Trump çok konuşup az şey yapıyor. Bu durum dış politika yönetimi için daha da geçerli.
Doğu Guta'ya yapılan kimyasal silah saldırısı sonrası Rusya ve Esed rejimini hedef alan ağır ifadeler kullandı. Twitter'dan yaptığı açıklamalarla Esed'e 'kendi insanını gazla öldüren hayvan' dedi, Rusya'yı bu hayvanı korumakla, Obama'yı da çizdiği kırmızı çizgileri aşmasına rağmen harekete geçmediği için suçladı. Hatta Rusya'yı yeni ve akıllı füzelerle tehdit etti. Bu açıklamalar üzerine kamuoyu ABD'nin saldırılarını konuşmaya başladı. Esed rejiminin hedef alacak saldırıların büyüklüğü ve mahiyetine ilişkin tartışmalar yapılırken yine twitterdan herkesi ters köşeye yatırdı. Suriye'yi ne zaman ve nasıl vuracaklarına dair herhangi bir ifade kullanmadığını söyledi.
Şimdi herkesin kafası karışık. Başa döndük. Vuracak mı, vurmayacak mı diye tartışmaya devam edeceğiz.
Fakat bence soruyu değiştirmemiz gerekiyor. Sorulması gereken soru şudur:
Trump Suriye'yi vurursa nasıl olur, bu hamle nasıl bir sonuç üretir?
Cevabını baştan vereyim. ABD'nin Suriye nezdinde siyasal bir hedefi yok.
Siyasal bir hedefe odaklanmayan bir saldırı da ne kadar kapsamlı olursa olsun, önemli bir sonuç doğurmaz.
1991'de ABD Saddam'ı Kuveyt'ten çıkarmak için harekete geçti ve bunu yaptı. Bu tarihten itibaren Ortadoğu'da rakipsiz bir konuma da geldi ama bu ayrı bir mesele.
2003'de bu sefer Saddam rejimini devirmek için Irak'ı işgal etti ve bu hedefe yine ulaştı. Sonuçları ağır oldu. Özellikle bölge ahalisi için ağır maliyetler üretti ama bu da ayrı bir konu.
ABD, Suriye krizinin başında Esed rejimini sorunsallaştıran bir söylem tutturmasına rağmen bu doğrultuda hareket etmedi. Obama yönetiminin en büyük adımı olan kimyasal silahtan arındırılması da İsrail'in güvenliği için atılan bir adımdı.
Görünen o ki Trump yönetiminin hala Esed rejimini devirmeye yönelik bir ajandası ve hedefinden söz etmemiz mümkün değil. Dolayısıyla bu amacı gütmeden yapacağı her füze ya da hava saldırısı siyasal bir sonuç üretmez.
Geçen yıl bu zamanlarda da yine kimyasal bir saldırı üzerine elli dokuz tomhawk füzesi fırlatmıştı. Bu saldırının sahada herhangi bir değişim yarattığını görmedik. O tarihlerde bir toplantı için ABD'de idim. Saldırının arkası gelmeyince CNN başta olmak üzere merkez medya bu konuyu kapattı ve Trump'ın kendisini tartışmaya devam etti.
...
Askeri bir saldırı mutlaka bir hedef gözetilerek yapılır. Caydırma, yıpratma, rejim değişimi v.s.. Suriye söz konusu olduğunda Esed'i iktidardan indirecek bir hamle olmadığı sürece her türlü saldırı iç savaşı uzatmaktan başka bir sonuç üretmez.
Trump'ın twitterdan yaptığı son açıklama ABD'nin Suriye'deki başı boşluğuna işaret ediyor. İster Pentagon'u ikna edemediği için isterse kendisi numara yapmış olsun, sonuç değişmiyor.
Daha da kötüsü ABD, Rusya ve Esed rejimi üzerindeki caydırıcı gücünü de kaybetmekle yüzyüze geldi. Kapsamlı bir saldırı ile Esed rejimini hedef almadıkça bu caydırıcılığını tekrar kazanamayacak. Böylesine bir adımı ABD'ye attıracak iki şey vardır: Ya İran'a karşı bir stratejiyi devreye sokacak ya da İsrail'in güvenliği tehlikeye girecek.