerini fark eden Sultan I. Selim, devletin parçalanmasını önlemek için, gerçekten sevdiği bu ağabeyini feda etmeğe mecbur oldu. Şehzâde Korkut 13 Mart 1513 de Bursa yakınlarındaki Eğrigöz mevkıinde ele geçirilip boğduruldu ve ceddi Sultan I. Orhan Gâzi'nin (ö.1362) Bursa'daki türbesine defnedildi. Dînî ilimlerde 6 eser kaleme alacak kadar söz sâhibi, Harîmî mahlasıyla yazdığı şiirleri bir dîvan oluşturan, bestelediği saz eserleri bulunan ve "gıdâ-yı ruh" isimli bir sazın mûcidi olan Sultan Korkut müstesnâ bir Osmanlı şehzâdesidir, denizciliğin gelişmesine de gayret göstermiştir. Şâirliğine örnek olarak şu nükteli beytini kaydedelim:

Tûtiyâ-yı hâk-i pâkinden eden kat'-ı nazar

Îki gözümse, gerekmez; çıksın, ey nûr-ı basar!

(Ey gözümün nûru, ayağını bastığın toprakla yapılan sürmeden bakışlarını kaçıran benim iki gözümse, çıksın; bana gerekmez!)

Şeyh Hamdullah'ın (Hat San'atının Büyük İsimleri-1) öğrencisi olarak Amasya'da hat tahsîl ettiği bilinen Şehzâde Korkut'un, başka bir hat sanatı nümûnesi zamanımıza kadar gelmemiştir. Hâlen Sakıp Sabancı Müzesi-279'da saklanan, 13 satır üzerinden tertipli sahife nizâmına göre 350 varak tutan bu Kur'ân-ı Kerîm'in, (mushafın) nesih hattı elbette amatör seviyesindedir; ancak hattatlığı meslek edinseydi ve ömrü uzun olsaydı, Şeyh Hamdullah vâdisinin unutulmaz isimlerinden biri sayılacağı da muhakkakdı. Yazılış tarihi belirlenemeyen bu mushaf, Osmanlı tezhip sanatının XV. asrın sonlarından kalan hoş bir nümûnesidir.


Resim 1: Şehzâde Korkut mushafının serlevhası.


Resim 2: Aynı mushafdan iki ara sahife.


Resim 3: Aynı mushafın ferağ kaydı.

Prof. Uğur Derman

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN