Arama

Prof. Dr. Ahmet Ağırakça
Eylül 9, 2024
İsmail Heniyye kimdir, neden şehid edildi?

İsmail Heniyye 29 Ocak 1963 tarihinde, Gazze Şeridi'ndeki el-Şati mülteci kampında doğdu. Burası Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin finansman desteği sağladığı Filistin Mülteci kampı idi. Buraya hicret edip gelen ailesiyle birlikte yerleştiği sırada İsmail Heniyye henüz 4 yaşında idi. Dünyaya geldiğinde Filistin'in bir kısmı olan Gazze o tarihlerde henüz Mısır idaresi altındaydı. İsmail Heniyye, 1967'den itibaren devam eden ve yıllar boyunca süregelen Siyonist işgale karşı mücadelesini sürdürdü. 1987 yılında bu zalim işgal kuvvetlerine karşı tabandan gelen güçlü İslamî bağımsız bir hareket olan el-İntifa döneminde, 25 yaşında artık siyasi bir aktivist olarak Siyonist işgal karşıtı eylemlerden bir gün dahi hiç ayrı kalmadı. Hamas'ın giriştiği bütün eylemlere katıldı. Bu tarihlerde de kısa sürelerle birkaç kez tutuklandı. Zira Gazze, bu yıllarda acımasız işgal altında büyük zulümler yaşamaktaydı.

1967 yılı Haziran ayında İngiliz hava kuvvetlerinin büyük desteğini alan Siyonist devletin Filistin topraklarına saldırmasının ardından çıkan savaş sırasında bu aile, büyük hadis alimi İbn Hacer el-Askalanî'nin doğduğu şehir Askalen'de yaşamaktaydı. Aynı zamanda burası İslami Direniş Hareketi HAMAS'ın kurucu lideri Şehid Ahmed Yasin'in de doğduğu şehir idi. Askalen'den göç etmek zorunda bırakılan ailenin bir çocuğu olarak ilk ve orta öğrenimini el-Şati mülteci kampında tamamladı. Bu okullar, 7 Ekim el-Aksa Tufanı hareketinden sonra birkaç kez bombalanan ve Batılı ülkelerin yardımları kestiği Filistin'deki Birleşmiş Milletler okullarıydı. İlk ve orta eğitim hayatını tamamlamasının ardından üniversite hayatına yine yakın zamanda İsrail bombardımanında yerle bir edilen Gazze İslam Üniversitesi'nde devam etti. İsmail Heniyye'nin hayatının en anlamlı yönlerinden birisi, belki de kendisini Gazze ile özdeşleştiren bir kimliğe sahip olmasıydı.

Lise yıllarında Müslüman Kardeşler Hareketi'ne katıldı. Bunun yanında İslamcı Öğrenciler Derneği'nde de siyasi çalışmalarda bulundu. Bir dönem bu öğrenci derneğine liderlik eden İsmail Heniyye, öğrenci organizelerinde alabildiğince etkin ve aktif bir Müslüman genç idi. Siyonistlerin büyük baskılarına rağmen öğrenimini sürdüren Heniyye, 1987 yılında Gazze İslam Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Fakat bu yıl yaptığı çalışmalar bahane gösterilerek işgal kuvvetleri tarafından hapis cezasına çarptırıldı. Hapisten çıktıktan sonra 1987'de Birinci İntifada'ya katıldığı ve Hamas üyesi olduğu gerekçesiyle bir kez daha tutuklandı ve 1992'ye kadar hapis yattı. Serbest bırakıldıktan bir müddet sonra, Hamas üyesi 450 kişilik bir grupla Güney Lübnan'a arkadaşlarıyla birlikte Mercu'z-zuhur adını verdikleri çöl bölgesine zorla sürgün edildi. 1993 yılında, sürgün edilen bu 4540 akademisyen fikir adamı ve entelektüelin çölde yaşamaya mahkûm edildiğini tarih Filistinliler için yüz akı bir mücadele dönemi olarak kaydetmiştir. Fakat bu olay Siyonist rejim için de tam bir yüz karası olarak tarihe geçti. Bu Filistinli ilim ve fikir adamlarının yaşadıkları yerlerden Batı Şeria'dan, Gazze'den ve Kudüs'ten sökülüp çıkarılarak sürgün edilmek suretiyle uzun bir müddet çölde, yılanlar, çıyanlar ve vahşi hayvanların saldırıları ile mücadele ederek yaşamak zorunda bırakılmışlardı. Dediğimiz gibi buraya "Mercu'z-zuhur" (Güller-Çiçekler Çayırı) adını verdikleri bu mekân gerçekten kupkuru çöl olmasına rağmen bu azim sahibi dava adamları burayı güller bahçesine çevirmişlerdi. Derme çatma uyduruk çadırların altında, sıcakta ve soğukta büyük sıkıntılar yaşayan bu insanlar şanlı ve onurlu bir mücadele veriyorlardı. Bunların aralarında sonradan tanıdığımız kardeşlerimiz oldu. Türkiye'ye hicret edip İstanbul'a yerleşenlerden bir kısmı bu sürgüne gönderilmiş olanlardandı. Bunların arasında birçok Prof. Öğretim üyeleri, ilim adamı, yazar ve mütefekkir kimseler vardı. İşte bu kaliteli Müslümanlar çölde, üniversite düzeyinde bir öğretim ortamı oluşturmuşlardı. Adına üniversite dedikleri mekân bir "çadır eğitim kurumu" şeklindeydi. Çevreden topladıkları birilerine zarar verme ihtimali olan yılanları, akrepleri, kırkayakları, tilki derilerini, yılan yumurtalarını ve benzeri maddeleri bir araya getirerek bir müze oluşturmuşlardı. Günlük hayatları sabahtan akşama kadar sohbet, namaz, dua, müzakere ve tefekkür ile geçiyordu. Bunlarla gidip görüşen gazeteci Tarık Akarsu, bu konuda alabildiğine bilgiler toplayıp getirmişti. Tarık kardeşimizle yıllardır görüşmedik ama çok önemli bir söyleşiyle bu çölden İstanbul'a önemli bilgi ve fotoğraflar taşımıştı. Hatta bu bilgileri 1994 yılında Değişin dergisinde yayınlamıştık.

Bu sürgüne gönderilenler arasında Hamas Başkanı iken şehid edilen Prof. Abdulaziz Rantisi, Filistinin ilk seçilmiş Başbakanı ve Hamas Siyasi büro Başkanı, Gazze kumandanı şehid İsmail Heniyye'nin bizzat kendisi de vardı. Ayrıca Filistin'in önemli şahsiyetlerinden Eymen Muhammed Salih, Cemal Abdurrahman, Cihad Salih, Cevad Allavî, Hamid Süleyman, Hasan Yusuf, Hüseyin Muhammed, Sami Hamdan, İbrahim Said, Said Muhammed Şaban, Abdulfettah Dehhan, Salahaddin Derveze, Yasir Davud, Vefik Adluni, Vâil en-Nahhal, sonradan İstanbul'da karşılaşıp tanıştığımız Türkiye'deki Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Navaf Hail Rabah Tekrurî, Nayıf Mahmud, Musa Tevfik ve yakından tanıştığım aziz kardeşlerim ve dostlarım Musa Ebu Merzuk ile Muhammed Emin Nezzal'ın yanı sıra Mahmut Muhammed, Hamas hareketinin ileri gelen şahsiyetlerinden Mahmud ez-Zahhar, Muhammed Dîyb Macid el- Halidi, Aziz Duveyk olmak üzere yaklaşık 450 ilim ve fikir adamı, akademisyen gibi şahsiyetler büyük sıkıntılara maruz bırakılmış ve uzun müddet çölde yaşamak zorunda kalmışlardı. İşte Şehid İsmail Heniyye'de onlardan birisi idi.

İsmail Heniyye, Oslo Anlaşmalarından sonra Gazze'ye döndüğünde İslam Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Fakültesi dekanlığına atandı. Bu dönemde İntifada Koordinasyon Komitesinde Hamas temsilciliğine getirildi. 1999-2004 yılları arasında da Hareketin lideri şehid öğretmen Ahmed Yasin'in özel kalem müdürlüğünü üstlendi. Heniyye'nin Hamas'taki liderlik rolü, 1997'de Ahmed Yasin'in özel sekreteri olduğunda hareket içinde kök salmıştı. Hareketin lideri ve kurucusu Ahmed Yasin'le İsmail Heniyye'nin ikisi 2003'te İsrail tarafından başarısız bir suikast girişiminin başarısızlıkla sonuçlanan hedefi oldular. Ancak bu saldırılar ve su-i kastlar durmadı, sadece birkaç ay sonra Ahmed Yasin sabah namazına giderken tekerlekli sandalyesinde havadan bir bomba ile şehid edildi. Ahmet Yasin için bir sonraki Cuma günü İstanbul Bayezıd camiinde gıyabi cenaze namazı kıldık. Bu namazı kıldırmak bize nasip olmuştu. Allah rahmet eylesin. O yıldan sonra doğan erkek çocuklardan çok kimseye Ahmed Yasin adı verildi.

Aralık 2005'te yapılan ve 25 Ocak 2006'da tekrarlanan Filistin Yasama Meclisi seçimlerinde meclisteki 132 sandalyeden Hamas 74'ünü aldı. Bu başarının sonucunda Heniyye, 16 Şubat 2006'da Hamas'ın başbakan adayı olarak açıklandı. Zira o sırada Hamas lideri Ebu'l-Velid Halid Meşal'in Şam'da sürgünde bulunmasından dolayı listenin en başında yer almıştı. 19 Şubat'ta, ABD ve İsrail'in karşı çıkmalarına rağmen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından ister istemez başbakanlığa atandı. Böylece Filistin'in 10. fakat ilk seçilmiş başbakanı olarak görevi üstlendi. Başbakanlığı döneminin en çarpıcı eylemlerinden biri, Gazze'de hükümeti yönettiği süreçte Filistin'deki Hristiyan toplumu ile de sıkı ilişkiler içerisinde olmayı sürdürmüş olmasıydı. 2006 yılında Lübnan'ın işgali ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı kilise üyeleriyle birlikte protestolar düzenledi. Bunu takip eden yıllarda da Hıristiyanlarla ve özellikle Filistin ve Lübnan'daki kilise yönetimi ve din adamlarıyla yakın irtibatlarını koruyan Başbakan İsmail Heniyye, Ekim 2006'da Gazze'de el-Fetih ile Hamas üyelerinin çarpışmaları sırasında konvoyuna düzenlenen saldırıdan yara almadan kurtuldu. İşgal kuvvetlerinin Mayıs 2007'de evine karşı düzenlediği füze saldırısından da Allah onu korudu ve bu saldırıyı da böylece atlattı. Fakat 2007'de Gazze Şeridi'ndeki Hamas ile el-Fetih arasındaki çatışmaların zirveye çıkması üzerine Heniyye, bir yıl görevde kaldıktan sonra Filistin sözde "Özerk Yönetimi Başkanı" Mahmud Abbas tarafından görevden alındı. Görevden alınmanın sonunda Gazze Şeridi'nde Heniyye'nin öncülüğünde Hamas liderliğinde zorunlu olarak özerk bir hükümet kuruldu. Uzun yıllar Hamas'ın Gazze'deki lideri olarak görülmesine rağmen Heniyye, 2004'ten beri Hamas'ı sürgünde yöneten Halid Meşal'den görevi 2017'de devraldı. Bu tarihten itibaren Hamas'ın en üst düzey siyasi lideri oldu. Halid Meş'al ise tecrübeli yönetici olarak kendisiyle her konuda istişare edilen lider olarak kaldı. Resmi bir makam ve görev üstlenmemesine rağmen İslamî Direniş Hareketinin manevi ağabeyi olarak her konuda kendisine başvurulan bir lider konumundadır.

Bu söz konusu ettiğimiz Hamas hükümetinin Gazze'de kurulmasından kısa süre sonra işgalci Siyonist Kuvvetler, Gazze Şeridi'ne bir yaptırım ve kısıtlama paketi uyguladı. Hamas'ın 2014 yazında İsrail'le savaşta gösterdiği performans, Filistin halkı tarafından geniş çapta başarılı olarak görülüyordu. Ancak en önemlisi, devam eden abluka Gazze Şeridi'ndeki hayat şartlarının alabildiğince kötüleşmesiyle zorluklarla dolu günler geldi. Bu arada, Gazze Şeridi'ndeki Hamas ile Batı Şeria'daki el-Fetih liderliğindeki grup arasında uzlaşma girişimleri oldu. 2014'teki bu barış görüşmelerinde, İsmail Heniyye ve Gazze Hamas hükümeti, Fetih ile birlikte kuracakları birleşik Filistin hükümetine giden yolları açmak için fedakârlık göstererek resmen istifa etti. Her iki hareketin liderleri Eylül 2006'da Filistin Yasama Konseyi'nde hüküm süren Hamas liderliğindeki hükümetin yerini alacak bir Hamas-Fetih ulusal birlik hükümeti kurmaya karar verdiler. Ancak el-Fetih grubunun Siyonist işgalcilerin emriyle hareket edip onların dayattıkları şartları ileri sürdüğü için yeni hükümetin oluşumu konusunda olumlu bir sonuç alınamadı.

Nihayet Mart 2007'de iki taraf bir anlaşmaya vardı ve bir birlik hükümeti kuruldu. Bunu yaparken, İsmail Heniyye, başbakanlık görevinden feragat etti. Ancak 2017'de yerine Yahya Sinvar seçilene kadar Gazze'deki Hamas'ın bölge lideri olarak kaldı. Aylar sonra, Halid Meş'al'in yerine Hamas'ın siyasi büro başkanlığına seçildi. Şehid İsmail Heniyye, hayatı boyunca kamplarda ve mücadele içinde yaşadığı için Siyonistlere karşı asla taviz vermeden yaşadı. Onun bu duruşu kesinlikle onun dünya görüşünü oluşturmuş ve İsrail'e direnme konusundaki Hamas'ın da tavrını şekillendirmişti.

1948 yılında Birleşmiş Milletlerde birçok devletin red oyu kullanmasına rağmen Batı Emperyalizminin baskısıyla Filistin topraklarının az bir kısmında Tel-aviv ve çevresinde bir Siyonist devlet kuruldu. 1956 yılında yapılan saldırılarla Filistin'in güney bölgesinde 500 civarında köy işgal edilerek Filistinliler buralardan kendi topraklarından sürgün edildi. (bundan daha önce söz etmiştik.) Büyük halk kitleleri Dünyanın muhtelif devletlerine göç etmek zorunda kaldı. Kimisi Haliç ülkelerine kimileri de Avrupa'ya göç ederken evlerinin anahtarlarını yanlarına alıp bir gün döneriz diye gittiler. Ama ne yazık ki onlar hicret ettikten sonra evleri ve arazileri işgal edildi.

1967 savaşında da yukarıda ifade ettiğimiz gibi Siyonist işgalciler İngiliz hava kuvvetlerinin desteği ile Filistin'in Askalen ve Gazze Şeridi ile Kudüs ve Batı Şeria'nın diğer şehirlerini, el-Halil, Ramallah ve Cenin'le birlikte bütün köy ve kasabaları kısaca bütün bölgeyi işgal etti. Böylece Filistin topraklarının tamamına el koyarak Müslümanların yurtlarından çıkarılıp kovulmasına yol açtı.

Siyonist işgal kuvvetleri ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) tarafından 1993'te başlatılan Oslo barış süreci, Filistin'in yüzde 23'lük bir kısmı üzerinde bir Filistin Devleti kurulacağı konusunda müzakereleri içeriyordu. Hamas bu taksime asla razı olmadığı halde ne yazık ki Yasir Arafat ve el- Fetih örgütü önlerine konan şartları olduğu gibi itiraz etmeden kabul edip ABD ve Siyonistlerin vereceği muhtarlık gibi bir makama ve birkaç kuruş maaşa razı oldular.

(Yazımız devam edecek)

Ahmet Ağırakça

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN