Hat san'atının büyük isimleri - 81
Aslen Tosyalı olan Osman Efendi'nin babasının adı da Osman'dır. Hat san'atını Çengelköy semtinde oturan Hacızâde Karamānî Mustafa (ö.1787'den sonra) isimli bir hattatdan öğrenmişdir, Dîvân-ı Hümâyûn hulefâsından olan bu zât da şeceresi îtibâriyle beş nesil ötesinde Hâfız Osman'a (bkz. Hat San'atının Büyük İsimleri-7) bağlanmakdadır.
Seyyid Osman Efendi, İbrahim Afif (ö.1767) adındaki hattatın dâmâdı olduğu için imzâlarında "dâmâd-ı İbrahim Afif" künyesini kullanır. Hâlbuki, san'atındaki mertebesi kayınpederinden daha yükseklerdedir. 23 Safer 1220 (23 Mayıs 1805)'de vefat etdiğinde, Karacaahmed'de medfûn Şeyh Hamdullah'ın civarına gömülmüşdür. Çok iri cüssesi olduğu rivâyet edilen bu usta hattat, bâzı davranışlarından dolayı "Deli Osman" nâmıyla da anılır. Bir imzâsında "hulefâ-yı mektûbî-i sadr-ı âlî" (sadrâzamın yazışma kâtiblerinden) kaydı görülmüşdür.
Osman Efendi'nin Seyyid Mustafa bin Şeyh Tevfik (ö.1813) isimli, kendisinden aşağı kalmayan bir talebesi Edirne'ye giderek orada yeni hattatlar yetiştirmiştir.
Burada tanıtılan mushafı Türk ve İslam Eserleri Müzesi-481'de muhâfaza edilmektedir. Seyyid Osman, nesih hattını -san'at değerine halel getirmeden- ince olarak yazmakta mâhir üstadlar arasında ilk hatırlanacaklardan biridir. Yazı sâhasında 9,3 cm.'lik bir yüksekliğe 15 satırı bu ustalıkla sığdırmak her baba yiğidin kârı değildir.
Kendisi ferağ kaydında, akıcı rıkā'sıyla hicrî 1212 (1797) tarihli bu Mushaf'ını dostu Hacı Mîr Ahmed için yazdığını beyân ediyor. Eserin bezenmesi de hattına lâyık bir mertebededir. Serlevhada bulut, rûmî ve hatâyî motifleriyle hazırlanan enli dış pervaz ve canlı renklerle işlenmiş kenarsuları görülmekte; pembe – mavi bulutlar da öne çıkmaktadır. Mushaf boyunca zengin cedveller, renkli duraklar, zer-enderzer hâtime ile bu güzellikler manzûmesi sona ermektedir.
Resim 1: Seyyid Osman Efendi mushafının serlevhası.
Resim 2: Aynı mushafdan iki ara sahife.
Resim 3: Aynı mushafın ferağ kaydı.