Bir dava adamının özelliklerini sıralarken ifade edeceğimiz çok hususun yanında her şeyden evvel onun bütün yönleri ile dürüst olması gerekmektedir. İşinde, davasında, mesleğinde timsal sayılabilecek kadar dürüstlük örneklikleri sergilemesi kaçınılmazdır. Gerçekten bir davaya inanan ile dünya menfaatleri için Müslümanların arasına girip sefahat yayan müfsid ve çıkarcı kimselere dikkat etmek önemli bir ilkedir. "Aramızdaki sefihlerden dolayı bizi helak eder misin ya Rabbi" demek zorunda kalmaktan kendimizi sakındırmalıyız. Sefih ve helal-haram gözetmeyenlerin dava adamları arasına girip onları da bozmaları en çok korkulan hususlardandır. Gerçi davasına sadık mü'min kimseleri hiç kimsenin ifsad edeceğini de asla kabul etmiyoruz. Ama sepetteki çürük yumurtalar diğerlerini de etkileyeceği muhakkaktır. İşte bunun için de dava adamı sahip olduğu ve üstlendiği dava misyonunu basit görmemeli ve ciddiyetle ona sahip çıkarak İslam'ın emrettiği ilkeleri yaşatmalıdır.
Dava adamı davasını sürdürmek, onu başarıya taşımak ve insanlığa hizmet etmesi için bu davayı yaymak, güçlü bir iradeyi gerektirir. Dava adamı iradesine her zaman hakim olup davaya zarar verecek hiçbir kötü davranışa ve dışarıdan gelebilecek saldırılara müsaade etmez. İşte bunları gerçekleştirirken de karşısına çıkabilecek her türlü sıkıntılara karşı mütehammil olmalıdır. Sıkıntıları ve zorlukları göğüslemek dava adamının görevi ve özelliklerindendir. Davasını sürdürürken karşısına çıkacak engellerden dolayı üzülüp fütur etmemeli, azimle yoluna devam etmelidir.
Davanın ilahi vahye dayalı olması ve ulvi bir dava özelliğini taşımasından dolayı da buna hayatında paralellikler arz edecek bir vakar ve ciddiyet içinde olmalıdır. İslam davası ciddiyetsiz davranışlara mütehammil değildir. Bu dava vakar ve kararlı şahsiyetlerin omuzlayacağı bir davadır. "Dava adamı yürüdüğü yolda kararlı ve istikrarlı olmalıdır" derken bu davaya olan bağlılığı ile ilgili olarak hiçbir konuda geri adım atmamalıdır. Verdiği söz ve kararların arkasında durmalıdır.
Dava adamı aziz olmalı kendisinin ve davasının izzetini hiçbir şeye feda etmemelidir. Her konuda afif ve aziz olmalı kimseye karşı eğilip bükülmemeli, İslam'ın geleceği için hiç kimsenin arzu ve isteklerini öne çıkarıp davayı ve akideyi zedeleyecek hiçbir davranışa girmemelidir.
Dava adamının en önemli özelliklerinden birisi de kendisine, dostlarına ve davaya karşı ahde vefadan taviz vermemesidir. Vefa Müslümanın önemli özelliklerinden birisi olarak asla elden bırakılmamalı. Müslüman dava adamı her ne olursa olsun verdiği sözü mutlak surette yerine getirmeli, ahid ve söz vermek Müslüman için sıradan bir olay olmayıp davayı ayakta tutacak önemli unsurlardan birisidir.
Davasına vereceği mesai konusunda geri durmamalı, hizmet etmeyi sevmeli, benimsemeli ve bundan zevk almalıdır. Dava adamı yaptığı her şeyi en mükemmel şekilde eksiksiz yapmaya çalışır. Bunu da önemli bir ilke ve görev kabul eder. Dava adamı bir mü'min olarak cömert olmalı zira iman ile cimrilik bir arada olmaz. Kendisine, aile fertlerine, dost ve dava arkadaşlarına karşı alabildiğince, israf ve riyaya girmeden cömert olmalıdır. Dava adamı yardım severdir, yardım etmeyi, başkalarına yardım için çırpınması her konuda yakın ve uzakta bulunan Müslüman kardeşlerinin yardımı için gayret etmesi onun için bir görev olmalıdır. Alan el değil, veren el olmalıdır. Ümmetin mazlumlarının yanında olması ve onlara her türlü alan ve konuda yardımcı olması gerekir.
Dava adamı mü'min ve Müslüman kardeşlerine ve herkese karşı daima sevgi beslemeli, kardeşlerini kendisine tercih etmeli ve kendisinin ihtiyacı olsa bile onların ihtiyaçlarını öncelemelidir. Zira isâr dava adamının en önemli vasfıdır. Dava sahibi kişi kardeşlerine her zaman güvenmeli ve onların da kendisine güvenmelerini sağlamalıdır. Karşıdakilere güven vermek son derece önemli bir davranış biçimi olarak bunun asla ihmal edilmemesi gerekmektedir.
Dava adamı yaptığı her iş konusunda tek başına karar vermeden yakın arkadaşlarına danışarak istişarede bulunmalıdır. Bir sorun ile karşılaşırsa ani karar vermemelidir. Konunun önemine göre farklı kişi ve uzmanlara danışarak ve çözüm üreterek sorunları çözmeye çalışmalıdır. İhtilaf ve sıkıntı anlarında ilgililerle diyaloga girmeli ve sorunları kardeşler arasında büyütmekten kaçınmalıdır. Dava adamı sorunlar kendisine geldiğinde ve hakem rolü söz konusu olduğunda da kesinlikle adil davranmalıdır.
Dava adamı emri altındakilere karşı şefkat ve merhametle yaklaşmalı, hatalarını affetmeli ve onlara nasihat edici ve yol gösterici olmalıdır. Dava adamı her ne olursa olsun, Allah'a itaatten uzaklaşmamalı, Allah'a itaat ederek Allah'la arasını düzgün tutmalı ve ıslah etmelidir.
Konunun öneminden dolayı gelecek yazıda da devam edeceğiz. Saygılarımla