Sayın Hocam,
Son yazınızda anladığım kadarı ile ki beni kaba saba ve kavrayışı kıt olarak bilirsiniz, çevrenizde olduğunu tahmin ettiğim bazı insanları bana benzetmişsiniz. Çok üzüldüm. Bu mektubu da size teessüflerimi ifade etmek için yazıyorum.
Yazınızı okurken ve okuduktan sonra epey bir düşündüm. Biz öküzlerin suçu ne? Öküz olmak başlı başına bir suç mudur? Öküzlerin kime ne zararı olmuş? Öküzler olmasa insanlar ne yapardı? Bu insanlar neden kızdıklarında birbirlerine öküz derler? Biz insanlara ne zarar verdik, ne yaptık? Biz öküzler kızdığımızda birbirimize insan diyor muyuz?
Oysa biz sanılanın aksine çok mübarek hayvanlarız. Allah bizden bahseder kutsal kitapta. Hatta ismimizi bir sureye bile vermiştir. Siz yazdınız, Hz. Peygamber dünya öküz ile balık üzerindedir, buyurmuyor mu?
Hz. Adem efendimiz dünyaya indirildiğinden beri insanların hizmetindeyiz. Adem efendimiz toprağı sürerken yanında atalarım vardı. Hz. Nuh gemisini yaparken kalasları çekmeye yardım eden yine benim dedelerimdi. Hz. Nuh, dedemler gelmeden geminin kapılarını kapatmam dedi. Çünkü bizler olmadığında insanların ne kadar sıkıntı çekeceğini çok iyi biliyordu.
Hz. Musa, babasını öldüren evladı benim dedelerimden birini keserek buldurmadı mı? Hz. Yusuf, melikin benim babaannemleri rüyasında görmesi üzerine zindandan kurtulup vezir olmadı mı?
Yazıyı ilk bulan Fenikeliler ilk alfabelerinin ilk harfi alefi bizi sembolize etmez mi? Firavun devrinde Mısırlıların tanrılarının sembolü olan Apis de bir öküz değil miydi?
Hz. Abdülkadir Geylanî'yi ilim yoluna sevk eden de dedelerim değil mi idi? Hatırlayın hocam, Hazret tarlada çift sürerken dedem dile gelip ona şöyle demişti: Senin vazifen bu değil, ilimdir. Dedemin ikâzı sonucu Abdülkadir Geylânî ilim yolculuğuna çıkmadı mı?
Pir-i Horasan Hace Ahmed Yesevi'nin yonttuğu kaşıkları pazara götürüp satan da bir öküz değil mi idi?
Tüm gönül ehli insanların sevgilisi Yunus'a yoldaş olan da dedemdi. Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş dergahına giderken eli boş gitmemek için dağdan topladığı dalları dedem götürdü. Hacı Bektaş'ın verdiği buğdayları Yunus'un köyüne götüren de dedemdi.
Yunus dedemle o kadar iyi arkadaş idi ki ilahilerinde dedemden bahsederdi.
Bir öküz bogazladum kakıldum sere kodum
Öküz ıssı geldi eydür bogazladun kazumı
Sadece Yunus Emre mi bahseder bizden sanırsınız. Türkülerde de ismimiz anılır bizim.
Sabahlayin erken çifte giderken-aman aman
Öküzüm torbadan düştü gördün mü
Amanin yandım
Ne saçma türkü diyenleriniz olabilir. Söyleyen öyle düşünmemiş. Necip Fazıl da bizi sever ve bizden sitayişle bahseder.
Söyleyin, söyleyin ben miyim yoksa
Arzı boynuzunda taşıyan öküz
Sevgili Hocam,
İlk yazının ilk harfi de bizim boynuzlarımızın taklidi değil midir? Sen de Nasreddin Hoca gibi buzağıların yaptığına kızıp bizi mi dövmek istersin. Oysa Mevlana ne diyor:
"Hayvan duygusu, o sûretleri (ilâhî tecellîleri) görseydi öküzle eşek de vaktin Beyazıd'ı olurdu."
O suretleri, ilahi tecellileri görmeyen insanın bizlerden ne farkı var da onları bize benzetiyorsun?
Oysa benim uyumam, yatmam, beslenmem, otlanmam semiz bir kurban olmak için değil midir? Allah için beslenen biri kendisi için beslenen birinden daha kıymetli değil midir?
Sevgili hocam, şimdi diyeceksiniz ki Mevlana da sizi açgözlü, dünya malına tamah eden, sahte şeyh, peygamberleri ve velileri tanımayan kimselere benzetmiş, ben de bir kaba saba ve kibirli insana benzetmişim çok mu? Evet haklısınız, bizi onlara da benzetmiş ama bir Hak aşığına da benzetmiş. Siz beni benzetecekseniz illa birine bir Hak aşığına benzetin ne olur. Nasıl o kendisini Hak yolda kurban ediyorsa biz de kendimizi Hak için kurban ediyoruz. Kaba saba, kibir sahibi, nefsini hakkın rızasından üstün tutan insanları lütfen bize benzetme. Çok üzülüyoruz.
Sizden öküzler olarak istirhamımız budur. Bizi kırmayacağınıza inanıyoruz. Bu vesile ile hürmetlerimi sunarız.
Çok sevdiğinizi bildiğimiz Öküzünüz.
Mektubu okuyunca öküze hak verdim. Siz olsanız hak vermez miydiniz?